Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
'' ... Kitaba ismini veren Sineklerin Tanrısı, bu hastalığı, yani insanların içindeki kötülüğü simgeler. Sineklerin Tanrısı, üstüne sineklerin konduğu ölü domuz başıdır; Jack, ilkel bir insanın inancıyla karanlık güçleri yatıştırmak, kendini ve kabilesini canavardan koruyabilmek amacıyla, öldürdüğü bir domuzun başını kesip iki ucu sivriltilmiş bir kazığa geçirmiş, kazığı bir put dikercesine toprağa çakarak, bu kokuşmuş domuz başını canavara sunmuştur. İngilizlerin Beelzebub dedikleri şeytanın Kutsal Kitap'ta ki İbranice adı, Sineklerin Tanrısı anlamına gelen Ba-al-z-bub olduğu için Golding kitabına bu adı vermiştir.. ... Ne var ki,kitabı bitirip de, Simon'un akıl yolundan şaşmayan ermişliğini, ayrıca ölmeden önce yücelen Domuzcuk'un kabileye meydan okurcasına uygarlığı savunmasını ve karanlık güçlere karşı sonuna kadar direnip, sonunda gene şef olduğunu açıklayan Ralph'ın yiğitliğini düşündükçe, Sineklerin Tanrısı'nı yenmenin yolları olduğunu da anlarız.'' Mina Urgan-Sonsöz
Sayfa 259 - KitapKitabı okudu
SONSÖZ Kendinizi, usta manipulasyoncular tarafından çevrilmiş ve çaresiz olarak, onların yönlendirdikleri biçimde yaşamak zorunda bulunan ‘’küçük ve zayıf’’ bireyler olarak görmeyin. İşte bizi asıl güçsüz ve edilgen kılan, bu türlü korkuların içinde kalmak ve bir kenara sinmektir. Çünkü üzerimizde bu manipulatif etki ile nasıl mücadele edeceğimizi bilememekteyiz. İşte bu kitap size, manipulasyon oyununun kurallarını göstererek, bunları kendi lehimize nasıl kullanabileceğiniz hususunda öneriler sunmaktır. Böylece siz de ‘’oyunu kurallarına göre oynamak’’ şansına sahip olmaktasınız. Bu durumun, cesaret arttırıcı bir etki yapacağını umuyorum.
Reklam
Sonsöz... Erdoğan'ın 21 Şubat 2004'te Siirt'te söylediği o cümle olsun: "Bu ülkede fakir fukaranın garip gurebanın alın terini kimler sömürdüyse bunun hesabını verecektir..."
112 syf.
6/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Şık, Hüseyin Rahmi Gürpınar'ın yazdığı ilk roman olması dolayısıyla önemli bir yere sahip. Tanzimat döneminin alafranga yaşam tarzına özenen tiplerinden olan Şık Şöhret Şatırzade romanın başkahramanıdır. Hüseyin Rahmi, Tanzimat döneminin öne çıkan ve Türk yazarların romanlarında sıkça yer verdikleri alafrangaya özenen, batılılaşmayı yanlış anlayan, kendini gülünç duruma düşüren bu züppe tipini doğal ve yalın anlatımıyla başarılı bir şekilde tasvir etmiştir. O dönemin romanlarında çoğunlukla karşılaştığımız okuyucuya nasihat ve ders verme Şık romanında da Ahmet Mithat Efendi'nin Sonsöz'e yaptığı katkıyla yer almıştır. Hüseyin Rahmi'nin gerçek hayattan alınmışçasına okuyucuya aktardığı karakterlerin konuşmaları, anlatımın doğallığı, konusunun eğlenceli oluşu bakımından severek ve gülerek okuyacağınız bir roman. İyi okumalar...
Şık
ŞıkHüseyin Rahmi Gürpınar · Özgür Yayınları · 20143,013 okunma
261 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
16 günde okudu
Polyannacılığa ağır bir darbedir.. Kitabın girişindeki sıradan macera kitabı havası son sayfalarda can acıtıcı gerçeklik ve objektif bakış açısına dönüyor. Yinede sonsöz de mina urgan tarafından yazılan çocuklar için yorumlara katılmak yada benimsemek zor olsada, tüm insanların içinde iyilik kada kötülük olduğu ama asıl meselenin hangi tarafın ağır basıp yansıtıldığı çıkarımı tüm kitabın özetidir .
Sineklerin Tanrısı
Sineklerin TanrısıWilliam Golding · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202080,1bin okunma
Sineklerin Tanrısı
Okuyucular, Sineklerin Tanrısında kötülüğün insan yaratılışında doğuştan var olduğu görüşünün savunulduğu kanısına varıp dehşete kapılmıştır. Okuyucuların duydukları bu dehşeti doğal saymalı çünkü çocukların tertemiz birer melek oldukları konusunda, yanlış olduğu kadar da yaygın bir inanç vardır. SONSÖZ MİNA URGAN
Sayfa 259 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Reklam
131 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 saatte okudu
Oldukça akıcı ve güzel bir kitap. Danimarka'da İkinci Dünya Savaşı zamanı yaşananları temsili insanlar üzerinden anlatan etkileyici, insanı yormayan bir öykü. Oldukça hafif ve akıcı bir dil. Kitabın sonsöz bölümü oldukça bilimsel ve düşündürücü. Özellikle kitabın sonunda hikayenin birçoğunun gerçeklere dayalı olduğunu okuduğunuzda sizi de etkileyeceğine, Danimarka halkının zor günlerde birbirlerine kenetlenmelerine şahit olduğunuzda sizi de hüzündendireceğine, o dönemleri düşündüğünüzde hikayedeki küçük kızlar için, insanlık için sizin de üzüleceğinize eminim. Zaten birkaç saatte biten bir kitap o yüzden okumanızı tavsiye ederim.
