Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Salih argündoğan

Salih argündoğan
@salih_6161
(Şiire gönül vermiş biri) Onlar sevmeyi yan yana olmak sanıyor.
Oğuz Atay
Oğuz Atay
Erdem Bayazıt
Erdem Bayazıt
" Hiç de bir şey söylemek zorunda değilsin, " diyor, " Yapmak zorunda olmadığın bir şey olarak hatırla bunu daima. Çoğu insan sırf bulunmaz bir hiçbir şey söylememe fırsatını kaçırdığı için çok şey kaybetmiştir. "
Reklam
" Ne diren, ne zorla. Yolunu değiştirene izin ver. Sana uğramak istemeyenin yoluna çıkma. Birlikte yürümen gerektiğin kişiyle, kendi yolunda yürürken karşılaşacaksın. Kendine ve yoluna odaklan. Daha iyi olmaya, daha mutlu olmaya odaklan. Senin olan seni bulacaktır.."
mutsuz kente mutlu yağmurlar yağıyordu, aylardan bir deli zemheri, canım yanarken gözler gördüm sanki yangın yeri. elveda bedenden bedene yollandığım günlere, elveda beline sarıldığım güzellere, elveda memur çocukları gibi zor terk ettiğim kentlere. gittim ben sonsuzluğa, sorgusuzca gittim, seni martılara emanet ettim, ıslak, yorgun, huysuz martılara…

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
"Hiçbir sonuç beklemeden, hiçbir umuda kapılmadan yaşamaya alışmanız gerekecek."
Denizde boğulan balık
Adamın biri bir deniz balığı tutmuş günün birinde, o kadar sevmiş ki yanında hep kalsın istemiş. Her gün suyunu tazelermiş, denizden kova kova çekip taşıyarak. Bir süre sonra usanmış deniz suyu taşımaktan, musluk suyunu denemiş. Balık biraz tedirgin olmuş ama alışmış sonunda tatlı suya. Gel zaman git zaman adamın içine merak olmuş, tatlı suya alışan balık havaya da alışır mı diye... Balık önce boğulayazmış, debelenmiş, sonunda havaya da alışmış. Günlerden bir gün adamın denize gideceği tutmuş. Balığı da yanında. Koymuş onu çakıllığın gölgeli bir köşesine, kendi de denize girmiş. Çocuklar geçiyormuş oradan o ara. Balığı görmüşler. Nasılsa, acımışlar, bu balık karaya vurmuş, yazık, denize atalım, demişler. Adam deliler gibi yüzüp yetişesiye balık boğuluvermiş denizde.
Reklam
Herkesin başkasını konuştuğu bu aynalar pazarında seni kimselere söylemeden öleceğim.
İçimde boş kalan bir taraf bulunduğunu ve bu boşluğun adeta maddi bir eziklik verdiğini hissediyordum. Bir şey noksandı, fakat bu neydi? Evden çıktıktan sonra bir şey unuttuğunu fark ederek duraklayan, fakat unuttuğunun ne olduğunu bir türlü bulamayarak hafızasını ve ceplerini araştıran, nihayet ümidini kesince, aklı geride, ileri gitmek istemeyen adımlarla yoluna devam eden bir insan gibi üzüntülüydüm.
Tamir ettirmedin gitti derler şu saati. Ettirmek istiyor musun demezler. Bir bozuk saattir yüreğim, hep sende durur...
Gider Ayak
Handan, hamamdan geçtik, Gün ışığındaki hissemize razıydık; Saadetinden geçtik, Ümidine razıydık; Hiçbirini bulamadık; Kendimize hüzünler icadettik, Avunamadık; Yoksa biz... Biz bu dünyadan değil miydik?
Belki de anlatmaya çalıştın birilerine.Kim bilir? Anlatamadın; belki o insanın yüzüne bakar bakmaz anlatmanın yararsızlığını gördün.
Reklam
“Şiirden anlayan bir kadını, öyle alelade bir şekilde sevemezsiniz.”
Bilmezler yalnız yaşamayanlar, Nasıl korku verir sessizlik insana; İnsan nasıl konuşur kendisiyle; Nasıl koşar aynalara, Bir cana hasret, Bilmezler.
SEVİ (aşk)
Ben senin en çok sesini sevdim Buğulu çoğu zaman, taze bir ekmek gibi Önce aşka çağıran, sonra dinlendiren Bana her zaman dost, her zaman sevgili Ben senin en çok ellerini sevdim Bir pınar serinliğinde, küçücük ve ak pak Nice güzellikler gördüm yeryüzünde En güzeli bir sabah ellerinle uyanmak Ben senin en çok gözlerini sevdim Kah çocukça mavi,
"Küçük bir çocuğun yokuş aşağı Koşması gibi seni düşünmek... Biraz heyecan,biraz da düşecekmiş Korkusu... "
Artık mevsim kış, Serin bir sabahın huzuruna eğilip, Toprağı öpüyor yapraklar. Her şeyin rengi soluk bu günlerde Her şey kirli bir sarıya dönük. Tozunu yuttuğumuz zamanın kollarında uyuyor şimdilik gençliğimiz. Anılar eskinin rüzgarıyla ile aklımın kıyısına vurup duruyor. Birbirine vuruyor herkesten saklı, Kendi ikliminde kayıp, derin kabuklu yaralarımız... İçimden akıp yükselen, özlemlerine değen , Derin bir kış hikayesi bu.
540 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.