Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

nazlı

nazlı
@nazlkeskn
if we live fast, let us die young
144 syf.
10/10 puan verdi
·
25 saatte okudu
"Kapalı bir ağız iyi bir dosttur." Anlatımı ağır değildi. Sade bir anlatım dili vardı, betimleme yerleri abartılmadan geçilmiş bu da insanı sıkmadan, sıkılmadan okumasını sağlıyor. Okurken çok zevk aldım. Kitapta birden fazla hikaye olsa da hepsinin yazılma amacı aynı: Norveç'ten batıya yapılan göçler. Son Sözde yazılana göre başta anlatılan Kral Harald'ın hikayesi iki amaç için yazılmış. Birincisi; zamanın kıyafetleri, evleri, alışkanlıkları hakkında fikir vermek. İkincisi ise yapılan göçlerin sebebini anlamamız. Oldukça ince, puntoları büyük aynı zamanda da akıcı bu yüzden bir kaç saatte bitirilebilir. Eğer kitabı bir yerde görürseniz mutlaka bir şans vermelisiniz. "Babam birinin kölesi olmaktansa savaşta ölmenin daha iyi olacağını söylerdi hep."
Viking Efsaneleri
Viking EfsaneleriJennie Hall · İlya Yayınları · 2012766 okunma
Reklam
216 syf.
7/10 puan verdi
·
4 günde okudu
"Halbuki sen melek olsan, kanat sesinden rahatsız olacak insanlar olacaktır." Uzun aradan sonra yeni bir kitap bitirebildim... Şu zamanlarda çok fazla kitap okuyamıyorum galiba Reading Slump'a girdim. Bu yüzden okuduğum romanı kısa bir aralık da olsa yarım bıraktım ve bu psikoloji kitabına başladım. Hayatımda okuduğum ilk psikoloji kitabıydı diyebilirim. Benim yaşıma hitap etmiyor yani daha çok yetişkin denilebilecek yaşta okunulacak bir kitap. Ancak bu bir sorun değil yine de küçük yaşta da okunulunabilir sonuç olarak olumsuz bir şey yok kitapta, anlam problemi de çekmezsiniz. Kitaba aslında 7,5 puan vermek isterdim çünkü 8 versem çok gelir 7 versem az geliyor. O yüzden siz en iyisi verdiğim puanı 7,5 sayın. Yazar sizinle sohbet edermiş gibi yazmış kitabı bu benim çok hoşuma gitti. Açıkçası ben okumaya başlamadan önce bir topluluğa hitap edeceğini düşünmüştüm ama o sadece sizinle konuşurmuş gibi yazmış. Kitap 5 bölüme ayrılmış ve bu 5 bölüm de parçalara ayrılmış. Çok fazla konuya değinmiş, sayamayacağım kadar çok. Örnek vermek gerekirse "Düşünceler çöptür, kafaya takmak, boş bardak..." gibi gibi konular. Eğer kitap okumakta zorluk çekmeye başladıysanız bu tarz psikoloji kitaplara yönelmenizi tavsiye ederim. "Bazıları seni sever, bazıları ise sevmez; sen kim olursan ol bu durum değişmez."
Kendine İyi Davran Güzel İnsan
Kendine İyi Davran Güzel İnsanBeyhan Budak · Destek Yayınları · 201910,1bin okunma
92 syf.
8/10 puan verdi
·
1 saatte okudu
"Kalbine bir sor, böyle yaşanır mı hiç?" Bu kitabı türkçe öğretmenim sayesinde okumuştum, iyi ki de okumuşum. Kitabı okuduktan sonra kendime bir takım sorular sordum ben. "İnsan neden yaşar? Neyle yaşar? İnsana ne verilmemiştir?" gibi sorular. Tolstoy bu kitap sayesinde size daha farklı bir açıdan bakmanızı ve kendinize önemli sorular sormanızı sağlamış. 6 akıcı hikayeden oluşan ve yaş farketmeksizin herkesin okuyabileceği bir kitap. Beni derinden etkiledi. 6 hikayenin 6'sını da çok beğendim ama "İnsana Ne Kadar Toprak Lazım?" ve "İnsan Neyle Yaşar?" hikayelerini daha çok sevdim gibi. Gerek akıcılığla, gerek mükemmel anlatımıyla sizi hemen arka sayfaya geçmeye zorluyor ve kendisini bir kaç saatte okutuyor. Herkesin okuması gerektiğini düşünüyorum. "Öyle horozlar vardır ki, öttükleri için,güneşin doğduğunu sanarlar."
İnsan Neyle Yaşar?
İnsan Neyle Yaşar?Lev Tolstoy · İndigo Kitap · 2017191,9bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
112 syf.
9/10 puan verdi
·
1 saatte okudu
"Senin somurtmandaki hüner, gülümsememde niye yok sanki!" William Shakespeare'den okuduğum ilk kitap Bir Yaz Gecesi Rüyası. Çok ağır bir dil kullandığını duymuştum bu yüzden okumaktan nedense çekiniyordum ancak elime alıp okumaya başladığımda hiç anlamakta zorluk çekmedim.Kafiyeli cümleler adeta beni kitabın içine çekti, bir gece de bitirdim. Kesinlikle tavsiye ediyorum okumanızı, çok sevdiğim bir kitaptı. Willam Shakespeare'den daha başka kitaplar okumak planlarımın arasında. "Bense sana bakmadığım zaman hastalanıyorum."
