"Sana hayat hakkında iyi şeyler anlatılmayacak kızım!" demişti bir gün. "Kimsecikler sana iyi ve güzel şeylerden, şükretmekten, memnun olmaktan bahsetmeyecek. Çevrendeki insanların hep hayattan şikayet ettiklerini göreceksin. Birçok insanın ağızından felaket senaryoları dinleyeceksin. Bir gün gelecek; hiçbir şeyden memnun olmamak moda olacak. Sana hayatın çirkin olduğunu, memnuniyet verici hiçbir şeyin olmadığını söyleyecek ve yaşamını elinden çalmaya çalışacaklar. Lütfen kızım onlara inanma! İnsanlar sana varoluşunun değerli ve anlamlı olduğunu anlatmayacaklar. Bunu anlatanlar aşağılanacak. Yaratıcının sana verdiği anlam ve önemi unutma. Onlara diren. Onların inadına yaşayacaksın kızım!
Dünya insanların gözünden kirli ve karanlık olabilir, sen insanların baktığı pencereden bakma, sen kendi pencerenden bak ve maviyle, çiçeklerle, kuşların sesiyle ve guzeliklerle süsle ve insanları davet et....
Erkeklerin sürekli kadınların yaşamı, kadınların dini, kadınların ahlakı, kadınların davranışı, kadınların vücudu, kadınların…. hakkındaki yorumlarını -olumlu/olumsuz- okumaktan çok sıkıldım. Bir kadın olarak o kıytırık fikirleriniz hiç umrumuzda değil, kendinize saklayın.
Ömrünü verdiyin,yolunda ölməyə hazır olduğun insanların alçaqlığı dəhşət ağrıdar.Səni sevməyəndən sevgi dilənmə,sənə güvənməyənə nəsə isbat etməyə çalışma.Çünki xeyri yoxdur.
"İçinizde tamamen yeni ve gayet önemli bir şey varsa, bu başkaları tarafından bilinmiyorsa, duyulmamışsa ve bunu ifade etme ihtiyacı sizi rahat bırakmıyorsa, işte o zaman yazabilirsiniz."
-Michel Aucouturier