Spinoza’nın sadece yaşadığı dönemin çok ötesinde değil, zamanımızın da çok ötesinde bir mucize olduğunu belirten Frederic Lenoir bu kitabında, Spinoza’nın zihnimizi nasıl aydınlatabileceğini, yüreğimizi nasıl ferahlatabileceğini anlatıyor.
Aydınlanmanın erken dönem düşünürlerinden olan Spinoza, Evren ve kişi hakkında modern görünüşler ortaya sürerek öncü eleştirileri yapmış ve zamanla 17. yy felsefesinin en önde gelen rasyonalistlerden biri olarak kabul edilmiştir. Dekart’ın fikirlerinden etkilenen Spinoza, Hollanda Altın Çağı’nın önde gelen bir filozofu olmuştur.
Zamanında anlaşılmayan pek çok filozof gibi Spinoza da yanlış anlaşılmanın ve doğru anlaşılmayanın muhatabı olmuş, tuhaf bir çelişkiyle hem en büyük din düşmanlarından biri sayılmış, hem de eserinin temel temel kaynağının Tanrı sevgisi olduğu söylenmiştir.
İki bölümden oluşan kitabın da Lenoir, ilk olarak Spinoza’nın hem dinde , hem politikada hem de felsefede büyük bir devrim gerçekleştirdiğini irdeliyor. Yazar ikinci bölümde ise Spinoza’nın neden bir bilgelik ustası olduğunu ele alıyor.
Spinoza MucizesiFrederic Lenoir · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2020321 okunma
“Burada her şey o kadar yoksul ve umutsuz ki insan senin gibi bir şey istemeyi bile unutabilir” dedi Ka. İnsan burada, yaşamaya değil, ölmeyi düşmeyebilir yalnızca.
Ka, Kar, Kars...
Orhan Pamuk’un ilk ve tek siyasi romanım dediği, ilk basıldığı yıllarda tepki toplamamak adına bir aşk romanı olarak tanıtılan eseri.
Almanya’da uzun yıllar sürgün hayatı yaşayan şair Ka, ülkesine döner ve röportaj yapmak için Kars’a gider. Yıllarca ülkesinden uzak kalmış yazar bir anda ülkesinde yaşanan durumun şiddetle hissedildiği bir noktada bulur kendini. İntihar eden kızlar, baş örtüsü sorunu, siyasal İslamcılar, Kemalistler, cemaatler, darbeler, işkenceler. Birbiriyle anlaşamayan, örtüşemeyen her bir noktaya değiniyor Pamuk.
Her gün biri çıkar, başlar, benim ben demeye
Altınları, gümüşleriyle övünmeye
Tam işleri dilediği düzene girer,
Ecel çıkıverir pusudan: Benim ben, diye.