Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

sinem

336 syf.
9/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Bir okuyucu olarak kitaplardan ne isteriz, beklentimiz nelerdir? Her koşulda sığındığımız, öğrendiğimiz, hissettiğimiz bu sayfalardan bize kalan nedir? Bana soracak olursanız akıp giden bir kurgunun yanında alt metinleri sağlam, her zaman ayak uydurabilen ve en önemlisi idealleri besleyen bir nitelik isterim. Demir Ökçe tüm bu beklentilerimin
Demir Ökçe
Demir ÖkçeJack London · İş Bankası Kültür Yayınları · 201914,8bin okunma
Reklam
336 syf.
9/10 puan verdi
İnsan olmanın verdiği en kıymetli ayrıcalıklardan biri herhangi bir "şey"i arama ve arayışta olma halinin bilincine varabilmektir. Yaşamanın çoşkun arzusunu ancak ve ancak bir arayış ve kazanım halindeyken duyumsayabiliriz. İşte bu arayışın, aydınlanmanın ve insan olmanın ne olduğunu, edebiyatın bereketli toprağından beslenerek bize
Körlük
KörlükJosé Saramago · Kırmızı Kedi · 2022104,3bin okunma
420 syf.
8/10 puan verdi
·
7 günde okudu
İnsan ve hayvanı birbirinden ayıran en temel özellikler nedir diye sorsam, cevaplarınız ne olur? Konuşmak, idrak etmek gibi cevaplardan bahsetmiyorum. Aklınıza gelebilecek en spesifik cevabı vermenizi istiyorum. Üzerine uzun uzun düşünülmesi gereken bir konu değil mi? İçgüdülerin ortak bir paydayı temsil ettiği, dışa vurumların ise hayvani mi
Hayvanlaşan İnsan
Hayvanlaşan İnsanEmile Zola · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20182,812 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
168 syf.
7/10 puan verdi
Sen kimsin? Bu soruyu ailemizden, sevdiklerimizden, dostumuzdan, düşmanımızdan defalarca duymuşuzdur. Hepsine de farklı farklı bir çok cevap vermişizdir. Peki bu soruyu hiç kendimize sorduk mu? Cevabını vermeye cesaretimiz var mı? Çünkü biliyoruz ki, istesek de istemesek de, hiç kimseye olmadığımız kadar dürüstüz kendimize. Kim olduğumuz, olmak
Sadık Bey
Sadık BeyPınar Kür · Can Yayınları · 2016818 okunma
272 syf.
8/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Hayata madalyonun iki tarafından da bakmak kadar sıkıcı bir şey yoktur. Çünkü içinde olduğumuz bu döngü iki yüzden oluşacak kadar sevimli değil. İçinde acı, aşk, ölüm, intikam, aile, dostluk gibi daha bir çok ifadeyi taşıyan sonsuz yüze sahip. Ve hayat saf altın misali parlayan bir madalyon da değil esasen. Kirli, Paslı, Bozuk da adı yaşamak olan
Kirli, Paslı, Bozuk
Kirli, Paslı, BozukAlican Ökmen · Ayrıntı Yayınları · 201262 okunma
Reklam
278 syf.
8/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Yeni yazarlara destek, hele ki arkadaşınızsa kaçınılmaz oluyor. Kalemini, şiirsel dilini iyi bildiğim arkadaşımdan şahane bir polisiye roman duruyor karşınızda. Konu ve anlatım heyecanı dorukta tutmayı başarmış. Zaten cinayet ve çözülmesi serüvenini okurken sıkılmak nadir görülür ama bu kitaba dair beğeni ve takdirimi kazanan, önemli gördüğüm bir kaç noktadan bahsetmek istiyorum. Alt metinleri öylesine gerçek ve etkileyici ki, okurken kitabı kapatıp dakikalarca düşündüğüm çok an yaşadım. Yoksulluk, İstanbul sokakları ve şehrin görmekten kaçındığımız yüzü, bürokrasinin nasıl işlediği, işlerken sebebiyet verdikleri, insanın hayatında değer verdikleri, acıları, yalnızlıkları, enkazları... insanı insan yapan neredeyse her şeyi bir polisiye kurgusunda toplamak çok yakışmış. Tüm bunların yanında mesleğimi de ilgilendiren medyanın işleyişi ve gazeteci tutumları da paragraflarda karşıma çıkan detaylardandı. Kitabın ana karakteri olan başkomiser Kemal'in şahane monologlarından birinde değindiği medyatik tavır, kişilerin haberin öznesi olmaları olgusuydu ki Doğukan bunu çok güzel anlatmış. Eğer bir haberin öznesi sokakta gördüğümüz biriyse ya suçu işleyen ya da kurban giden olur... Bu çirkin gerçeği çok iyi alıyorsunuz kitaptan... Okurken gurur duyduğum ve sonuna kadar sıkılmadan, severek okuduğum bir kitabı, arkadaşımın kalminden okumuş olmanın mutluluğu içindeyim. Emeğine, kalemine sağlık Doğukan Yaşin. Biz okuyucularını diğer eserlerin için fazla bekletme! :)
Mahz-ı Adalet
Mahz-ı AdaletDoğukan Yaşin · Babıali Kültür Yayıncılığı · 201919 okunma
256 syf.