Bir Yaz Gecesi Rüyası
Bir Yaz Gecesi RüyasıWilliam Shakespeare · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201716,8bin okunma
480 syf.
7/10 puan verdi
·
11 günde okudu
"Kendimi yaşamaya değer görmediğim her şey benim bu hayattaki esaretimdir." Bir kitap daha bitti maalesef, No.26 serüveni de başlar başlamaz kapandı. Diğer Beyza Alkoç kitaplarında dediğim şeyin aynısını diyeceğim aslında, çerezlik bir kitaptı. Çok fazla duygu yüklü olmasına rağmen kendini aşırı hızlı okutuyor. Her bölümün sonu bir olaydı bu yüzden hemen diğer bölüme geçmek istiyordunuz. Çerezlik dememin sebebi bu. Mine Uysal, Yeşil Küpeli Kız adı altında magazin yazarlığı yapıyordur. İlk başta eğlence için açtığı bu hesap beklenmedik bir şekilde çok büyüyünce bunu artık kendi işiymiş gibi görmeye başlar. Bir gece de olay olmuş ünlü müzisyen Efe Duran'ın haberlerini yapmak için kendi evinden taşınır ve Efe'nin evine kiraya gider. Ama işler planladığı gibi gitmez... Konusu tam olarak bu ne eksiği var ne de fazlası. Kitap ile ilgili yorumlarımı yapmadan önce başka bir konuya da değineceğim. No.26'nın bir şarkısı var. Evet, yanlış okumadınız "Berkan Altunyay- Rengarenk Acılar" şarkısı No.26 kitabına ait. Şimdi gelelim kitabı beğenmeme rağmen neden 7 puan verdiğime. Kitabı beğendim beğenmesine ancak karakterlerin bazı hareketleri beni gerçekten sinirlendirdi. Mine'nin bilip bilmeden konuşmaları gibi gibi... Ama tabi sadece bundan üç puan kırılması doğru değil, sadece içimden 7 geçtiği için bu puanı verdim. "Artık o acıların hiçbiri rengarenk değil, bugün hepsi siyaha boyandı."
No: 26
No: 26Beyza Alkoç · İndigo Kitap · 20219bin okunma
Reklam
104 syf.
9/10 puan verdi
·
22 saatte okudu
"Acaba yıldızlar, günün birinde herkes kendi yıldızını bulsun diye mi yanıyorlar?" Uzun zaman sonra bir kitap bitirebildim sonunda. Son zamanlarda hiç kitap okuyasım gelmiyordu, kitabı elime alıp on sayfa okuduktan sonra bırakıyordum yani okuyamıyordum. Ancak Küçük Prens bunu alıp götürdü gerçekten. Hem kitabın sayfa sayısı az (150 sayfa) hem de puntolar büyük. Yani kitabı sabah başlayıp akşam bitirdim diyebilirim. Aslında ben bu kitabı küçükken okumuştum ama nedense hiç anlayamamıştım. Konusunu kavramamıştım, bana ne söylemek istediğini anlamamıştım ve sonra da "Bu ne biçim kitap" diyerekten rafa kaldırmıştım. Ama şu an uygulamada Küçük Prens ile ilgili çok fazla güzel alıntılar gördüm. Aynı zamanda aşırı sevdiğim bir kitapta Küçük Prens kitabının yeri fazlasıyla önemliydi, bende bu yüzden tekrar okumaya karar verdim. İyiki de okumuşum. Kitap bir çocuğun gözünden hayatı anlatıyor. Küçük Prens gezdiği yerlerdeki insanları, daha doğrusu yetişkinleri, eleştiriyor.Bir bilimadamı, iş adamı, sarhoş...Yolu bir gün dünyaya düşer ama burada da sadece görünüşlerini önemseyen insanlarla karışlaşır. Anlayacağınız hiçbir yerden umduğunu bularak dönemez... Çoğu insan tarafından çocuk kitabı olarak görülse de yediden yetmişe herkese hitap eden bir kitap ve ben kesinlikle tavsiye ediyorum. Hiçbir tereddütünüz olmasın derim, açıp okuyun. "Gözyaşları ülkesi öylesine gizemlidir ki..."
Küçük Prens
Küçük PrensAntoine de Saint-Exupéry · Nilüfer Yayınları · 2017235,3bin okunma
520 syf.
10/10 puan verdi
·
8 günde okudu
"Ben ilk olarak, sevdiğim şeylerden vazgeçtim. Ayakta kalmayı böyle öğrendim." Beyza Aksoy'un kitabı Onun Şeytanları...Ben hayatımda başka hiç böyle bir konuya sahip kitap okumadım. Konusundan bahsetmeden önce başka şeyler de anlatacağım. Elbette bu kitap her yerde tek kitap olarak geçiyor ama Kelebeği Öldürmek kitabı ile Onun Şeytanları ile bağlantılı. Onun Şeytanları'nın bir sonu yok, kitap ucu açık bitiyor. Kelebeği Öldürmek'te ise bu karakterleri okumaya devam ediyoruz. Neyse buna da bir açıklık getirdiğimize göre konuya geçelim. Konusu tam olarak yazmıyor internet sitelerinde ben daha ayrıntılı bir biçim de anlatacağım. Alena herkes tarafından hikayelerdeki kötü sarışın kız olarak biliniyor. Ana karakterlerin ilişkilerini bozmaya çalışan, ikinci kızlardan. Ama aslında öyle değil... Hiç anne veya baba sevgisi görmedi Alena; hiçbir zaman masallar okunmadı ona, hiçbir zaman sıkı sıkı sarılmadılar, içini ısıtmadılar kızın. Hiçbir zaman kendi istediği olmadı, ne kendi istediğini yiyebildi ne de kendi istediği bölümü okuyabildi... Bu kitapta her zaman kötü kız gibi görünen Alena'nın hikayesini okuyoruz. Belki de hiçbir romanda ki kızlar kötü değil, sadece biz onların hikayelerini bilmiyoruz... "İnsanları insanlar öldürür, silahlar değil. Bu devirde sözler işliyor cinayetleri, katiller değil."
