Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

The Sickness Unto Death

Soren Kierkegaard

The Sickness Unto Death Hakkında

The Sickness Unto Death konusu, istatistikler, fiyatları ve daha fazlası burada.

Hakkında

One of the most remarkable philosophical works of the nineteenth century, The Sickness Unto Death is also famed for the depth and acuity of its modern psychological insights. Writing under the pseudonym Anti-Climacus, Kierkegaard explores the concept of 'despair', alerting readers to the diversity of ways in which they may be described as living in this state of bleak abandonment - including some that may seem just the opposite - and offering a much-discussed formula for the eradication of despair. With its penetrating account of the self, this late work by Kierkegaard was hugely influential upon twentieth-century philosophers including Karl Jaspers, Jean-Paul Sartre and Albert Camus. The Sickness unto Death can be regarded as one of the key works of theistic existentialist thought - a brilliant and revelatory answer to one man's struggle to fill the spiritual void.
Tahmini Okuma Süresi: 5 sa. 54 dk.Sayfa Sayısı: 208Basım Tarihi: 30 Mart 1989İlk Yayın Tarihi: Temmuz 1849Yayınevi: Penguin ClassicsOrijinal Adı: Sygdommen Til Döden
ISBN: 9780140445336Ülke: United States of AmericaDil: İngilizce
Reklam

Kitap İstatistikleri

Kitabın okur profili

Kadın% 51.5
Erkek% 48.5
0-12 Yaş
13-17 Yaş
18-24 Yaş
25-34 Yaş
35-44 Yaş
45-54 Yaş
55-64 Yaş
65+ Yaş

Yazar Hakkında

Soren Kierkegaard
Soren KierkegaardYazar · 42 kitap
Bu metin Danca dilinden otomatik olarak çevirilmiştir. Orjinali Göster
Soren Aabye Kierkegaard (1813-1855), Danimarkalı filozof ve teolog. Kierkegaard dindar babasının etkisiyle din eğitimi alarak ve katı bir dini atmosfer içinde yetişti.Tüm yaşamında bu çocukluğun etkisi görülür.Kendisi de dinsel düşünceleri olan birisi olmakla birlikte sürekli din adamlarıyla, kurumlarıyla ve düşünceleriyle çatışma halinde oldu. Mevcut Hıristiyanlığın yozlaşmış olduğunu ileri sürdü ve Hıristiyan inancinin tamamen yenilenmesine yönelik eleştiriler geliştirdi. Kierkegaard, din ve Tanrıyı tamamen bireysel bir konu olarak değerlendirdi. Bu yönde giderek sistematik felsefenin bireyi göz ardı eden bütüncüllüğünü de reddetti. Felsefesinde bireyi merkeze aldı. Felsefesi Kierkegaard, varoluşçuluğun öncülerinden sayılır.Varoluşçu felsefe bir bakıma her varoluşçu filozofta kendine özgü bir nitelik kazanarak ayrıca tanımlanır, ancak bilinen genel nitelikleri ve felsefi özgürlüğü açısından varoluşçuluğun kurucu isimlerinin başında Kierkegaard sayılmaktadır. Kierkegaard'ın belli bir felsefî sistematik geliştirmediği doğru olmakla birlikte (Kierkegaard bu anlamda Nietzsche gibi bağımsız ve dizgesiz filozoflardandır), kullandığı kavramlar ve felsefe yapma tarzı sonradan varoluşçu felsefelerde görülen nitelikleri barındırır. Kierkegaard'ın itiraz ettiği ve sürekli eleştirdiği filozof Hegel'dir. Hegel'in rasyonalist ve sistematik felsefesi Kierkegaard için kabul edilemezdir.Varoluşçu felsefelerde görülen kavramların çoğunluğu öncül olarak Kierkegaard'da görülür: saçma, bunaltı, korku ve kaygı.Kierkegaard'ın felsefî sorunsalı bir bakıma mevcut Hıristiyanlık içinde ve hatta karşısında nasıl iyi bir Hıristiyan olunacağı noktasına da bağlıdır. Kierkegaard, felsefe tarihinin soyut mantıksal kurgularla geliştiğini ve bu nedenle bireyi, bireyin gerçek yaşamını gözden kaçırdığını düşünür.Ona göre varoluş, somut ve öznel insanın yaşamıdır.Bu nedenle felsefe somut düşünmeye, yani varoluşa yönelmelidir.