Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.17
•mehtapp
•mehtapp
@mhttpppp
~ dilce susup, bedence konuşulan bir çağda biliyorum kolay anlaşılmayacak...
198 syf.
6/10 puan verdi
Kitabı okurken hayal kırıklığına uğradığımı söylemeliyim.
Kitabın isminden içerisinde taşrada yaşayan hikayeleriyle içimi sımsıcak yapacak beraber gülüp beraber ağlayacağım karakterler olduğunu hayal etmiştim. Okuduğumda ise varlıklı bir ailenin oğlu olan Holden 'ın yaşadığı bunalımlar ergenlik sürecini sancılı geçiren bir çocuğun hikayesiyle karşılaştım. Üslubu çok derinliksiz ve kaba buldum. Sanırım ergen dilini yansıtmak için böyle bir dil seçilmiş ama sebep bu ola dâhi rahatsız ediciydi .
Holden karakterini yer yer okumak keyifli de olsa kitap size ana fikir olarak mesaj mahiyetinde hiçbir şey sunmuyor. Ki ben genelde sonunda iyi ya da kötü kitabın bana bir şey söylemesini isterim belki de mesaj verdi ben alamadım bu da olabilir bilemiyorum:)
Kitabın en sevdiğim alıntısı "Oldukça cahilimdir ama epey okurum." oldu.
İnsan okudukça cahilliğinin farkına varıyor nihayetinde.
Özet olarak şunu söyleyebilirim kitap güzel ancak beklentilerimi karşılamadı. Herkese keyifli okumalar
-Jerome_David_Salinger608.jpg){kind=small}
56 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Kısacık bir kitap olmasına rağmen muhteşem derinliği olan bir eserdi kendisi bende buraya, yazarın başlık başlık eklediği hayat kurallarını ekleyeceğim. Böylelikle mutluluk için ipuçlarını burada yakalayabiliriz.
Hayat kuralları no.1
Mutlu olan için beklentiye girme, hayali zevklerin peşinde koşma anda bulunan ıstırap ve acı gerçeğini bil ve ona
296 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Bazı kitaplar adeta hayat rehberi gibi olur bu kitap da o kitaplardan biriydi.
Kitabın içerisinde her bölümün sonunda kitap tavsiyeleri ve dua olması kitaba başlar başlamaz aramda bir bağ oluşmasına vesile oldu.
Kitap tavsiyelerinin hepsini okuma listeme ekledim, duaları da bir yere not etmek için ayraçlar koydum. Çünkü dualar ve kitaplar hayat yolculuğunun en iyi arkadaşları zannımca.
Kısacası ben çok beğendim Ramazan'da bu kitabı okumak ek olarak çok daha iyi geldi bana. Dolayısıyla okumayı düşünenler hemencecik okusun. Herkese iyi okumalar...
Okur Takip Önerileri
220 syf.
9/10 puan verdi
Kitap Zarifoğlu'nun kısım kısım düşüncelerinden oluşmaktadır.
Kitabın içerisindeki bölümlerin her biri bakış açısı kazandıracak cinsten bir kaliteye sahip.
Kitabı okurken dünya siyasetindeki belli başlı olayları anlamak ve üzerine düşünmek gerektiğini fark ettim. Örneğin Afganistan tarihî üzerine bir Müslüman olarak biraz daha eğilmem, araştırma yapmam gerekiyor. Zarifoğlu'nun mevcut eserinde Afgan halkına dair yaklaşımı olumlu bir izlenim bırakıyor. Ama hali hazırda gündemde yansıtılan setler buradaki olumlu şeylerden epey uzak. Bize gösterilen değil de gerçekte olan şeyler nedir, buna bakmak gerekiyor.
En nihayetinde benim için çok faydalı bir eser oldu. Okuyacaklara şimdiden iyi okumalar diliyorum.
280 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Öncelikle yazarın okuduğum üçüncü kitabıydı. Bu kitap diğer okuduklarıma nazaran beklentimi yeterince karşılayamadı.