7/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Başka bir yerde, başka bir şekilde yaşamak ne kadar mümkün? Ya da o şekil nasıl tasvir edilmeli? Bize pembe panjurlar, eşitlik rüyaları, yaşama sevinçleri sunan ütopyaları mı, yoksa şimşekler çaktıran, insanı insanca yansıtmamanın gerekliliğini dayatan distopyaları mı okumayı seviyoruz? Neden tercih edelim ki, ikisi de gerekli öyle değil mi?
Biz
BizYevgeni İvanoviç Zamyatin · İthaki Yayınları · 20209,3bin okunma
524 syf.
9/10 puan verdi
·
12 günde okudu
Derinlemesine bir incelemeyi seri sonuna saklamak üzere, bitirir bitirmez bir kaç not kaydetmek istedim. Benim için ilk dört kitabın içerinde Proust'u en derinlemesine yansıtan; hatta benliğinin çıkmazında yönü bir anda kendinizde bulacağınız bir kişilik tahlili sunuyor kitap. "Ben kimim?" "Hayatım nelerle yön bulacak?" "Zaman nedir?" sorularını ömrü boyunca sormuş kendine Proust. Hem fiziksel hem de mental bir çok acıyla yoğrulmuş. Böylelikle karanlıklardan, acılardan, korkulardan ve sancılardan izlerle kaplı ruhunu deyim yerindeyse "halden anlayan" birinin arayışıyla ve o birinin sevgisiyle ayaklandıracağını düşünüyor. Öyle bir arayış haritası çizmiş ki Proust, sevgiyi farklı bedenlerde, farklı cinsiyetlerde dahi aramanın ve bu arayışı anlatmadaki ustalığın en değerli temsilcilerinden biri olmuş. Felsefe, psikoloji, mitoloji, müzik... ne ararsanız serpiştirmiş yine betimlemelerine Proust. İlmek ilmek işlemiş şaheserine. Edebi doygunluk isteyenler, okuduyla mutluluktan uçmak isteyenler bir an önce bu seriye başlayın!
Sodom ve Gomorra
Sodom ve GomorraMarcel Proust · Yapı Kredi Yayınları · 20201,374 okunma
240 syf.
9/10 puan verdi
Seni, kendini öldürdüğün yaştan daha büyükken tanıdım. Şiiri ayrı şairi ayrı seven ben, senden yaşça büyükken daha, elime kalemi aldığımda şiir diye tek kelime bile karalayamam. Sen şiiri kalem diye tutmuşsun ellerinde oysa... Şimdi yazacaklarım yalnızca sana Kaan. Canına kıydığın tarihte çoktan doğmuş olmayı, seni omuzlarından tutup o pencerenin önünden almayı o kadar isterdim ki! Ya da o pencerenin herhangi bir pervazı olup seni ölümden soğutmayı...Ya da anlık bir yaşama sevinci olup, saniyelik aklından geçmeyi. "Yapma, yaz Kaan, illa alacaksan canını, vazgeç sevmekten kendini, yine de yaşat kendini" demeyi isterdim sana, yüzüne bakıp, haykıra haykıra. Sesimi ne kadar yükseltirsem o kadar ulaşabilirdim sana. İşte o zaman atmosferdeki en büyük ses dalgası olabilirdim. "Neden?" diye soracak olursan, "İşte" derim. Sana bunları söylüyorum işte. İçime diktin kelimelerini gece gece de ondan. İlmek ilmek işledin hem sevgini hem nefretini! Bu yazdıklarım yalnız sana Kaan. Seni tanımadan ölmemiş olacağım en azından.
Gizdüşüm
GizdüşümKaan İnce · Ve Yayınevi · 201692 okunma
448 syf.
9/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Zaman geçiyor biz ittirmesek de... Ve kan diye akıttığımızı, can diye taşıdığımızı ne kadar sahiplenirsek sahiplenelim süpriz bir tekme yiyoruz onlardan. Ayfer Tunç, bu kitapta insanın temelini sarsan en büyük depremlerden olan iki travmayı çok güzel işlemiş. Kitabın ilk bölümünde genetik faktörlere dayalı hastalıklı bir adam, diğerinde ise yaşanamayan çocukluğun izlerini her yerşnde taşıyam ve aile travmasıyla savaşan bir kadın okuyorsunuz. Hatta okumakla kalmıyor yaşıyorsunuz. Öyle derin bir üslup var ki kitapta, göze çarpan her tesadüf, her klişe "amaan kadı kızında da var bu" dedirtir türden. Çünkü bir çok kurgunun kaderi olan, iki ana karakteri birbirine bağlayan ip, aşk. Burada dikkatler kurgudan ve konudan çok motiflere, anlatıma çekilmeli. Ayfer Tunç'un kaleminde bu tılsım var bence. İlmek ilmek işliyor yazdığını kalbinize. Hani sökmek istediğiniz bir örgünün ipi izlerle doludur ya, unuttuğunuzu zannedip söküldüğünü düşünürseniz bu kitabın içinizden, izlerini görmeniz kaçınılmaz olacaktır, öylesine tesirli... Okuduktan sonra bir kaç gün etkisinde kaldığım ve "al oku kardeşim" kategorime altın harflerle eklediğim bir kitap oldu.
