-“Papalagi denince beyazlar ya da yabancılar anlaşılır. Ama sözcüğü sözcüğüne çevrilirse Göğü Delen anlamına gelir. Samoa’ya ilk misyoner bir yelkenliyle gelmişti. Yerliler bu beyaz yelkenliyi ufukta bir delik olarak gördüler, beyaz adamın içinden çıkıp kendilerine geldiği bir delik. O; göğü delip geçmişti.”
•Gerçeklerle yüzleşmek ve eleştirilmek, bizi hep incitir nedense. Doğru bir hayatı yaşadığımızdan emin olmak isteriz, olduğumuz konumun mükemmelliğine kendimizi inandırarak kaygıdan kaçarız. Peki duymamak, görmemek; gerçeklerden kaçmak bizi ne kadar ileri götürebilir?
•Beyazların siyahlara olan zorbalığına tarih boyunca şahit olundu. Bu kitap bakışımızı, aşina olduğumuz bu tatsızlıktan farklı bir pencereye yönlendiriyor. Bir siyah ve bir Samoalı, bir beyaz hakkında neler düşünür? İşte tam da burada eleştiriye açık olmak gerekiyor.
“Eğer insan çok fazla “şey” e gereksinim duyuyorsa, bu büyük bir yoksulluğun göstergesidir.”
• Yoğun ve içi boş hayatların içine tıkılan, para için her şeyi yapan, özgür olduğunu sandığı dünyasında eşyanın prangalarında takılı kalan bir beyaz, bir Samoalı’ya göre asla huzurlu olamaz.
“ Gerçek huzuru hiçbir yerde bulamadım!”
“Sürekli aynı şeyi yapmak kadar hiçbir şey zor gelmez insana.”
•Kendi hayatını sorgulamaya ve dışarıdan nasıl gözüktüğünü görmeye hazır olan tüm cesur yürekleri bu esere davet ediyorum.