Onun Şeytanları
Onun ŞeytanlarıBeyza Aksoy · Epsilon Yayınevi · 20203,541 okunma
320 syf.
8/10 puan verdi
·
6 günde okudu
"Evrende düşüncelerinden kaçabileceği hiçbir yer yoktu; kendi zihni dışında." Ve Sanal Ağ serisinin üçüncü kitabı Hayat Oyunu... Bir seriyi daha bitirdik. Bu seri,nasıl desem, zaman geçirmelik bir seriydi. Hem kitap sayfaları hem de kitap sayısı oldukça kısaydı o yüzden belki okuyacak kitap bulamıyorsundur ve bu seriyle karşılaşmışsındır. Eğer öyle ise okuması çok eğlenceliydi. Reading Slump da iseniz eminim ki bu seri sizi çıkaracaktır. Gerçek dünya ile Sanal dünyalar birbirlerine girdi ve bütün oyunlar sanki gerçek oldu. Bu yüzden şu an herkesin canı tehlikede. Sanal dünyayı gerçek dünyadan ayıran çizgi bulanıklaştığı için Michael her Uyku'ya daldığında kendini riske atmaktadır. Kaine'in planı olan Ölümsüzlük İlkesi gerçekleşmek üzeredir ve eğer başarırlarsa dünyayı siber egemenlik hükmedecektir. Bu teröristi ancak Michael, Bryson ve Sarah engelleyebilir... Serinin ilk kitabının incelemesinde söylediğim gibi aslında kitaplara sekiz buçuk puan vermek istedim ama öyle bir seçeneğim yoktu bu yüzden sekiz verdim. Tasarımı ile ilgili söylenecek pek bir şey yok gayet sıradan ve sade. Bu yazar aynı zamanda Labirent serisinin de yazarı ve ben onların filmini izledim, kitaplarını da okumayı planlıyorum. "Bazen bırakman gerekir. Bazen başkalarının, yükünü paylaşmasına izin vermelisin."
Hayat Oyunu
Hayat OyunuJames Dashner · Pegasus Yayınları · 2017582 okunma
320 syf.
8/10 puan verdi
·
4 günde okudu
"Sanki dünyayla ilgili bildiği her şey, bir halı gibi ayaklarının altından çekilip alınmıştı." Sanal Ağ serisinin ikinci kitabı Oyunbozan... Bu kitabın sonu gerçekten çok ucu açık bitiyor bu yüzden hemen üçüncü kitaba geçmek isteyeceksiniz. Ben ilk olarak birinci kitabı almıştım ve diğer kitaplarını beğenirsem alırım diye düşünmüştüm. Beğendiğim için ikinci ve üçüncü kitabı birlikte almıştım bu yüzden hiç beklemek zorunda kalmadım üçü okumak için. Benden size tavsiye eğer bu seriyi okuyacaksanız hepsini aynı anda alın. Tasarım konusuna gelecek olursak, birinci kitabın incelemesinde bahsettiğim kapak kadar güzel değildi. Sıradandı ve öyle parlak falan da değildi. Ama yine de iş gördü gayet güzel düşünülmüş bir kapaktı. Michael siber terörist Kaine'in yakalandığını ve artık SanalAğ'ın eskisi gibi güvenli olduğunu zannetmektedir. Ama Kaine bir Tanjant yani sadece bir bilgisayar programı ve kendisi gibi olan kod parçalarını insan yapmayı hedeflemektedir. Eğer durdurulmazsa oyunu insanlık kaybedecektir... "Sessizlik çok gürültülüydü."
Oyunbozan
OyunbozanJames Dashner · Pegasus Yayınları · 2016755 okunma
304 syf.
8/10 puan verdi
·
6 günde okudu
"Ölümden daha beter şeyler vardır, Michael." Üç kitaplık Sanal Ağ serisinin birinci kitabı Oyun Ustası...İlk olarak şu puan konusuna bir açıklık getirelim, sekiz puan verdim ama benim vermek istediğim puan sekiz buçuktu. Dokuz versem çok puan vermişim gibi geliyor sekiz versem az vermişim gibi geliyor. Bu yüzden sekiz verdim ama size burdan açıklıyım kitabın hakkettiği puan sekiz buçuk. Kitabın konusuna ve yorumuma geçmeden önce biraz tasarımından da özellikle bahsetmek istiyorum. Bu kitabın kapağı serinin bütün kitaplarının kapaklarından güzel. Bir kere o kadar güzel ki kitaba bakarken bulanıkta olsa ayna gibi kendi yansımanızı görebiliyorsunuz, o kadar parlak. Mesela şu an benim kucağımda kitap ve ben telefonumun kırmızı rengini görebiliyorum kapağından. Bayıldım. Kitabın konusu benim çok hoşuma gitmişti, böyle teknoloji ile ilgili kitapları seviyorum. Okurken keyif verdi ve sürekli "Woow neler yapıyorlar yahu" dedirtti bana. Eskiden okuduğum bir kitap olduğu için hangi kitapta hangi olaylar oluyor o yüzden şuna çok şaşırdım vesaire diyemeyeceğim. Gerçek dünyadan kaçan Michael, SanalAğ'da arkadaşları Bryson ve Sarah ile oyunlar oynarak Derin'e girmeyi beklemektedir. Ama daha sonradan terörist Kaine'i bulmak için onun korsanlık yeteneklerini kullanmak ister SanalAğ Güvenliği. Bu evrende kimin insan olduğu, kimin sadece bir koddan ibaret olduğu bilinmemektedir... "İplere vurulmuş bir adam için bıçak bir nimetken, zincire vurulmuş bir adam için ölümdür."
