Memduh Şevket Esendal’ın büyük hayallerle başladığım ilk kitabıydı, maalesef aradığımı bulamadım. Çok kolay okunan, tertemiz, akıcı bir kitap aslında. Sevilmesi zor olmayan tarzdan.
Neden beni içine çekmediği kısmında çok düşündüm sanırım karakterlere alışamadım, olabilir her şey normal.
Hayatın belli bir kesiminden bir apartmanda geçen olaylardan, dairelerindeki birbirinden farklı kiracıların bakış açısından hayatı anlamamızı sağlıyor. Kitabı bitirdikten sonra “eee,yanii?” oldum belli bir yere bağlansın daha doğrusu tahmin etmediğiö şekilde bağlansın istediğim için sanırım. Önyargıyı sevmiyorum ve yeni okuyacağım tüm Memduh Şevket kitaplarını kucaklıyorumm
Kitapla ilgili düşüncelerinize önerilerinize açığım
Kendi küçük hayatlarını dar kafalı küçük formüllere göre yaşayanları, bir araya toplaşmış sürüler dışında var olmayan varlıkları, yaşamlarını başkalarının düşüncelerine göre kalıplara sokanları, kölesi oldukları çocuksu kurallar nedeniyle gerçekten yaşamayı ve birey olmayı beceremeyenleri düşününce bir iki kez acı kahkahalara boğuldu
Ah, insanlar niçin her şeyi anlayamıyorlar? Beş dakika, on dakika, yarım saat kendilerini unutsalar, kendilerini karşılarındakinin yerine koysalar, tam onun gibi -fakat hiç eksiksiz ve tam- onun gibi duysalar her şey ne kadar yerli yerinde olacak.