Kitabın son cümlesi ama incelememin ilk cümlesi “Mutlu Azınlığa!”
✯
Kitap, Seneca'nın dostu Lucilius'a gönderdiği 124 tane mektuptan oluşuyor. Dostluklarının simgesi olan felsefi konuşmalara, içinde bulundukları durumların eleştirilerine ve tavsiyelere yer verilmiştir.
Çok uzun zaman ayırıp okuduğum ve sıkılmadığım bir eser. Yavaş yavaş ve sindirerek okumak çok keyifliydi, kendimi her satırın altını çizmemek için zor durdurdum.
Seneca, Stoa felsefesi ışığında insanlık sorunlarını, yaşamın değerini, bilgelik, erdem gibi konuları ahlak açısından değerlendirmiştir.
Vergilius, Lucretius, Epikuros gibi yazarların sözlerine de kitapta yer vermiştir. Kitapta muazzam tavsiyeler verilmiş ve bu tavsiyeleri hayatımıza dahil ettiğimizde muhteşem fark direkt görülüyor.
✯
“Ölüm peşimde, hayat kaçıyor benden. İşte bunlara karşı bir şeyler öğret bana, benim ölümden kaçmamamı, hayatın da benden kaçmamasını sağla; güçlüklere karşı yüreklendir beni; kaçınılmaz acılara karşı soğukkanlılık ver bana; kısacık zamanımı genişlet.”
✯
“Öğret bana ki hayatın iyisi uzunluğunda değil, kullanımındadır. Çok kez olduğu gibi, çok yaşayan aslında pek az yaşamıştır.”
✯
“Ne kadar altının olduğu önemli mi? Senin olmayan o kadar çok altın var ki!”
İlkemiz şu olacak konuya girerken:
Hiçten, hiçbir şey yaratılamaz tanrısal güçle.
Ölümlülerin bunca korkuya kapılmaları,
Yerde ve gökte tanık oldukları olaylara
Gözle görülür bir neden bulamamalarından.
Epikouros'un hayatına ve kişiliğine dair birçok ayrıntıyı, müritleri tarafından muhafaza edilmiş mektupları ve felsefi eserleri sayesinde biliyoruz. Bu eserler, Diogenes Laertios'a ait Ünlü Filozofların Yaşamları ve Öğretileri gibi eserlere dahil olmaları veya MS 79'da Vezüv yanardağının patlamasıyla Herculaneum'da bulunan ve sayısız eser arasında Epikouros'un metinlerini de içeren zengin bir kütüphanenin lavların altında muhafaza edilmiş olması gibi tesadüfi nedenlerle günümüze ulaşabilmiştir. Lucretius'un muhtemelen MÖ I. yüzyılda yazdığı De rerum natura (Nesnelerin Doğası Üzerine) adlı, heksametron (altılı ölçü) veznindeki Latince şiir de Epikouros'un eserlerini Roma halkına tanıtmayı amaçlar: Lucretius'un Latin edebiyatı üzerinde kayda değer bir etkisi olduğu gibi (Vergilius'u düşünmek yeterli olacaktır) bu şiir de Epikouros'un doğa felsefesini ve Hellenistik çağda Roma'da nasıl karşılandığını anlamamız açısından önemli bir rol oynamıştır.
Böylece ,bir irmak büyük olmasın isterse
Daha büyüğünü bilmeyene büyük gelir.
Bir ağaç,bir insan da öyle.Her şeyde,
En büyük gördüğümüzü devleştiririz.
Lucretius.
Din sokaktaki insanlar tarafından doğru, filozoflar tarafından yanlış ve siyasetçiler tarafından da gerekli olarak görülür. GENÇ SENECA
Bütün dinler cahiller için görkemli, siyasetçiler için kullanışlı ve filozoflar için saçmadır. LUCRETİUS
"Ne değerli oluyor elde edemediklerimiz. Bir kere de elde ettik mi, başka şeye yöneliyor tutku. Dinmez, onulmaz bir susuzlukla bağlıyız yaşama." Lucretius, Evrenin Yapısı,