#seldaileoku
#okudumbitti #kitapyorumu
️Herkese merhaba, İrfan Galip ile tanışmaya hazır mısınız? Haydi yoruma bekliyorum.
.
İrfan Galip, yeni edebiyatçılar kuşağından,22 yaşında, sinirli, titiz, gururu zekası ve bilgisinden fazla, İstanbul mekteplerinden okumuş bir genç. Meşhur olma sevdası ile yanıp tutuşan İrfan, kadınlardan nefret eder. 5
Hüseyin Rahmi Gürpınar'ın son romanlarından biri daha. 1910 yılının mayıs ayında dünyaya çarpacağı inanılan Halley kuyruklu yıldızının istanbulda büyük bir korku ve şaşkınlık yaratmasını konu alan roman bir evlilik ile son buluyor. İrfan Galip'in insanları, cehaleti tiye aldığı roman aşk ile noktalanıyor.
75 yılda bir Dünya'ya uğrayan Halley adlı yıldızın çarparak dünyayı altüst edeceğine inanılır. Ölüm ve ahiret korkusu çıkan dedikodular ve daha bir çok detay sizleri bekliyor kitapta. Mutlaka okuyun derim. Kitapla kalın sevgiler
Hikayemiz Halley adlı bir kuyruklu yıldızın Dünya'ya doğru gelmesi ve bunu öğrenen halkın telaşeye kapılmasıyla başlar. Yıldızın tüm dünyayı yok edeceği hurafesi yayılır her yerde. Normalde kimsenin aklına gelmeyen ahiret hayatı bir anda herkesin derdi olmaya başlar.
Kahramanımız İrfan Bey yıldız hakkında araştırmalar yapmaya başlar. Araştırmaları sonunda halkı bilgilendirmek için konferanslar düzenler. Bu esnada bir kadın mektup yoluyla İrfan’a ulaşır. Mektuplaşma süreci başlar. Ve bu süreç aralarında yeni bir bağ kurar. Tek eleştirim; fazla bilimsel açıklama içerdiği için yeni yeni okumaya başlayanlar için sıkıcı olabilir.
Benim görüşlerim nacizane bu şekilde. Keyifli okumalar...
Aslına bakarsanız bu kitap, Hüseyin Rahmi'nin okuduğum ilk kitabıydı. Ama son olmayacağını da söyleyebilirim..
Yer yer diyaloglar şeklinde ilerleyen bu kitabı, özellikle üslubu ve nazik anlatımı yönünden çok beğendim. Hatta bu naif anlatımı beni benden aldı; okurken akıp gitti. Sadece İrfan Bey' in konferans sayfalarını okurken, bütünlüğü yakalayamadığım ufak tefek yerler oldu. Bunun haraicinde genel anlamda iyi bir kitap okudum diyebilirim. Yer yer anlamını bilmediğim kelime ve kelime öbekleri olsa da onlar da sayfanın altında açıklanmıştı. Ama bu kelime ve kelime öbekleriyle birlikte, karakterlerin kendilerine özgü orjinal havası oluşmuştu.
Kadınlara düşmanlık besleyen İrfan Galip o günlerde dünyaya çarpacağı düşünülen Halley yıldızı ile kadınlardan intikamını onları korkutarak almayı planlar. Kadınlar için konferanslar düzenleyip onları korkutmaya çalışır.İlk konferanstan sonra sonra İrfan Galibe gelen mektup onun kadınlara olan düşmanlığının onlardan ilgi görememe olduğunu fark eder. İrfan Galip bana bu yönüyle günümüz sosyal medyasında sürekli kadınları aşağılayan erkekleri hatırlattı. İçlerindeki yalnızlıklarını nefret olarak kadınlara sunmaları yönüyle İrfan Galip tüm bu erkekleri temsil ediyor.Zamane kızlarından çok farklı olan hanımefendiye İrfan Galip hemencecik aşık olur ve ısrarla evlenmek ister. Hanımefendi ilk başlarda ısrarla reddetse de daha sonra en iyi seçeneğinin bu olduğunu fark eder ve olaylar gelişir.Kitaptaki olay örgüsünden çok mektuplaşmalarda (özellikle hanımefendininkilere) sunulan fikirlere dikkat edilmesini tavsiye ederim.
Vallahi ne varsa eskilerde var .
İnsan okurken farklı, lezzetli bir tat alıyor.
Bu kadar sade bu kadar dosdoğru bir anlatım olabiliyor demek ki.
Sonunu tahmin etmekle beraber pek memnun kaldım darısı okumayanların başına diyorum.
Evet arkadaşlar bir kitabın daha sonuna geldik.Kuyruklu Yıldız Altında Bir İzdivaç.Adı çok uzun bir kitap ama kitabın ismi resmen kitabın özeti niteliğinde kitapta tam da bu durumu anlatıyor.Dünyamıza Halley Kuyruklu Yıldızı nın çarpacağı söyleniyor.5 Mayıs 1910 senesi Halley Kuyruklu Yıldızının dünyamıza çarpacağı söylentisinin üzerine İrfan
İlk defa bir Hüseyin Rahmi Gürpınar romanı okudum. Günlük yaşamdan kişileri çok esprili bir dille kaleme almış. Özellikle kadınların kendi aralarındaki konuşmaları, olayları yanlış yorumlamaları çok eğlenceli. Okurken çok keyif aldığım kitaplardandı. Ayrıca kadınların değersizleştirilmesi noktasında da güzel eleştirileri vardı. Olumsuz yanı ise bilimsel gerçeklerin uzun uzadıya anlatıldığı bölümler sıkıcıydı.
