Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bir kutu; yaşamayı türlü emeklerle, nefes almayı binbir mücadeleyle öğreniyordu.
Osmanlı ordusunun iyi eğitimli, bilgili mensupları hiç az değildi. Dört dili çok iyi bilen, iyi ressam olan Enver Paşa, Arkeoloji Müzesi'nin zengin kütüphanesine dört dilde arkeolojik raporlar ve sayısız tarihi eserleri ile dolduran ve kendisi de tarih ve matematik dalında da eserler veren müşir Ahmet Cevad Paşa, çocuklara müzikal oyun yazacak kadar her dalda becerisi olan Kazım Karabekir Paşa veya Rusça dahil dört-beş dili iyi bilen Kutü'l Amare'nin asıl komutanı Albay Nurettin (sonraki sakallı Nurettin paşa) Nazım Hikmet'in dayısı Ali Fuat paşa... Bu gibi örneklerin içinde ulu önderimiz, sosyal bilimlerdeki ve sanat dallarında dehasını, yönlendiriciliği ile ortaya koydu.
Reklam
Istabula gittim hastanede manyak bir kutu uyku hapi yutmuş..
Hayat dediğin şey nedir ki? Labirentlerden oluşan bir kutu...
Sanki biri bana bir yapboz verdi ve üzerindeki büyük resmin olduğu kutu bende değil. Bu yüzden bittiğinde resmin neye benzeyeceğini bilemiyorum. Tüm parçalar bende mi ondan da emin değilim. Bu sanırım pek iyi bir kıyaslama değil çünkü istesem de yapboz yapamam.
Sayfa 253Kitabı okudu
Kûtü'l Amare, herhalde, yenilenen, direnen Türkiye'nin önemli nişanelerinden biridir. Gelibolu gibi, yani Çanakkale gibi büyük bir zaferin, büyük bir direnişin gölgesinde kaldığı için Türk milletinin hafızasında yer etmemiştir. Halbuki kutü'l Amare zaferi, sadece ve sadece Türk kurmaylarının, Anadolu insanlığın ve neferleri iyi yetişmiş Türk ordusunun zaferidir.
Reklam
İnsan Irkının Kökeni (Pandoranın kutusu!)
Pandora (Zeus tarafından yasak bir kutu ile beraber dünyaya gönderilen ve bu kutuyu açmasıyla tüm kötülükleri dünyaya salan ilk fani kadın)
Sayfa 82 - Kronik Kitap YayınlarıKitabı okuyor
Benim ben olmamam gibi bir ihtimal varken,bu denli çaba sarf edip beni yaşatmaya çalışmanın ne gereği var ki?
Büyükannemin ilginç bir teorisi vardı: Hepimiz, içimizde bir kutu kibritle doğarız. Ama tek başımıza bunu yakamayız. Deneyde görüldüğü gibi oksijene ve mum alevine ihtiyacımız vardır. Örneğin, oksijen, sevdiğimiz insanın nefesinden gelebilir. Mum aleviyse güzel bir yemek, müzik, okşamalar ya da güzel sözlerdir. Bunlardan biri parlamaya neden olur ve içimizdeki kibritlerden birini yakar. Bir an yoğun bir heyecan hissederiz. İçimize çok hoş bir sıcaklık yayılır. Bu sıcaklık zamanla yavaş yavaş yok olur. Sonra yeni bir parlama olur ve içimizde bir kibrit daha yanar. Bu duyguyu yaşamak isteyen herkes, kendi içindeki patlayıcıları keşfetmek zorundadır. Bunlar yanarak ruhumuzun beslenmesine yardımcı olur. Yani başka türlü söylersek, bu yanma ruhumuza enerji verir. Bir kişi eğer kendi tutuşturucularını zaman içinde keşfedemezse , içindeki kibritler nemlenir , hiçbir şekilde yanmaz olur. O zaman ruhumuz bedenimizi terk eder...✍🍀🍂
Laura Esquivel
Laura Esquivel
Acı Çikolata
Acı Çikolata
520 syf.
