Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Şerife Güler

Günah keçisi ilan edilen insanların kurban edildiği dönemleri okuduktan sonra böyle zalimce yöntemleri aştığımızı sanabiliriz ama aşmadık sadece yöntemler değişti. Aslında hâlâ aynı ilkel varlıklarız.
Reklam
Insan özünde anlam arayan bir yaratıktır. Hayatı anlamlandırma arzumuz, beslenme ve barınma ihtiyaçlarımız kadar güçlüdür. Temelde, hayatın büyük oranda açıklanamaz olduğunu kabul edemeyiz. Ve bu yüzden de mitleri, sanatı ve dini, gerçeği açıklamak ve onunla baş edebilmek için kullanırız. Onlar aracılığıyla, evrenin başımıza her an kötü şeylerin gelenem bileceği şiddet dolu ve anlamsız bir yer olduğuna dair korkunç fikirlerden kurtulmak için hikâyeler anlatırız.
Yaşamın güzel olduğunu görmenin yolu ölümün bakış açısından bakmaktan geçiyor.
Sayfa 166Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Tıpkı bunun gibi bir gezegen olduğunu, yalnızca daha iyi bir iklimi ve daha kötü insanları olduğunu, hepsinin mülkiyetçi olduğunu, savaştıklarını, yasalar koyduklarını, başkaları açlıktan ölürken yediklerini, yine de buradaki insanlar gibi yaşlandıklarını, şanslarının kötüye gittiğini, dizlerinde romatizma olduğunu, ayaklarında nasırlar çıktığını... bütün bunları bildiğimiz halde, yine de hâlâ nasıl bu kadar mutlu görünüyor; sanki oradaki yaşam çok mutlu olabilirmiş gibi? O parlaklığa bakıp ora- da yağlı kolları ve Sabul gibi körelmiş bir beyni olan korkunç, küçük bir adamın yaşadığını düşünemem ki, yapamam..."
Sayfa 165Kitabı okudu
"Körler Ülkesi'nde Tek Gözlü İnsan'ın Kral olduğunu söyleyen oldu mu size hiç?" "Kör de ne?" diye sordu kör adam omzunun üstünden fütursuzca.
Reklam
Köyün bilgeleri gözlerinin gördüğü zamanlardan kalma inanç ve gelenekleri sorgulamış ve hepsini safsata kabul edip yerlerine yeni ve makul izahat getirmişlerdi. Gözleriyle birlikte tahayyülleri de ziyadesiyle körelmişti, ama iyice keskinleşmiş kulakları ve hassaslaşmış parmak uçlarıyla yeni tahayyüller edinmişlerdi.
"İnsan düşünmeye başlayınca hayat sevilmeyecek bir şey oluyor."
Sayfa 273Kitabı okudu
Fiziksel olarak yaralandığımda bunun önemi yok. Ama ben başkasını yaralarsam, içimde dayanamayacağım başka bir yara açılır.
Sayfa 221Kitabı okudu
Bedenin basiretsizliğinden kurtulup arındığımızda, arınmış varlıklarla birlikte olacağız ve kendi imkânlarımızla arınmış bilgiye ulaşacağız. Gerçek dediğimiz şey belki de bu bilgidir, çünkü arınmamış olanın arınmış olana değmesi kabul edilemez."
Sayfa 101Kitabı okudu
Bu iki adam dünyada hoşgörü diye bir şey olmadığını bilmiyorlar. İnsan kendininkine uygun olmayanı bağışlamaz. Biz, hoşgörüsü olmadığını bile bile, başkalarında kendininkinden ayrıyı bağışlamaya çalışana hoşgörülü diyoruz.
Sayfa 140Kitabı okudu
Reklam
Belki de insanlar kendi kendilerini düşünmek, hayaller kurmak için yeteri kadar yalnız kalamadıklarından anlayışsız oluyorlardı.
Sayfa 130Kitabı okudu
İnsanlarda anlamadığı bir şey de gazete okumalarıydı. Neden her sabah içlerini karartma gereği duyarlardı acaba?
Sayfa 121Kitabı okudu
Yaşamanın amacı alışkanlıktı, rahatlıktı. Çoğunluk çabadan, yenilikten korkuyordu. Ne kolaydı onlara uymak!
İnsanların başkalarıyla tam olarak kendi psikolojik gelişim ve kendilerini kabul etme düzeyinde ilişkiler kuracakları artık yaygın bir şekilde kabul edilmektedir.
Sayfa 268Kitabı okudu
"Yenge" dediğimiz insan biraz etrafı çitlerle çevrili birisi. Sadece erkeklerin üyesi olduğu büyük bir kardeşlik cemiyetine göre ayarlanmış, kadınların kendilerini bir anda içinde buluverdiği gayet çatışmalı bir pozisyon yengelik.
Sayfa 169Kitabı okudu
64 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.