Oyun Ustası
Oyun UstasıJames Dashner · Pegasus Yayınları · 20161,287 okunma
Reklam
690 syf.
10/10 puan verdi
·
15 günde okudu
"Tabi ki bu, kafanın içinde gerçekleşiyor, Harry. Ama neden gerçek olmadığı anlamına gelsin ki bu?" Ve serinin son kitabı Ölüm Yadigarları... Size bu kitapta neler yaşandığını değil de kitap ve seri hakkında ki düşüncelerimden bahsedeceğim. Elbette seri bittiği için aşırı aşırı mutsuzum keşke yüz kitap olsaydı. İnanın yüz kitap olsaydı bıkmadan usanmadan hepsini alır ve okurdum. Ama son kitapta hem çok sinirlendim hem de baya bir üzüldüm baya bir ağladım. Çünkü yazar herkesi öldürmüş yani yaşayan kişi kalmadı resmen. Hiç mi acımadı bu okurlara; kaç bin kişi okudu okuyor ve okuyacak bu kitabı, hiç mi demedi çok üzülürler o ölürse bu ölürse. Yani ben bu yüzden sinirliyim çünkü gerçekten neredeyse bütün favori karakterlerim öldü. Hatta hepsi bile olabilir. Bu seri hakkında ki tek isyanım budur; bütün favori karakterlerimin ölmesi. Onun dışında şikayet ettiğim ve beğenmediğim tek bir nokta yok. Şahane bir seriydi. Onun dışında ben bu seriyi yediden yetmişe kitap okuyan herkese tavsiye ederim. Hala okumadınız mı? "Dünyada iyi şeyler yapmayı umuyorum."
Harry Potter ve Ölüm Yadigarları
Harry Potter ve Ölüm YadigarlarıJ. K. Rowling (Robert Galbraith) · Yapı Kredi Yayınları · 201623,1bin okunma
594 syf.
10/10 puan verdi
·
5 günde okudu
"Ama tedavi edemeyeceğin bazı yaralar vardır." Harry Potter serisinin altıncı kitabı Melez Prens... Evet yavaş yavaş sona yaklaşıyoruz, maalesef. Bu serinin hiç son olmamasını istemiştim ama finale son bir kitap kaldı. Bu kitapta da elbette ağlamaya doyamadım. En ağırlarından biriydi. Büyücü dünyasında çıkan savaş artık Muggle'ların hayatına da sıçramıştı. Harry zamanını sınavlara çalışarak geçireceğini düşünüyordu, ama tabiki öyle olmadı. Malfoy bir şey çeviriyordu ve aynı zamanda Voldemort'un geçmişi hakkında bilinmeyenler yavaş yavaş ortaya çıkıyordu... Melez Prens'in kim olduğunu az çok tahmin ediyordum ve tahmin ettiğim kişi çıktı. Ancak ben Malfoy'un daha başka şeylerin peşinde olduğunu düşünmüştüm, yanıldım. Artık söylenecek söz kalmadı; ağlayan ağladı, gülen güldü, ölen öldü... Artık sona geldik... "AVADA KEDAVRA"
Harry Potter ve Melez Prens
Harry Potter ve Melez PrensJ. K. Rowling (Robert Galbraith) · Yapı Kredi Yayınları · 202124bin okunma
975 syf.
10/10 puan verdi
·
1 saatte okudu
"Ama önemli olan hasarı onarmak değil, yakıp yıkmanın ardındaki tavır, Harry." Harry Potter serisinin beşinci kitabı Zümrüdüanka Yoldaşlığı... Gerçekten serinin en güzel kitaplarından biriydi aynı zamanda en kalın kitabıydı. 975 sayfa. Ama çok da üzüldüğüm hatta ağladığım bir kitaptı. Seri giderek kasvete bürünüyor ve insanı çok fazla üzüyor. Hogwarts Cadılık ve Büyücülük Okulu'ndaki beşinci yılını okuyan Harry'nin hayatı cehenneme dönmüştü. Eskisini mumla aratacak bir Karanlık Sanatlara Karşı Savunma öğretmeni, okuldaki her şeye karışmaya başlayan Sihir Bakanlığı, onun yalancının teki olduğunu düşünenler, Ruh Emici'ler ve Ölüm Yiyen'ler; her zamankinden daha çok ortada gezen Voldemort, acıyan yara izi ve ondan saklanan bir gerçek... Seri birinci kitaptan beşinci kitaba kadar kalınlaşarak gidiyor ve ben bu kitabı gördüğüm zaman korkmuştum "altıncı ve yedinci kitap kaç sayfa?" diye. Ama altıncı ve yedinci kitap bu kitaptan daha ince. Serinin en uzunu bu. Kitapta yavaş yavaş Voldemort ile savaş başlıyor aslında. Serinin en başından beri Voldemort ile uğraşıyor Harry ama bu kitaptan sonra tamamen konumuz Voldemort'u yok etmek olacak. Harry Potter serisi genelde çocuk kitabı olarak biliniyor herkes tarafından, ama öyle değil. Her yaştan insan okuyabilir. Hatta çocuk kitabı demek için bin şahit lazım çünkü serinin devamı çok kasvetli. Bu seriyi bir daha okumayı planlıyorum çünkü yavaş yavaş ayrıntıları unutmaya başladım. "Öyle umrunda ki, acısından kanaya kanaya ölecekmiş gibi hissediyorsun kendini."
