Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
İbn Hazm'ın ilmî kişiliğinin en dikkate değer özelliklerinin başında rey ve kıyas karşısında gösterdiği sert muhalefet gelir. İbn Hazm'ın amansız kıyas karşıtlığının temelde biri özsel, diğeri operasyonel olmak üzere iki sebebi vardır. Özsel sebep, kıyasın şerî hükme ulaşmak için elverişli bir yöntem olmaması, operasyonel sebep ise, otoritesini yıkmaya çalıştı- ğı müesses fıkhın tamamının bir şekilde kıyas üzerine kurulu olmasıdır.
İbn Hazm, klasik mantıkta "iki öncülden zorunlu bir sonucun çıkarılması" anlamındaki syllogismi kabul eder. İslâm mantıkçılarının syllogismi Arapça'ya "kıyas” olarak çevir- diklerini, fakat bu isimlendirmenin yanlış olduğunu söyler. Kıyasçı fukaha da bu yanlış isimlendirmeyi kendi amaçları doğrultusunda kullanarak, "mezmûm istikra"yı "kıyas" diye isimlendirmişlerdir.
Reklam
Sen ömrün kadrini ne bilirsin?Ömrün kadrini ancak ve ancak ölenler bilir. Git de mezardakilere sor bakalım,bu aziz ömre dair ne diyecekler?
-Bir düşün: İnsana onlarca, yüzlerce yıl merhamet, sağduyu ve mantık öğretip, onu bilinçlendirdim diyemezsin, her şeyin bir bedeli var. En önemlisi de bilinç. İnsanlar acımasızlaşabilir, hassasiyetlerini yitirebilir, kan, gözyaşı ve acı görmeye alışabilirler, tıpkı kasaplar ya da, bazı doktorlar ya da askerler gibi; ama hakikati bir kere öğrendikten sonra ondan vazgeçmek nasıl mümkün olabilir? Benim fikrime göre bu imkânsız çocukluktan beri bana hayvanlara eziyet etmememi, merhametli olmamı öğrettiler; okuduğum bütün kitaplar da bunu öğretti ve sizin kahrolası savaşınızdan zarar görenlere öyle acıyorum ki canım yanıyor. Ama işte zaman geçiyor ve bütün bu ölümlere, acılara ve kana alışmaya başlıyorum. Gündelik hayatta da daha duyarsız, daha tepkisiz olduğumu ve yalnızca en kuvvetli ıtkilere cevap verebildiğimi hissediyorum, ama Savaş gerçeğinin kendisine alışamıyorum, esasen akılsızca olan bu şeyi anlamayı ve açıklamaya aklım reddediyor. Bir milyon insan bir yerde toplanıp edimlerine haklılık kazandırmaya çalışarak birbirini öldürüyor ve hepsi eşit derecede hasta ve hepsi eşit derecede mutsuz. Delilik değil de nedir bu?
Sayfa 38 - İş bankasıKitabı okuyor
"Eğer ikicil mantık karmaşıklaşıyor ya da tümüyle terkediliyorsa, bunun birbirine karşıt iki nedeni olabilir: ya çağdaş toplumlar daha özgün bir mantığın arayışı içindedir, ya da bu, gerçek (fakat örtük) bir ikicilliği, söylemsel (discursive) aklın görünümü ardında bir gizleme biçiminden başka birşey değildir; bu durumda çağcıllığın mantıksal karmaşasının bütünüyle tarihsel bir şeyleşme (reification) süreci oluşturduğu düşünülebilir."
260 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
"Varlık zamanın özüdür." vs "Zaman varlığın özüdür."
