“Beni bağışlayın fakat sormadan edemeyeceğim; daha iyi bir yaşam sürmeyerek kendinize yazık etmiyor musunuz?”
Sayfa 194 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
“Gelmiş geçmiş en iyi günlerdi, gelmiş geçmiş en kötü günlerdi; hem bilgelik çağıydı hem ahmaklık; hem inancın devriydi hem şüpheciliğin; hem Aydınlık hem Karanlık bir mevsimdi; umudun baharı, umutsuzluğun kışıydı; hem her şeyimiz vardı hem hiçbir şeyimiz yoktu…”
Sayfa 3 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
“İnsan son sayfasına kadar ne olacağı bilinmeyen bir roman gibidir. Başka türlü olsaydı okunmaya değmezdi…”
Sayfa 168 - İthaki
Okur Takip Önerileri
“Ah, şimdi bir ayağa kalksam boğulurcasına bana ait her şeyi haykırabilsem. İsterse sonra sonum gelse, bırak olsun! Ama bir an da olsa kendini çocukça mavi gökyüzü gibi arınmış ve anlamsız hissetmek ne iyi olurdu.”
Sayfa 146 - İthaki
“Senin en büyük hatan, insanlara fazla güvenmen.”
Sayfa 48 - İnkılâp
“Şimdi içim, sanki herkesin çekip gittiği, tek başına hasta yattığın ve düşüncelerin net ve metalik tıkırtılarını çok sarih biçimde işittiğin bir ev gibi sessiz ve boş.”
Sayfa 120 - İthaki
“Ve insanlar arasında yalnız olmaktan daha korkunç bir şey yok.”
Sayfa 19 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
“Senin bu kadar mutlu olmana, ancak senden bir şey almaya hazırlandıkları zaman izin verirler.”
Sayfa 255 - Everest
“Tek bir günah vardır. O da hırsızlıktır… Yalan söylediğin zaman, birinin gerçeğe ulaşma hakkını çalmış olursun.”
Sayfa 230 - Everest
“Çocuklar boyama kitabı değildir. Onları en sevdiğin renklere boyayamazsın.”
Sayfa 23 - Everest
“O gelmez artık!” dedi. “Nereden biliyorsun?” dedim. “Gidişinden belliydi!” dedi.
Sayfa 41 - YKY
“Değiştiremeyeceğim şeylere o kadar odaklanmıştım ki en önemli şeyi unuttum.”
Sayfa 195 - Epsilon
“… mutsuz bir insan için yüz dostunun gelip, nasıl budalalık ettiğini onun yüzüne vurmalarından daha katlanılmaz bir şey yoktur.”
Sayfa 539 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
“Ah, insanlar niçin her şeyi anlamıyorlar? Beş dakika, on dakika, yarım saat kendilerini unutsalar, kendilerini karşılarındakinin yerine koysalar, tam onun gibi-fakat hiç eksiksiz ve tam- onun gibi duysalar, her şey ne kadar yerli yerinde olacak.”
Sayfa 84 - Ötüken
“…kendi kendini aldatmak, başkalarını aldatmak kadar basit değildir ve insan kendi içindeki adaletten ürkmeye başlar.”
Sayfa 23 - Ötüken