Aşıklar Delidir ya da Yazı Tura
Aşıklar Delidir ya da Yazı TuraAyfer Tunç · Can Yayınları · 20182,821 okunma
Reklam
266 syf.
8/10 puan verdi
Yaşıyoruz. Neredeyiz ? Dünya ? Hey cesur yeni dünya ! Buradaki cesaret koşullandırılarak yaşamak, buna alışmak, uyuşturulmak ve bundan haz almaya "programlanmak" mı yoksa "özgür" olmanın verdiği yetkiyle tüm duyguları kefeye koyup yaşamak mı ? Okuduğunuzu ister ütopya sayın ister distopya.. Bence her ikisi de güzeldir. Bu güzelliği mümkün kılan, zamanlar öncesinde yazılmış, olması öngörülen "nispeten hayal" kurgulamalarının bugün hiç imkansız olmadığı gerçeğini görmemizdir. Cesur Yeni Dünya'da hangi dünyaya ait olacağınızı düşünüp, her iki dünyanında var olduğu gerçeğiyle sarsılırken; gözlerinizi üç saniye kapatıp kendi dünyanızı inşa etmenizi öneriyorum.
Cesur Yeni Dünya
Cesur Yeni DünyaAldous Huxley · İthaki Yayınları · 202160,5bin okunma
157 syf.
8/10 puan verdi
- İnsan, temel güdülerini eyleme dökmeden evvel, tüm fıtrî yansımalarını yaşatmayı keşfetmiş sanki... Dil, ses,kelimeler tek başına yeterli midir birbirimizi anlamaya ? Ki öyle kalpler yok mudur dilini bilmediğiniz topraklara açan kapısını ? Ahraz İsrafil...Adile...Yusuf Usta.... bu romanda bana kalplerin anlaşabilmek için dillere ihtiyaç duymadığını, aynı dili konuştuklarımızın bile bizi anlamadığını, sayfalarını tokat misali yüzüme vura vura öğretti. Şeytan belki de günahlarımızı yüklediğimiz bir "günah keçisiydi". İnsan ise bir çakılmış kibriti bekleyen kor misali, yanmaya görsün.... Sarsıcı bir kurgu, salt gerçekler ve çok güzel karakter analizleri olan inanılmaz keyifli bir okumaydı.
Ahraz
AhrazDeniz Gezgin · Sel Yayıncılık · 20124,874 okunma
210 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Harry belki çağın belki de çağlar öncesinin mirası olan kişilik bunalımı, şizofreni artık adına ne derseniz o hastalıktan doğan bir dahi... Dahi demek istiyorum çünkü hem monologları, hem durumlar karşısındaki tutum ve çıkarımları hem de sanata dair beğeni ve bilgileriyle bunu hak ettiğini düşünüyorum. Hesse, sizi Harry ile kişilik bunalımının tam merkezine çekerek bu hissi size yaşatacak. Bozkırkurdu (kanaatimce) mutlaka okunması gereken bir eserdir.
Bozkırkurdu
BozkırkurduHermann Hesse · Yapı Kredi Yayınları · 20227,8bin okunma
192 syf.
8/10 puan verdi
Hikaye seçimlerini Sabahattin Ali'den,Sait Faik'ten başkasında yapmayanlar ya da hikaye okumaya gönüllü olmayanlar Boris Vian'a muhakkak şans vermelisiniz. Hikayelerin her biri kendi içinde bambaşka dünyalar ve "neden bu kadar kısa" dedirtecek kadar içine alıyorlar. Benim kanaatim ise Boris Vian'ın hikayelerinde ki çarpıcı ve beklenmedik sonlar... Karıncalar Boris Vian'la tanışmak için güzel bir adım.
Karıncalar
KarıncalarBoris Vian · Sel Yayıncılık · 2017150 okunma
204 syf.
8/10 puan verdi
Daha önce okumadığım bir yazardı Orhan Pamuk. Kitap sizi sığ bir biçimde alıp önce yürütüyor, sonra sayfalar arasında koştuğunuzu hissediyorsunuz, nefes nefese bırkıyor sizi, yorulduğunuzu hissediyorsunuz ama o kalp çarpıntısı heyecandan.. Güzel yakalayan, okunduğuna sevindirecek bir kitap.
Kırmızı Saçlı Kadın
Kırmızı Saçlı KadınOrhan Pamuk · Yapı Kredi Yayınları · 201950,5bin okunma
38 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.