Özetle konudan bahsedecek olursam, Podima adlı köyde bir cinayet gerçekleşiyor, maktul Arzu Kahraman. Arzu kitabımızın ana kahramanının arkadaşı. Bu cinayeti araştırmak için gelen gazeteci bir kızı Ahmet Arslan'ı buluyor ve gelişen olaylar silsilesiyle aralarında gelişen ikili ilişki sonrası karakterimiz gazeteciye kardeşi Mehmet'in hikayesini anlatmaya karar veriyor.
Ama kafamızda oluşan bir soru kitabın son sayfalarında ancak çözüme kavuşuyor. Mehmet kim?
Hikaye ve karakterler ilgi çekici ama dediğim gibi bazı noktalarda kitap sıkıcı bir hâl alıyor.
Şimdiden okuyacaklara iyi okumalar dilerim..
104 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
"Sevdiğin insandan ilim, amel veya onun vasıtasıyla onun ötesinde bulunan bir hedefe varmayı elde etmek için değil sadece Allah için sevmektir. Sevginin bu derecesi derecelerin en yüce, en ince ve en sırlı derecesidir."
Sevgi kavramının içini doldurduğum bir eser oldu kendi adıma. Çokça istifade edip ruhuma çok iyi geldi. Allah için sevmeyi öğrenmemiz lazım dostlar. Sevginin bu derecesi için kendi nefsimizi egitmeliyiz.
Şifa gibi olan bu kitabı herkesin okuması dileğiyle.
İyi okumalar:)
95 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
İbrahim Tenekecinin okuduğum ilk kitabı tadı damağımda kaldı diyebilirim..
Dünyaya ait, yaşama ait notlar niteliğinde olan bir eser. Her gün yanımızdan geçen insanlara yazarın gözüyle bakınca, aktardığı cümleler kalbime dokundu. Diğer eserlerini okumak için sabırsızlanıyorum. Herkese iyi okumalar
262 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Kitabı küçük çapta kendimce elimden geldiğince tanıtmak istiyorum. Çünkü herkes bu kitabı okumalı ve okutturmalı. Kitabın önsöz kısmında Mevdudi' nin yaşamından ve bu kitabın nasıl oluştuğundan bahsediyor. Kitap Mevdudi'nin vaazlarından oluşmuştur. Ancak kesinlikle geleneksel vaazlar değil çünkü Mevdudi geleneksel bir vaiz değil.
Kitabın dili kolay ve anlaşılır,meseleler anlatılırken verilen örnekler etkileyici ve açıklayıcı.
Mevdudi ısrarla "Müslüman olmak size aileniz tarafından bırakılmış ve ömür boyu sizde kalacak olan bir şey değildir. Müslüman bir çevrede doğmak ,Müslüman isimleri almak, Müslüman gibi giyinip kendinizi Müslüman olarak adlandırmak sizi Müslüman kılmaya yetmez.Hiç kimse sadece isminden dolayı kafir ya da Müslüman olmaz. Fark sarık sarmak ya da kravat takmak ile ilgili değildir. Kişi sadece altı yedi kelime söylemekle ne kafir ne Müslüman olur...Ne de bu birkaç söz insanı cehennem yerine cennete gönderir." diyor. Ki bu paragraf beni uzun uzun üzerine düşünmeye itti.
Kitabı farklı kılan bana göre gündelik meselelere köktenci bir yaklaşımla yaklaşıp sorunlara çözüm getirmesiydi.
Her Müslüman'ın okuyarak kendisine dersler çıkarabileceği bir başucu kitabı.Buraya kadar okuyan herkese teşekkür ederim ve İyi okumalar dilerim
512 syf.
9/10 puan verdi
Peygamber efendimizin hayatındaki siyasal,askeri ve toplumsal olayları ayrıntılı olarak ele alan inceleyen ve bunu haritalarla ortaya koyan bir eserdi. Kesinlikle stratejik hamlelerin anlanması için okunması gereken bir eser. Herkese iyi okumalar
144 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Kitabı her zaman ki gibi çok beğendim. Benim için Tarık Tufan okumak ruhumun dehlizlerinde kaybolmak demek gibi bir şey. Her cümlesi bir rüzgara kapılıp götürüyor beni.Burada da Füruzan'ın peşinde sürüklenen bir adam var geç kalan bir adam…Güzel bir yolculuktu,okumak isteyenlere şimdiden iyi okumalar
192 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Kitap peygamber efendimizin hayatı eksene alınarak,bir hayatın İslam'a en uygun şekilde nasıl yaşanması gerektiğini çok güzel bir düzende anlatmış. Hayatın tüm noktalarına değinerek peygamber efendimizin ettiği dua ve zikirlerde yer almış , kesinlikle okunması gereken kitaplardan biri. Herkese iyi okumalar
336 syf.