Harry Potter ve Zümrüdüanka Yoldaşlığı
Harry Potter ve Zümrüdüanka YoldaşlığıJ. K. Rowling (Robert Galbraith) · Yapı Kredi Yayınları · 202026bin okunma
664 syf.
10/10 puan verdi
·
1 saatte okudu
"Evet iki kelime söyleyebilirim, dedi harry hiddetle. Hoşça kal." Harry Potter serisinin dördüncü kitabı Ateş Kadehi...Bu kitaptan sonra her kitapta ağlama kademesine geldim ve çokça da ağladım.(Ateş Kadehi dahil) Bu kitap beni çok üzdü ama tabi diğer kitapların yanında bunun acısı da az kalıyor. Bu yıl Hogwarts'taki yenilik Üçbüyücü turnuvasıdır. Bu turnuva üç büyücülük okulu arasınd gerçekleşir ve asırlardır ilk defa yapılıyordu. Harry'nin istemediği, yaşının dahi tutmadığı bu yarışmaya katılmak zorunda kalır. Harry'nin istediği tek şey "normal" bir hayattır, hoşlandığı Cho'yu düşünmek Ron ve Hermonie ile vakit geçirmek ve kendini geliştirmek istiyordur. Ama alnındaki yara izi bunların hepsine engeldir... Gerçekten artık yorum bile yapamıyorum çünkü elim hep aynı harflere gidiyor. Mükemmel ötesiydi, herkesi değil ama beni üzen bir kitaptı. Bu kadar yani mükemmel. Kesinlikle okumanız gerekiyor.
Harry Potter ve Ateş Kadehi
Harry Potter ve Ateş KadehiJ. K. Rowling (Robert Galbraith) · Yapı Kredi Yayınları · 202329,2bin okunma
396 syf.
10/10 puan verdi
·
1 saatte okudu
"Sanıyor musun ki sevdiklerimiz ölünce bizi gerçekten terk ederler?" Ve Harry Potter serisinin üçüncü kitabı... Bu kitapta benim en sevdiğim iki kişi seriye girdikleri için ayrı bir güzelliği var. Sirius Black ve Remus Lupin. İkisini de çok seviyorum ve onlar bu kitapta geliyorlar. Sirius Black adındaki katil büyücülerin hapishanesi olan Azkaban'da on iki yıl boyunca hapistir. Tek lanetle on üç kişiyi birden öldürmüş olan Sirius, Voldermort'un hizmetinde olduğuna herkes emindir. Azkaban'dan kaçan Black Harry Potter'ın peşine düşer. Okulunda bile güvende değildir Harry. Çünkü aralarında bir hain olabilir... Acaba Sirius gerçekten kötü mü? Bu kitap serinin en sevdiğim ilk üç kitap arasında. Ayrıca Sirius ve Lupin sadece üçüncü kitapta yoklar, ana karakterlerden biri haline geliyorlar. "Ruh Emici'ler bulundukları yerdeki mutluluğu emip alıyorlar..."
Harry Potter ve Azkaban Tutsağı
Harry Potter ve Azkaban TutsağıJ. K. Rowling (Robert Galbraith) · Yapı Kredi Yayınları Yayınları · 202234,2bin okunma
314 syf.
10/10 puan verdi
·
1 saatte okudu
"Bize aslınsa kim olduğumuzu gösteren şey, yeteneklerimizden çok seçimlerimizdir." Harry Potter serisinin ikinci kitabı Sırlar Odası... Serinin bütün kitaplarına 10 puan vermekte kararlıyım. Her zaman ki gibi muazzam bir kitaptı. Ve şunu da söylemek istiyorum serinin bütün kitaplarının kapaklarına aşık oldum resmen, çok tatlı ve hoşlar. Harry yıllardır aynı evde kaldığı Dursley ailesinden bıkmıştı bu yüzden hemen okuluna gitmek istiyordu. Ama bir an da ortaya çıkan Dobby adlı ev cini onun Hogwarts'a geri dönmemesini söyler ve başını Dursley'lerle belaya sokar. Eğer Harry Potter Hogwarts'a geri dönerse bir felaket yaşanacaktır. Sırlar Odası'nın açılmasıyla ortaya çıkan güç okulakileri taşa çevirmeye başlar. Harry hiçbir şeyi umursamayarak Oda'nın gizemini çözmeye çalışır ve olmadık şey kalmaz... Seride zaten olaylar birinci kitaptan başladı, Harry okula gider gitmez garip garip olaylar olmaya başlamıştı. Bu kitapta Harry'nin yeni bir özelliğini keşfetmiş olduk. "Şüphede olduğunda, kitaplığa git."
Harry Potter ve Sırlar Odası
Harry Potter ve Sırlar OdasıJ. K. Rowling (Robert Galbraith) · Yapı Kredi Yayınları · 201939,8bin okunma
Reklam
272 syf.
