Seher yeli eser yırtar eteğini gülün,
Güle baktıkça çırpınır yüreği bülbülün
Sen şarap içmene bak, çünkü nice gül yüzler
Kopup dallarından toprak olmadalar her gün.
Bu yıldızlı gökler ne zaman başladı dönmeye?
Ne zaman yıkılıp gidecek bu yıldızlı kubbe?
Aklın yollarıyla ölçüp biçemezsin bunu sen
Mantıkların, kıyasların sökmez senin bu işe.
Beni bu güzel havalar mahvetti,
Böyle havada istifa ettim
Evkaftaki memuriyetimden.
Tütüne böyle havada alıştım,
Böyle havada aşık oldum;
Eve ekmekle tuz götürmeyi
Böyle havalarda unuttum;
Şiir yazma hastalığım
Hep böyle havalarda nüksetti;
Beni bu güzel havalar mahvetti.
Bulut geçti, gözyaşları kaldı çimende
Gül rengi şarap içilmez mi böyle günde?
Bugün bu çimen bizim, yarın kim bilir kim
Gezecek, bizim toprağın yeşilliğince
Rahmetin var, günah işlemekten korkmam;
Azığım senden, yolda çaresiz kalmam;
Mahşerde lütfunla ak pak olursa yüzüm
Defterim kara yazılmış olsun, aldırmam.
Zamanların hem en iyisi hem de en kötüsüydü; bilgeliğin de çağıydı aptallığın da; hem inanç hem de kuşku devriydi; ışığın da asrıydı karanlığın da; hem umut baharıydı hem de umutsuzluk kışıydı; hem her şeye sahiptik hem de hiçbir şeyimiz yoktu; hepimiz hem doğrudan Cennete gidecektik hem de doğrudan öteki tarafa; kısacası, en gürültücü otoritelerin, iyi ya da kötünün kıyasında yalnızca üstünlük dereceleri konusunda ısrar ettikleri o dönem; şimdiki dönemden pek de farklı sayılmazdı.
Hayatım boyunca tek bir düşünceye saplanıp kalmış,monoman insanların her türü hep dikkatimi çekmiştir,çünkü bir insan kendini sınırladığı ölçüde sonsuzluğu da yakalamış demektir;özellikle dünyaya sırt çevirmiş gibi gözüken bu tür insanlar, özel malzemeleriyle kendilerine karıncalar gibi tuhaf ve gerçekten bir defaya özgü küçük bir dünya modeli inşa ederler
Her sabah çarpışarak çekilirdi karanlık alnacımdan
acılar bile duymadım kof yürekler önünde
beynim her sabah devrimcinin beyniydi
ayaklarım donukladı
gelgelelim
sağlığın yerinde mi?
Zorlu bir kış geçirdim, seninki gibi neftî
acıktım, bitlendim, bir yerlerim sancıdı
sökmedi ama hoyrat kuralları faşizmin
çünkü kalbim aşktan çatlayıp yarılırdı.