6/10 puan verdi
Eserin önce olay örgüsünü ele alalım. Roman Robinson'un karşı koyulamaz bir şekilde denizlerde yolculuk yapma isteğiyle anne ve babasına karşı çıkarak bir gemiye binip yolculuk yapmasıyla başlıyor. Ancak gemiye binmeden önce babası bu yoldan giderse mahvolacağını söylüyor nitekim birçok olay silsilesi sonucunda bu öngörü gerçekleşiyor. Issız bir adaya düşüyor ve hayata tutunmak için olabilecek tüm imkanlardan yararlanarak kimi zaman hatta şükrettiği bir yaşamı oluyor. Tabi burada İncil bulması ve Tanrıya olan inancını sorgulamasıyla dini kavrayıp hayatını anlamlandırma sürecine tanık oluyoruz.
Ancak bu bölümleri okurken Batı'nın edebi eserlerinde dahi vermek istedikleri mesajı bu kadar net görebilmek beni şaşırtmadı. Dinlerini, düşünme anlayışlarını son derece ve açıkça görebildiğim bir eserdi.
Diğer dikkatimi çeken unsur kitapta bir zencinin bulunması bunun bir İngiliz tarafından yani roman kahramanımız tarafından köle alınması ve isminin Cuma olması ; nasıl yorumlamam gerektiği konusunda net bir çıkarım yapamadım açıkçası.
Özetle eser okunmalı ve düşünülmeli üzerinde.
İyi okumalar herkese..
126 syf.
9/10 puan verdi
Kitabı okumadan önce birçok yerde rastlamış ve okuma listeme uzun süredir eklemiştim. Yazarın ilk romanı olması yayınlandıktan sonra büyük bir ilgi görmesi ve romanın etkisinin daha çok olumsuz bir şekilde intihar vakalarının arttırmış olması ilgimi çekmişti. Werther bir hukuk stajeri ve eser onun büyük ihtimalle hayali arkadaşı olan Wilhelm' e yazdığı mektuplardan oluşuyor. Doğaya aşık hayat dolu bir genç görüyorum ilk mektupların da.. Doğayı tasvirleri, etrafındaki insanlara yaklaşım tarzı ruhunun inceliklerini yansıtıyor ilk mektuplarında. Daha sonra Lotte'yle tanışıyor ve hayatı tamamen bir kadından ibaret oluyor. Ancak Lotte nişanlı bir kadın aslında Werther bu işin olanaksız olduğunu ondan hiçbir şey beklemediğini kendine defalarca kez tekrar etmesine rağmen yaşadığı duygu seline kendini bırakıyor. Arada yaşanan olaylardan sonra Lotte ' nşn bir daha onu görmek istemediğini söylemesiyle hayatına son vermeye karar verip bunu da Lotte' nin kocasının silahıyla yapıyor. Geçenlerde okuduğum bir dergi de intiharın yüceltilmesi veya yerilmesinin anlamsız olduğu, intiharın bir hastalık olduğu üzerinde durulmuştu. Buradaki durum da böyle Werther çok hastaydı ve kimse fark edemedi bunu.. Kısacası duygu yoğunluğu barındıran yoğun ve etkileyici bir eser okuyacaklar için şimdiden iyi okumalar....
Genç Werther'in AcılarıJohann Wolfgang Von Goethe · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2021121,2bin okunma
360 syf.
10/10 puan verdi
"İstediğin kadar saksağan vur vurabilirsen, ama unutma, bülbülü öldürmek günahtır."
Bülbülün yaptıkları tek işin bize içlerini dökmek ve şarkı söylemek olduğu için bülbülleri öldürmek günahtır şeklinde açıklanıyor bir sonra ki paragrafta bu cümle..