10/10 puan verdi
·
1 saatte okudu
"...insanlar fotoğraflardan çekip gitmezler." Yedi kitaplık Harry Potter serisinin birinci kitabı Felsefe Taşı. Bana göre serinin en güzel kitapları her zaman birinci kitaplarıdır ama bu seri benim fikrimi değiştirdi çünkü bütün kitapları mükemmeldi. Gerçekten insanların dedikleri kadar varmış. Ben her zaman "Aman ne abarttınız, kitap işte" derdim ama yanılmışım... Harry Potter kendini normal bir çocuk zannederken baykuşun getirdiği Hogwarts mektubu ile fikri değişir. Daha önce bu büyücülük okuluna başvuru yapmadığı halde Hogwarts Cadılık ve Büyücülük Okulu'na kabul edilmiştir. Bu okulda tanıştığı Ron ve Hermione ile macera dolu olaylar yaşamaya başlarlar... Kitabın konusunu zaten bilmeyen yoktur diye düşünüyorum. Bence bu seri yediden yetmişe herkese hitap eden bir seri. Dokuz yaşındaki çocukta okuyabilir, kırk iki yaşında ki yetişkin de. Hala okumadıysanız hata yapıyorsunuz demektir... "Hem güzel, hem korkunç bir şeydir gerçek, çok özen ister."
Harry Potter ve Felsefe Taşı
Harry Potter ve Felsefe TaşıJ. K. Rowling (Robert Galbraith) · Yapı Kredi Yayınları · 202053,1bin okunma
496 syf.
10/10 puan verdi
·
7 günde okudu
"Ölümsüzlük yalnızca bir duvar başına ve bir yıldız sönüşüne kadardır." 10/10'luk bir kitaptı. Ama ben bu kitabın daha ikincisinin çıkmadığını bile bile alıp okudum ve pişmanım çünkü sonu öyle bitiyor ki ben ikinci kitapta neler olacağını tahmin edemiyorum. O yüzden bu kitabı okuyacaksanız ikincisinin çıkmasını bekleyin bence. Ayliz Kılıç adında bir arkeolog, Mısır'da gizlice bir piramide giriyor ve esrarengiz olaylar yaşanıyor. Yüzyıllardır kimsenin girmediği hazine odasında Ra'nın gözü onu şu an yaşadığımız dünyadan alıp çok farklı bir dünyaya götürüyor. Ve bu sayede Ayliz asıl kimliğini öğrenecek. Ayliz, kendi evine dönmek için yollar ararken Aytun Karavera ile karşılaşıyor... Kitabın kapağının arkasında mucizevi bir aşk yazsa da kitapta aşk neredeyse yoktu. Toplasan 10-20 sayfa vardır 500 sayfalık kitapta. O yüzden aşk kitabı okumayı sevmeyenler buna aldanmasın. Ayrıca kitabın cildi, karton kapağı ve iç tasarımı (bölüm geçişleri vb.) mükemmeldi. Her şeyiyle bu kitabı çok sevdim. "Oysa sen hiç bilmeyeceksin beni burada bırakıp giderken kalbimde ne tür zelzelelere neden olduğunu."
Ay Düğümü
Ay DüğümüGamze Çelik  · Ephesus Yayınları · 20201,495 okunma
320 syf.
7/10 puan verdi
·
8 günde okudu
"Bir kez yalanını yakaladığın kişinin, bin kez doğrusunu sorgularsın." Gerilim sevenler için güzel bir kitaptı. Ben de bundan sonra gerilim tarzı kitaplara yönelmek istediğim için bu kitap ile başlangıç yapmış oldum. Konusuna gelecek olursak; Emma Stein adında bir psikiyatr kaldığı otel odasında saldırıya uğrar. Emma kurbanlarının saçlarını tıraş eden "Berber" adıyla anılan katilin üçüncü kurbanıdır. Ama Emma diğer kurbanların aksine Berber'in elinden sağ çıkmıştır bu yüzden katilin gelip yarım bıraktığı işi tamamlayacağını düşünerek evinden çıkmaz. Kendini güvende hissettiği tek yer evidir, tabi ismini daha önce hiç duymadığı komşusunun evinde olmamasından dolayı paketini ona teslim eden postacı kapısına dayanana kadar... Ben kitabı oldukça beğendim ve yazarın diğer kitaplarını da okumayı planlıyorum. Katil gerçekten hiç beklemediğim biriydi ve bu yüzden kitabı bitirdikten sonra bir kaç saat hala bunun nasıl olabileceğini düşündüm. Aynı zamanda kapağını da çok beğendim. Kitap gerçekten yanıltmacalarla doluydu. "DİKKAT! YÜKSEK DOZDA GERİLİM İÇERİR!"
Paket
PaketSebastian Fitzek · Pegasus Yayınları · 20191,325 okunma
336 syf.
6/10 puan verdi
"Doğanın kanunu bu. Güneşin doğması için geceden vazgeçmeliyiz." Ve Karantina serisinin son kitabı, beşinci perde... Karantina üçüncü veya dördüncü kitapta final olsa daha güzel olurdu demiştim, hala da öyle düşünüyorum fakat normal olarak final beni oldukça etkiledi. Onları bir daha okuyamayacağımı bilerek bölümü bitirmek beni üzdü elbette. Bu kitapta bütün olaylar çözülüyor, her şey son buluyor, hikaye bitiyor... Zeynep, Onur, Burak ve Mert artık rahat bir nefes alıyorlar ve güzel bir hayata adım atıyorlar. "Bazı şeyler zaman alır, ve zaman da bazı şeyleri alır bazen."
