Son zamanlarda fark ettiğim bir şey var ki, benim nerdeyse herşeyle ilgili bir anım var. İzlediğim bir filmle ilgili mutlaka bir anım vardır, ya da sevdiğim bir şarkıyla, en sevdiğim tatlılardan biriyle ya da böyle bir kitap ile ilgili. Bu kitapla ilgili olan güzel anım da şöyle. 4. Sınıftayken Tolga KELLECİ, öğretmenim bu kitabı okumamı ve bir özet çıkarmamı istemişti. Okudum, sonra bir şey yazamadığımı fark edince bir kez daha okudum. Fakat yine yazamıyordum. Bir şeyler oluyordu ama ne? Gidip 2 defa okuduğumu ama ne yazacağımı bilemediğimi söyledim. Ardından öğretmenim onun hatırına son bir kez daha okumamı istemişti. Emindi, çok beğenecektim, çok güzel bir hikayeydi bu. Bundan sonrası yok nedense. Okuyordum en son ama yarım mı bıraktım yoksa bitirip, özeti yazabildim mi? Hatırlayamıyorum. Bundan 2-3 hafta öncesinde de tekrar bir aklıma geldi ve okumak istedim. Her okuduğunuzda farklı şeyler bulabileceğiniz bir hazine diyebilirim gerçekten. O zamanlarda takıldığım nokta balık ve macera iken bu sefer yalnızlık ve ilişkiler çok dokundu bana. Evet ilişkiler ve yalnız ilişkiler. Bu bir balık ile de olabilir. Kendimi hiç bu kadar yalnız hissetmemiştim doğrusu. Bu hikaye beni bu sefer bir miktar üzdü. Ve düzenli olarak arada bir tekrar okumayı düşünüyorum. Aceba bir sonraki okumamda neler hissedeceğim?