Bir çok yönü olan beni çokça düşündüren paragraflara denk geldiğim bir romandı. Romanın baş kahramanının babasıyla oluşturduğu ilişki eşsiz bir baba kız ilişkisi. Ve kardeşiyle kurduğu ilişki de öyle. Irk ayrımı sorununu romanda geçen bir davayla mükemmel bir şekilde gözler önüne serip, müthiş eleştiriler yapılmış. Hukuk, adalet, eşitlik gibi konular tek tek gözden geçiriliyor. Kısacası beni olay örgüsü, karakterleri ve verdiği mesajlarla gerçekten etkileyen bir eser oldu. Herkese iyi okumalar
10/10 puan verdi
Müslüman nasıl düşünmeli, kafa yapısı ne olmalı, çağın gerekleri dediğimiz olgulara nasıl bakmalı gibi soruların cevaplarını barındıran muazzam bir eser olduğunu söylemeliyim. Kafamı kurcalayan çoğu meseleye yanlış yönden baktığımı fark ettim. Meseleleri birkaç yönden ele alınca soru işaretlerimi tek tek giderip, sistemli bir şekilde ilerliyor eser. Müslüman kelimesinin içini dolduruyor bir bakıma anlattıklarıyla. Kısacası okunmalı ve okutturulmalı. İyi okumalar herkese
392 syf.
10/10 puan verdi
Öncelikle gerçekten çok sürükleyici ve duygu iniş çıkışlarıyla tam olarak tüm duyguları hissedeceğiniz bir kitap. Tarık Tufan okumak bana her zaman hayata bir mola verip kendi içime kaçmak için bir fırsat tanır. Kitap Hakan'ın kırkıncı yaş gününde kaybolmasıyla başlıyor. Bu kayboluş fiziki değil ruhi bir kayboluş. Bunun akabinde Hakan alametlere, işaretlerin ve geçmişinin yok göstermesiyle kendini bulmaya ve düğümleri çözmeye çalışıyor. Kitabın beni en etkileyen kısmı da galiba benimde aynı duyguyu yaklaşık bir yıl önce yaşamamdı. Ben de bir sabah uyandığımda o kayboluş hissiyle uyanıp ruhumun en derinlerinde kendimi aramıştım. Hakan'ın bunalımları çıkmazları belki de bu yüzden beni çok etkiledi. Yani kısaca çok güzel ve okunması gereken bir kitap. İyi okumalar..
224 syf.
9/10 puan verdi
"Ve hakiki diyalog ancak herkes başlangıçta başkasından öğreneceği bir şey olduğuna kesinlikle inandığı zaman gerçekleşir."
Öncelikle kitap gerçekten arkasında yer alan cümle gibi geleceğe dönük bir kitaptı. Medeniyetlerin eski tarihlerini nereden çıkıp, sanatlarını nasıl icra ettiklerini, nasıl yıkılıp istila ettiklerini kategorize edip, haritalarla anlatılanlar desteklenmiş. Batı 'nın sömürge politikalarını, bilim ve sanatlarını nasıl ilahlaştırdıkları güzel noktalar üzerinden anlatılmış. Kısacası not tutularak okunması gereken bir kitap. İyi okumalar..
240 syf.
8/10 puan verdi
Kitaplığımda uzun süredir duran ama yeni gözüme takılan bir kitap oldu. Açıkçası şu sıralar ruh halime daha iyi gelebilen başka bir kitap olabilir miydi bilmiyorum. Gerçekten adı gibi bir terapi etkisi oluşturdu. Kitabın bölüm bölüm küçük hikayeler etrafında şekillenmesi anlatılmak istenilenin daha iyi anlaşılmasını sağlamıştı. Kitabın son bölümünde 10 adımdan bahsediliyor, bu adımları takip ederek benim kendi içme dönmemi ve sorunları birde bu perspektifden görmemi sağladı. Dolayısıyla bende bu adımları buraya bırakıyorum. Bu adımlar ;
1)Kendini tanıma ve farkındalık ( özbilinç)
2) Başkalarını tanıma ve empati(sosyal bilinç)
3)İletişim becerileri
4)Motivasyon ve geleceği planlama
5)Sorun çözme becerileri
6)Öfke, stres , zaman yönetimi
7)Bağışlayıcılık ve hoşgörü
8)Sebatlık
9)Yardımseverlik ve işbirliği
10)Uzlaşmacılık
İyi okumalar....