Karantina: Mahşerin Dört Atlısının Hikayesi — Beşinci Perde
Karantina: Mahşerin Dört Atlısının Hikayesi — Beşinci PerdeBeyza Alkoç · İndigo Kitap · 20209,3bin okunma
336 syf.
6/10 puan verdi
·
3 günde okudu
"Unutma; karanlık olmadan aydınlık bir hiçtir." Karantina serisinin dördüncü perdesi... Tam son kitap bu dedim ve beşinci perdesi çıktı serinin. Tam her şey bitti, düzeldi diyoruz ama birden her şey yine mahvoluyor yine bir takım olaylar çıkıyor. Karantina serisi şoklara doyamadığım bir seri. Kitapta hem dostluk hem aksiyon, gizem ne ararsanız var. Ama yazarın yerinde olsaydım büyük ihtimalle aşk hiç katmazdım sadece dostluk yazardım. Kitabın içinde olmasını hiç istemediğim olaylar vardı, spoiler olmasın diye net bir şekilde söylemiyorum. Yani keşke böyle yazmasaydı dedim.. Ama elbette bu kadar okumuşuz üçüncü, dördüncü kitapta bırakmak olmaz bu yüzden okudum. Zaman geçirmek için, çerezlik bir seriydi bana göre. "Avucunun içi gibi bildiğin bir yerde karanlıkta da yürüyebilirsin."
Karantina: Mahşerin Dört Atlısının Hikayesi/Dördüncü Perde
Karantina: Mahşerin Dört Atlısının Hikayesi/Dördüncü PerdeBeyza Alkoç · İndigo Kitap · 201912,3bin okunma
336 syf.
6/10 puan verdi
·
6 günde okudu
"Gece her şeyi karartsa bile ayı karartamazdı." Ve Karantina serisinin üçüncü perdesinin de sonuna geldik. Bence bu hikaye üçüncü kitapta final olmalıydı ve tadında bırakılmalıydı, dördüncü ve beşinci kitapların fazla olduğunu düşünüyorum. O bir puanı kırmamın sebebi hem sonda yaşanan olay hem de serinin final olmamasıydı. Duyduğunuz, gördüğünüz her şey yalan ve biz sonlara doğru bütün gerçekleri öğreniyoruz. Keşke bütün gerçekleri yalan çıkarmasaydı, ben ne olduğumu şaşırdım yani onu sindiremeden bir başka şey çıkıyordu. Çok karmaşıktı. Ama yine de okurken eğlendim. İnsanın içinde bir merak oluşturuyor ve sizi sürekli okumaya itiyor. Aynı zamanda öğrendiğiniz her bilgiyi de sorgulamaya başlıyorsunuz, "Acaba bu da mı gerçek değil?" diye. Zaten tasarımı yine muhteşem... Karton kapağından cildine, cildinden ayracına, ayracından bölüm geçişleri bile çok güzel tasarlanmıştı. Başka bir bölüme geçerken o sayfalardaki ek yazıları okumak benim çok hoşuma gitti. "Ve hiç unutma, ışıklar sadece karanlıkta yanar."
Karantina: Mahşerin Dört Atlısının Hikayesi — Üçüncü Perde
Karantina: Mahşerin Dört Atlısının Hikayesi — Üçüncü PerdeBeyza Alkoç · İndigo Kitap · 201814bin okunma
Reklam
352 syf.
7/10 puan verdi
·
9 günde okudu
"Bir kurşun, birinizi vurmak için. Ve bir kurşun, hepinizi öldürmek için..." Karantina serisinin ikinci perdesi. Tahmin edildiği gibi yine muazzam bir kitaptı. Hemen üçüncü kitaba başlamak isteyeceğiniz kadar güzel bitti, biraz da üzücü bir sondu ama olsun. Savaşı kazandıklarını zannettiler, bıraktılar ellerindeki kılıçları. Pes ettiler. Ama ikinci savaş yaklaşıyor ve bu sefer daha güçlüler düşman taraf. Ama bir şeyi unutuyorlar, onlar hala ayaktalar... Karantina serisinin neredeyse bütün kitaplarının kapağı, cildi, ayracı ve bölüm geçişleri çok güzeldi. Ama bu kitabın karton kapağının ayrı bir güzelliği vardı nedense. Sıkı tutunun hikaye daha yeni yeni başlıyor... "Söz konusu ben olunca sustum, razı oldum. Ama şimdi söz konusu sensin, ve ben bütün dünyayı karşıma alacağım."
Karantina: Mahşerin Dört Atlısının Hikayesi — İkinci Perde
Karantina: Mahşerin Dört Atlısının Hikayesi — İkinci PerdeBeyza Alkoç · İndigo Kitap · 201815,9bin okunma
448 syf.