Martin Heidegger
Martin Heidegger
'in 1927 yılında yazdığı Magnum Opusu '
Varlık ve Zaman
Varlık ve Zaman
'; filozofun nezdinde henüz miâdını doldurmamışken, onun ışığında
Immanuel Kant
Immanuel Kant
ve
Georg Wilhelm Friedrich Hegel
Georg Wilhelm Friedrich Hegel
felsefeleri hakkında kritiklerini ders notları olarak oluşturmaya başlamıştı. İşte bu kitap da Heidegger'in Hegel'in en meşhur -ama onu kapsayan
Mantık Bilimi (Büyük Mantık)
Mantık Bilimi (Büyük Mantık)
ve
Mantık Bilimi (Küçük Mantık)
Mantık Bilimi (Küçük Mantık)
eserleri kadar
Hegel’in Tinin Fenomenolojisi
Hegel’in Tinin FenomenolojisiMartin Heidegger · Alfa Yayınları · 202050 okunma
Reklam
Aşk ve cezbe önünde akıl ve mantık yere serilip kaldı
Sayfa 55
yerinde duran mantık alçalmayan mantıktır ama kimi zaman esner...
Böylesine sıkıntıyla kaplı bir dünyada yaşam sürebilmek için en iyi silah, mantık ya da kas gücü değil, mizahtır.
ePub
Dünya, büyük bir manevî buhran geçiriyor. Manevî temelleri sarsılan garb cem'iyeti içinde doğan bir hastalık, bir veba, bir taun felâketi gittikçe yeryüzüne dağılıyor. Bu müdhiş sâri illete karşı, İslâm cem'iyeti ne gibi çarelerle karşı koyacak? Garbın çürümüş, kokmuş, tefessüh etmiş, bâtıl formülleriyle mi? Yoksa İslâm cem'iyetinin
Reklam
Buradaki mantık şudur: Şeker, kolay yanan ucuz yakıt türüdür. Yağ, güçlü enerji vericidir. Protein ise hiç kullanılmak istenmeyen, son durumda mecbur kalınan yakıttır. Sağlıklı çalışan hücre sistemimiz bu sırayı izler. Konu şu ki asla kolunuzdaki kasın proteinine yakıt olarak bulaşmak istemez.
Külhan(burada,cehennemlik anlamında kullanılmış.)
Şu dünya külhanı yok mu?Baştan başa Şeytan'ın malıdır,mülküdür. Onun ülkesine,onun malına mülküne pek el uzatma da seninle hiç kimsenin işi olmasın!
Anlamlı ve güzel bir hikaye. Uzun bir hikaye.. Papatya ve yakamoz..
Papatya Yakamoz'un yazdıklarından çok etkilenmişti. Bu nasıl sevmek böyle, Yarabbi, diyordu kendi kendine. Normal bir insan hiç böylesine bir yorumlama yapabilir miydi? Hoş, Yakamoz'a bunları yazdıran yegane güç, yegane ilham kendisinin de belirttiği üzere Aşktı. Zaten öyle değil midir, şiirden en çok nefret edenlerimiz bir kere
Delil kavramını genel olarak el-İhkâm'ın yedinci bölümünde "mansûs alâ ma'nahu" (anlamı belirtilmiş olan) tabiriyle açıklayan İbn Hazm, burada bilgiye ulaşmanın iki yolu bulunduğunu belirterek bunlardan birincisinin aklın apaçıkyargılarıyla (bedihetü'l-akl) duyuların açık seçik verilerinin (evailü'l-his) gerektirdikleri, diğerinin ise bedîhetü'l-akl ve evâilu'l-hisse râci olan mukaddimeler olduğunu söylemiştir. "Mansûs alâ ma'nâhu" olarak açıklanan "delil", Kitap, sünnet ve icma dışında dördüncü bir vecih gibi görünmekle birlikte bu üç aslın dışında değildir; aksine bunlarda geçen hükümlerle doğrudan ilgili başka hükümlerin çıkarılmasını sağlayan, bir bakıma dil ve mantık kurallarıdır.
İslâm bilginlerinin çoğunluğu "delil" derken, hükmün temel kaynağını kastederler. Bu kullanımda "delil" denilince Kur'an, sünnet ve icma anlaşılır İbn Hazm'ın kullanımında ise delil, hükmün temel kaynağı olan nas değil, nassın ifade ettiği fakat lafızda açıkça yer almayan bir anlamın anlaşılmasında -bazan- baş vurulmak zorunda kalınan, dil ve mantık kurallarını dikkate almaktan ibaret olan bir yöntem anlamındadır.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.