331 syf.
9/10 puan verdi
Öncelikle gerçekten iyiki okudum dediğim bir eser oldu benim için. Kitap bir çok şeyle bağdaştırılıcak semboller içermekteydi. ( en azından benim için öyle) Salgın sürecinde okumak biraz daha fazla empati yapmaya aynı zamanda bir şeylerin kontrolden çıktığında neler olabileceğini tahayyül etmeme sebep oldu. Bu da açıkçası biraz beni endişelendiren bir düşünceydi. Ancak özetle mükemmel bir bakış açısı kazandıran bir kitap. Okuyacaklar için iyi okumalar.
339 syf.
10/10 puan verdi
Okurken adım adım okuyup, içerisinde çokça araştırmam gereken kavramları barındıran, her adımda bana bir şeyler öğreten bir eser oldu benim için. Kesinlikle okunması gereken bir kitap olduğunu düşünüyorum. Bazı konu ve düşüncelere karşı farklı yaklaşımlar kazanacağınızın garantisini verebilirim. Okuyacak olanlara, iyi okumalar.
159 syf.
10/10 puan verdi
Kitapta adım adım sorunlar ve tahliller yapılıp çağımızın bunalımının sebepleri ve ardından çözümleri temellendirilerek anlatılmış. Ciddi anlamda bir diriliş ruhunun oluşturup, nasıl olmamız gerektiğinin cevaplarını veren bir kitap oldu benim için. Derinlikli ve öğretici bir eserdi. Kitabın sonuç kısmı niteliğindeki "Diriliş İnsanı" olan bölümden, maddeler halinde hayatımıza başlıklar çıkarılabilir. Her insanın okuması gerektiğini düşünüyorum.
200 syf.
10/10 puan verdi
Öncelikle kitap, hayatımda neyi düzene sokmaya çalışıyorsam bunu neden yapamadığımı zihnimi okuyor gibi cevapladı. Gerçekten hayatınızı düzenlemeyi, daha verimli şekilde yaşamayı düşünüyor ve bu konuda takıldığınız şeyler varsa, yapamıyorsanız kesinlikle okumanız gereken bir kitap. Kitapta her şey çok temellendirilerek anlatılmış, bilimsel gerçeklerle desteklenilmiş ve sorunlar kategorize edilerek anlatılmış. Bundan dolayı okurken de bir şeyleri daha iyi anlayıp hayatınız için başlıklar çıkarabiliyorsunuz. Bu yüzden bir yerden başlamak istiyorsanız, hemen bu kitabı okuyarak başlayabilirsiniz.
396 syf.
7/10 puan verdi
Öncelikle duygu yoğunluğunun çok fazla olduğu ve duyguların en güzel şekilde geçtiği bir kitaptı. Kitabın olay örgüsü şu şekilde; doktor olan Charles Bovary, tüm hırslarından arınmış, duygularının derinliği olmayan hayatı yüzeysel yaşayan bir adamdır. Servetinden dolayı , annesinin çabalarıyla ilk evliliğini yapmış karısı vefat edince Emma ile evlenmiş, daha sonra Emma bu evlilikte aradığı, beklediği ve istediği şeylere ulaşamayınca mutsuzluk hayatını etkisi altına almış ve mutluluğu yasak aşklarında aramış ancak en sonunda ruhunun yıpranışları ve hayatında hiç de yapmaması gereken şeyleri yaptığını fark ettiğinde arsenikle hayatına son vermiştir. Ben bu hikaye de Emma' ya ilk başlarda çok kızdım çünkü bence bir insan birini sevmiyorsa veya o ilişki onu boğuyorsa kadın da erkek de ilişkiyi noktalamalı ve hayatı nasıl istiyorlarsa öyle yaşamalılar, ihanetin çünküsü veya bahanesi olamaz. Ama en sonunda kendine verdiği zararı kimseye vermediğini gören Emma ruhunda ki acıyı dindirmek için yaşamına son veriyor. Ama yine arkada mahvolmuş bir adam daha da önemlisi geleceği belirsiz bir çocuk kaldı. Kısaca kitap bittiğinde kalbimin ortasına bir sızı oturdu.
