Yazar çocukluğunun geçtiği Cide'de hatıralarında derin izler bırakan Sarı Yazmalı kadınların adını kitaba verse de aslında bu o kadınların hikayesinden çok otobiyografi niteliğinde. Yazarın hayatından kesitlerle kurtuluş savaşı yıllarını, cumhuriyetin ilk yıllarındaki yaşamı hissediyorsunuz. Oldukça içten yazılmış bir kitap. Yazar Rıfat'tan çok insan Rıfat ile tanışıyorsunuz. Ben sevdim . Tavsiye ederim.
Sarı YazmaRıfat Ilgaz · Çınar Yayınları · 2017620 okunma
Araba Sevdası, MEB cebri ile okutulan veya Türkçe kitaplarında kuş afedersinizi kadar özetleri bulunan kitaplardan biridir. Daha Vira Bismillah demeden, yazarın kitabı yazma nedenini açıklamasında “napayım mevsim uygun olsaydı, yazmak yerine bahçe kazardım” demesi, inşallah dedeciğim nüktedan bir yazardı, inşallah gerçek bir açıklama değildi,
Bu kitap okuyucu için yazılmamış. Yazar anılarına yolculuk yaparak kendi ve çevresi ile hesaplaşmış, içini dökmüş. Zülfü Livaneli benim sevdiğim, kültürlü,bilgi birikimi yoğun olduğunu düşündüğüm ve severek takip ettiğim çok yönlü bir sanatçı. Bu kitapla yazarı daha da sevdim. Karşımda daha insani duygularıyla bir sanatçı çıktı. Zaman zaman olay ve kişilerde kayma olması zorlasa da içten anlatımı beni yazara daha da yakınlaştırdı. Üretim aşamalarını daha yakından öğrendim. Yazarın bu kadar duygusal olduğunu bilmiyordum. Uykusuzluk problemi çektiğini de yine kitap sayesinde öğrendim. Rıfat Ilgaz'ın Sarı Yazma kitabında da aynı yazara yakınlaştıran hisleri hissetmiştim. Özellikle Livaneli hayranıysanız kitabı seveceksiniz. Anı tarzı kitapları sanırım yaşanmışlıkları hissettirdiği,beraberinde yaşanan döneme tanıklık ettirdiği için seviyorum.
Sevdalım HayatZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 20124,357 okunma
ASYA-AFRİKA YAZARLARINA
Kardeşlerim
bakmayın sarı saçlı olduğuma
ben Asyalıyım
bakmayın mavi gözlü olduğuma
ben Afrikalıyım
ağaçlar kendi dibine gölge vermez benim orda
sizin ordakiler gibi tıpkı
benim orda arslanın ağzındadır ekmek
ejderler yatar başında çeşmelerin
Hababam Sınıfı gibi yüz binlerce baskı yapmış, toplumca bilinen, sevilen bir güldürü romanının filmini çevirirken kendiliklerinden yeni tipler, yeni olaylar ekleyecek kadar sanatı hafife almaları görülmüş şey değildi. Eserin içeriğine tümüyle aykırı düşen bu davranışın, çekilen filme bir şeyler kattığını ileri sürebilmeleri bence sanata da sanatçıyı da büyük saygısızlıktı. Verdikleri parayla yalnız kitabımdan senaryo çıkarmak hakkını değil, beni de, bütün kişiliğimle satın aldıklarını sanıyorlardı.
"İşçiyim, ama senin gibi değil. Bir dikili çöpüm bile yok!"
Hemen aklıma yazı yazarken elime aldığım kalemler geldi. Ancak yazarken dikili duruyordu. Yazamadığım zamanlar yatık.