masumiyet ...
Sadece 5 yaşındaydı...Evet evet.Hayatın attığı o ilk tokatla daha beş yaşındayken karşılaşmıştı.Herşeyi kabullenmişti, ona biçilen kaderi olgunlukla karşılamıştı, belki de daha o yaşça çevresindeki herkesten olgundu.Hiçbir acı onu kaybetmenin verdiği acıyı vermemişti ona, defalarca öldüresiye dövülürken bile...Özlüyordu onu.Hemde...Hemde çok özlüyordu, dayanamıydu, ama elden ne gelirdi ki.Canı acıyordu, bilmiyorlardı, anlatamazdı.Söz vermişti ona.
Masumiyet...Yazar bu kelimeyi harfi harfine hakediyor.Başka ne denilebilirdi ki.Ben, bir kitabı okumaya başlamadan önce, kapağını incelerim, kapağında ne anlattığını, bana ne hissettirdiğini uzun uzun düşünüp yorumlamaya çalışırım.Şeker portakalı...Ve şimdi düşünüyorum da, yorumlarım bu kitap için ne kadar da basit kaldı.
Romanın her kesime hitap ettiğini söyleyebilirim; genç, yaşlı...Herkes mutlaka okumalı.İnanın bana; pişman olmayacaksınız.