9/10 puan verdi
·
7 günde okudu
"Ruhumdan her geçeni dudaklarımın arasına yollasam ruhuma ne kalır?" Beş perdelik Karantina serisinin ilk kitabı. Gerçekten seride en beğendiğim kitap birinci kitaptı kuşkusuz. Devam kitapları aman aman sevemedim, sanki sırf seri tamamlansın diye okumuş gibi hissettim kendimi 2,3,4 ve 5. kitapları okurken. Ama serinin konusu gerçekten ilgi çekici, anlatınca anlayacaksınız demek istediğimi. Zeynep daha okulunun ilk gününde çok kötü olaylar yaşar. Okul salgın bir hastalık yüzünden karantinaya alınır. Aynı günün akşamında okulun koridorlarından birinde bir cesedin başınucunda bulur kendini. Ama cesedi gören tek kişi o değildir, mahşerin üç atlısı da yanındadır... Konusu gerçekten ilgimi çekmişti ve çevremden de aldığım güzel yorumlar ile okumaya başladım. Birinci kitap kesinlikle sizi hayal kırıklığına uğratmayacak, güldüğüm yerler çok oldu. En sevdiğim şey de birinci kitabı keyifle ve gülerek okumamdı. Mahşerin üç atlısına dördüncü olan Zeynep'in ve Onur, Burak, Mert'in öyküsü... "Bir felaket hikayesi..."
Karantina: Mahşerin Dört Atlısının Hikayesi
Karantina: Mahşerin Dört Atlısının HikayesiBeyza Alkoç · İndigo Kitap · 202120,3bin okunma
224 syf.
9/10 puan verdi
·
3 günde okudu
"Şimdi birimiz buradan çıkıcak. Kurtulacak. Çekildiğimiz fotoğrafları alıp bir çerçeveye koyacak, çerçeveyi duvara asacak, geçip karşısına bizi izleyecek. Zaman o anda donacak..." Göz yaşları içinde bitirdiğim bir kitap... İlk defa böylesine güzel bir kitabın kısa olmasına sevindim çünkü büyük ihtimalle daha uzun olsaydı ağlamaktan helak olurdum. Kitabın konusu şu ki; Bestegül okula gitmek için evden ayrılıyor ve on üç kişi ile metroya biniyor. O on üç kişiyle neler yaşayacağından habersiz... O gün metronun son durağından çıkamıyorlar. Bestegül ve diğer on üç kişi istasyonda mahsur kalıyor. Açlık, susuzluk ve ölüm ile mücadele ediyorlar. Etmeye çalışıyorlar daha doğru olur, aslında. Her bölümde mutlaka üzüleceğiniz hatta ağlayacağınız, ağlamasanız bile içinizin burkulduğu yerler var maalesef. 218 sayfalık kitaba nasıl bu kadar hüzün yerleştirebilmiş anlam veremiyorum. Ne kadar duygusal bir kitap olsa da gerçekten çok severek okuduğum bir kitap oldu. Almakta hiç tereddüt etmeyin derim. "Şimdi birimiz sağ kalacak ama solu ölmüş olacak. Birimiz, birimizin duvarına asılmış bir çerçevenin içinde yaşlanacağız. Birimiz için şarkı bitecek, fakat her ikimiz de dans etmeyi bırakacağız..."
Yere Yakın Yıldızlara Uzak
Yere Yakın Yıldızlara UzakEmine Tavuz · Epsilon Yayınevi · 201911,1bin okunma
312 syf.
9/10 puan verdi
·
3 günde okudu
"Kendinizi en yalnız hissettiğiniz anda, evren tüm mucizelerini gözlerinizin önüne serer..." Benim çok içime dokunan bir kitap oldu. Anlatımı o kadar da duygusal değildi ama kitapta eskiden yaşanan anıları anlatması beni duygulandırdı nedense. Kitabın içinde günlük hayatta belki çok işinize yaramayacağı ama okurken ve öğrenirken "bunu bilmiyordum" diyeceğiniz bilgiler yer alıyor. Ben kesin hepsini unutacağım diye üzülüyordum ama okumamın üstünden bu kadar zaman geçmesine rağmen hala unutmadım. Kitabın konusuna gelecek olursak; Suzy adlı kızın en yakın arkadaşı Franny boğularak hayatını kaybetmiş. Ama Suzy arkadaşının denizanası sokması ile öldüğünü düşünüyor. Bunun üzerine bu düşüncesini kanıtlamak üzere planlar yapmaya başlıyor... Bir puanı kırmamın sebebi kitabın beklediğim gibi bitmemesi ve biraz kısa olduğundan kaynaklı. Keşke böyle güzel bir roman daha uzun olsaydı. Kitabın cildi, kapağı hatta bölüm geçişleri bile çok güzel tasarlanmış, okurken her şekilde keyif veren bir kitaptı. Keder ve mucizeler üzerine yazılmış bir roman...
Hayalet Kalp
Hayalet KalpAli Benjamin · Yabancı Yayınları · 20163,034 okunma
8/10 puan verdi
"Neyi taklit edersek oyuz, dolayısıyla taklit ettiğimiz şeyi seçerken dikkatli olmalıyız." 6 kitaplık olan Yalan Oyunu serisinin ilk kitabı. Hemen ikinci kitaba geçmek isteyeceğiniz kadar gizemli bitiyor. Birinci kitap daha çok konuyu kavramamız için yazılmış gibi, bence bütün olaylar ikinci kitapta başlayacak. Harika bir hayatı olan Sutton Mercer adlı kızımız öldürülüyor. Harika bir hayatı var demiştim değil mi? Ölürken bile şanslı, kızın kaybolmuş ikizi olan Emma ortaya çıkıyor ve bu kız Sutton'ın yerine geçerek onun cinayetini çözmeye çalışıyor. Serinin tam olarak konusu bu, sadece birinci kitabı okuduğum için net bir şey söyleyemem ama içimden bir ses bu serinin çok güzel olacağını söylüyor.
Yalan Oyunu
Yalan OyunuSara Shepard · Martı Yayınları · 2017440 okunma