"Gerçekten neden bu kadar gözümüzü hırs bürümüştü, içimizdeki neydi? Bu doğal olanı yok etme dürtüsü ve çevremize karşı bu kadar acımasız ve duyarsız olmaya ne zaman başlamıştık? Kim yerleştirmişti bu duyguları içimize?
Doğa'ya karşı nasıl bu kadar acımasız ve fütursuz olabiliyorduk?
İnsan, kendini her şeye hakim, mağrur görüp, nereden gelip, nereye gideceğini, unuttuğunda, doğa ve evren ile olan bağını kopardığında galiba bu kadar acımasız ve cahil olabiliyordu.
Bunun örnekleri tarihte de vardı. Kör cahil bir nesil gibi hareket etmeye ne sebep olmuştu? Daha fazlası, çok daha fazlası için sahip olduğumuz, oturduğumuz dalı kestiğimizi ne zaman anlayacaktık. Dal kırılıp düşünce mi?"
Sayfa 193 - Kepez Belediyesi Kültür YayınlarıKitabı okuyor
"Şehirler o toplumların iç yüzlerini yansıtırlardı. Bizim iç yüzümüz bu kadar kararmış mıydı? Düşündüğü şeyden korktu. Oğluna baktı, onun daha zor bir dünyada yaşayacak olmasına üzüldü."
Sayfa 184 - Kepez Belediyesi Kültür YayınlarıKitabı okuyor
Osmanlı topolojik yaklaşımı, bunun evlere uygulanması sonunda ortaya çıkan akıl almaz çeşitlilik, pencereler hep birbirinin aynı olsa bile her evin tamamen müstakil bir şahsiyet olması, her sokağın tamamen şahsi bir hüviyete sahip bulunması, Türk-Osmanlı şehir çözümlemesinin müthiş bir katkısıdır insanlığa. Standartlar düzeni doğru kurulduğu takdirde Osmanlı-Türk şehrinde olduğu gibi objektif âlemin kısıtlanmış ve steril bir görüntü kazanması önlenir, maddi ve manevi âlem arasındaki karşıtlık ortadan kaldırılmış olur.
• Bir şehri ilk defa görüyorsanız, bir dakika bile dinlenmeyeceksiniz.
• Yürüyeceksiniz. Gençseniz ve bir şehirde gönlünüzce
yürümüyorsanız orayı gezdiğinizi söyleyemezsiniz.
• Bir şehre ilk defa gidiyorsanız çok yoğun bir program yapacaksınız, illaki yorulacaksınız.
• O şehir hakkında her fırsatta okuyacaksınız, hatta şehri gezerken bile okuyacaksınız. Yirmi saat geziyorsanız mesela, iki saat okuyacaksınız. Gezi sırasında okuyacaksınız. Rehber de bulduysanız, programınızda olmasa da
üşenmeden gidip bakın.
• Harita bakacaksınız, fotoğraf çekeceksiniz, not tutacaksınız.
• Müzeleri gezeceksiniz ama mutlaka çarşıya-pazara da
karışacaksınız. Bunları görmeden o çevreyi tanıyamazsınız.
• Güvenliği hesaba katarak şehri gece de gezin. Gece, bir şehrin güzelliğidir.
Kamyonlar kavun taşır ve ben
Boyuna onu düşünürdüm,
Kamyonlar kavun taşır ve ben
Boyuna onu düşünürdüm,
Niksar'da evimizdeyken
Küçük bir serçe kadar hürdüm.
Sonra âlem değişiverdi
Ayrı su, ayrı hava, ayrı toprak.
Sonra âlem değişiverdi
Ayrı su, ayrı hava, ayrı toprak.
Mevsimler ne çabuk geçiverdi
Unutmak, unutmak, unutmak.
Anladım bu şehir başkadır
Herkes beni aldattı gitti,
Anladım bu şehir başkadır
Herkes beni aldattı gitti,
Yine kamyonlar kavun taşır
Fakat içimde şarkı bitti.
Cahit Külebi
Evet, işte kırk yıl önce insanın aklını bir şemsiye gibi tersine çeviriveren bu şehir hikayelerinden birkaçını hasbelkader ben de duymuştum.
Hasan Ali Toptaş
Uykuların Doğusu