"Acaba yıldızlar, günün birinde herkes kendi yıldızını bulsun diye mi yanıyorlar?"
Uzun zaman sonra bir kitap bitirebildim sonunda. Son zamanlarda hiç kitap okuyasım gelmiyordu, kitabı elime alıp on sayfa okuduktan sonra bırakıyordum yani okuyamıyordum.
Ancak Küçük Prens bunu alıp götürdü gerçekten. Hem kitabın sayfa sayısı az (150 sayfa) hem de puntolar büyük. Yani kitabı sabah başlayıp akşam bitirdim diyebilirim.
Aslında ben bu kitabı küçükken okumuştum ama nedense hiç anlayamamıştım. Konusunu kavramamıştım, bana ne söylemek istediğini anlamamıştım ve sonra da "Bu ne biçim kitap" diyerekten rafa kaldırmıştım. Ama şu an uygulamada Küçük Prens ile ilgili çok fazla güzel alıntılar gördüm. Aynı zamanda aşırı sevdiğim bir kitapta Küçük Prens kitabının yeri fazlasıyla önemliydi, bende bu yüzden tekrar okumaya karar verdim. İyiki de okumuşum.
Kitap bir çocuğun gözünden hayatı anlatıyor. Küçük Prens gezdiği yerlerdeki insanları, daha doğrusu yetişkinleri, eleştiriyor.Bir bilimadamı, iş adamı, sarhoş...Yolu bir gün dünyaya düşer ama burada da sadece görünüşlerini önemseyen insanlarla karışlaşır. Anlayacağınız hiçbir yerden umduğunu bularak dönemez...
Çoğu insan tarafından çocuk kitabı olarak görülse de yediden yetmişe herkese hitap eden bir kitap ve ben kesinlikle tavsiye ediyorum. Hiçbir tereddütünüz olmasın derim, açıp okuyun.
"Gözyaşları ülkesi öylesine gizemlidir ki..."