·
Puan vermedi
1975'te bir bahar günü başlayıp günümüze kadar gelen, İstanbullu zengin çocuğu Kemal ile uzak ve yoksul akrabası Füsun'un hikâyesi: Hızı, hareketi, olaylarının ve kahramanlarının zenginliği, mizah duygusu ve insan ruhunun derinliklerindeki fırtınaları hissettirme gücüyle, Masumiyet Müzesi, elinizden bırakamayacağınız ve yeniden okuyacağınız kitaplardan biri olacak. Masumiyet Müzesi'ni okurken yalnız aşk hakkında değil, evlilik, arkadaşlık, cinsellik, tutku, aile ve mutluluk hakkındaki bütün düşüncelerinizin derinden etkilendiğini ve kitabın rengârenk dünyasından hiç ayrılmak istemediğinizi göreceksiniz. Romanı yazdıktan dört yıl sonra, 2012’de, Pamuk romanıyla aynı adlı müzeyi Çukurcuma’da açtı. Şimdiye dek on binlerce ziyaretçinin gezdiği müze için ünlü sanat tarihçisi Simon Schama, Financial Times gazetesine yazdığı yazıda, “Dünyadaki en güçlü, en güzel, en insanî ve en etkileyici çağdaş sanat eseri,” diye yazdı. “Aynı zamanda hem şiir hem karamizah gibi; hem zarif ve şefkatle dolu, hem de kutu kutu, vitrin vitrin, estetik olarak muhteşem.”
Masumiyet Müzesi
Masumiyet MüzesiOrhan Pamuk · Yapı Kredi Yayınları · 202241,3bin okunma
Reklam
Kutu incirlerinde bile o eski lezzeti bulamıyorum. Ah, evet, on beş, yirmi sene evvel... Hayat ne tatlıydı!
Umut
Bir geminin kalkışının nedeni ne olursa olsun, her zaman bizlere bir tür belirsiz bir umut hissettirir. Bu antik çağlardan beri değişmeyen, insanın doğasına ait bir şeydir. Yunan mitolojisindeki Pandora'nın kutusu hikâyesini bilirsin. Açılmaması gereken kutu açılır açılmaz hastalık, keder, kıskançlık, açgözlülük, şüphe, ihanet, açlık ve kin gibi akla gelebilecek her türlü kötülük ve uğursuzluk kutudan sürünerek kaçmış, gökyüzünü kaplayarak uçup gitmiş. Bundan sonra, insanlar ne yazık ki sonsuza kadar sefalet içinde acı çekip kıvranmak zorunda kalmış. Ancak kutunun köşesinde haşhaş tanesi kadar küçük, parıldayan bir taş kalmış ve taşın üzerine belli belirsiz "umut" kelimesi yazılıymış.
"Hayat dediğin şey nedir ki? Labirentlerden oluşan bir kutu."
" Test usulü imtihan tıp ve psikoloji uzmanlarının dediği gibi deha sahibi çocukların aleyhinedir. Türkçe üsluba hatta hiçbir dilin üslubuna değil, kutu doldurmaya önem verilmektedir. İki-üç yıl süren dershane eğitimi öğrencinin en verimli zamanında onu sanatla, müzikle, edebiyatla, resimle, sanat tarihiyle, hatta sporla bile ilgisini kesmektedir. İfade güçleri acınacak hale düşmektedir ve üstelik üniversiteden sonra genel kültür verecek, onları canlandıracak ara eğitim kademeleri de düşünülmediğinden ortaya çıkan kuşakların uzman olsalar da geniş bilgili olamayacakları açıktır."
Sayfa 242Kitabı okudu
"Kimse unutulmaz.Kırlangıçları anımsa.Beşi bir çeyreğe satılıyor ve onlar bile unutulmuyor." "Annem ömrü boyunca çalıştı.El âlemin yerini ovdu,yemeğini pişirdi,bulaşığını yıkadı.Kirli çamaşırlarını yıkayıp,onlar yıkandıktan sonra banyolarını ovdu.Dizleri üstüne çöküp helalarını temizledi,ama yaşlanıp hastalanınca onu unuttular.Göz önünden uzaklaştırdılar.Öldüğünde de ateşe attılar.Elime bir kutu kül tutuşturup, 'Al bu senin annen,al götür artık işimize yaramaz,'dediler."
Sayfa 161Kitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.