Yıldızları Saymak
Yıldızları SaymakLois Lowry · Arkadaş Yayınları · 201591 okunma
Sonsöz
Bu dinozor öyle bir yaşa geldi ki artık, bunca genç, bunca çocuk ölürken, daha fazla yaşamak biraz ayıp gelmeye başladı ona. İsteği, çevresine ve kendisine bir başbelası haline gelmeden, bu dünyadan göçüp gitmek. Kalanlara sonsuz sevgiler.
Sayfa 257Kitabı okudu
415 syf.
10/10 puan verdi
1910'lu yılların başından 1940'a kadar uzanan bir zaman diliminde Orga Ailesi'nin yaşadığı her şeyi bire bir yaşadım adeta. Kendimi şu an Orga Ailesi'nin bir parçası gibi hissediyorum. Gerçekten de çok büyük acılar yaşamışlar. Her an ölüm ile burun buruna yaşayıp, bir yandan da hayata tutunmaya çalışmışlar. Açlık, savaş, ölüm, adaletsizlik, çaresizlik. Bunlarla sürekli içiçe yaşamak! Bu kadar şeye nasıl dayanılır? Ama orga ailesi dayanmış, Ve bu durumu o kadar normal bir şeymiş gibi anlatılmış ki.İşte bu insanı çok etkiliyor. İrfan Orga'nın oğlu Ateş Orga'nın son sözü ise eksik kalan parçaları tamamlıyor. Çünkü kitap öyle bir yerde bitti ki ister istemez merak ettim İrfan Bey'in geri kalan yaşamını.Ama o sonsöz bütün merakımı giderdi hatta daha fazlasını. Kitabın sonunda yer alan resimlere bilerek başta bakmadım kitabı bitirdikten sonra baktım. Kitabın kahramanları ile karşılaştım buda beni çok duygulandırdı. Kitab ingilizce olarak yazılıyor, İngiltere ve New Yorkda yayınlanıyor fakat bizim ülkemiz de bir neden'den dolayı ülkemizde geç yayınlanıyor. Sebebini belirtmiycem okuyunca anlarsınız. Kitabı okurken adeta içinde kayboldum diyebilirim. Orga Ailesi'nin öyküsünü bence mutlaka okuyun!
Bir Türk Ailesinin Öyküsü
Bir Türk Ailesinin Öyküsüİrfan Orga · Everest Yayınları · 2018725 okunma
261 syf.
9/10 puan verdi
·
30 saatte okudu
Filmini üniversitenin ilk yıllarında izleyip etkilenmiştim. Kitabının olduğunu öğrenince alıp okumaya karar verdim. Ama zamanım olmayınca erteledim. İki arkadaşa da kitabı hediye ettim ama beğenmediler. İnatla okumaya başladım. Kurgu bence çok başarılı ama hikayeleştirme kısmında biraz sıkıntı var. Aşırı detaylı tasfir, hikayeden insanı koparıyor. Birde hani konuyla ilgisiz biri bir cümle söyler bunu neden söyledi diye düşünürsün ya bunu çok yaşadım kitapta. Aslında bu cümleler daha fazla mesaj içeriyor. Çevirisinde de sıkıntı var. Anlamadığım şeylerden biri: televizyonda küfürü bipliyorsunda -bu anlaşılır- ama kitapta neden çevrilmiyor. Akışını, doğallığını ve bazı konulardaki fikir aktarımını bozuyor bence. Ben önsöz veya sonsözü okumayı sevmem çoğu kitapta beni haklı çıkartır. Ancak sonsöz kitabı öyle güzel incelemişki çok hoşuma gitti. Kitapta bir imgele yoluyla demokrasi ve faşizmi karşılaştırıyor. Pedogojik formasyanda gördüğüm konuları pekiştiriyor. Kanun ve düzenin bozulması ve keyfi cezaları eleştiriyor. Kuralsızlığın getirdiği kaosu çok başarılı bir şekilde ortaya koyuyor. Akran baskısına da dokunmuş ve bu konudaki duygu aktarımı fena değil ama çözümden ziyade fark ettiriyor. Batıl inançlar ve korkuların özüne dokunmuş. Kurgudaki başarı ve mesajlar kitabın can noktasıki diğer sıkıntıları göz ardı ettiriyor. Okumanızı tavsiye ederim. Yalnız İnce Mehmet 2 deki gibi bir tasfir var uyarıyorum.
Sineklerin Tanrısı
Sineklerin TanrısıWilliam Golding · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202080,1bin okunma
Reklam
272 syf.
5/10 puan verdi
Okuduğum kitabın, son sayfasındaki SONSÖZ YERİNE diye atılan başlığın altındaki son söz şu şekilde bitiyor. "De ki; ölümüm ve hayatım O'nun içindir.." Kur'an, 6:162. Yüzlerce sayfayı okumama rağmen tek bir Allah kelâmı ile yüzlerce sayfayı özetlemiş yazar.. Ne kadar manidar bir sonsöz olduğunu üzerinde biraz düşününce anlıyor insan. 'Bütün kitapların aslında tek bir kitabı anlamak için yazıldığını ve 'bütün muhabbetlerin sonunu Allah'a bağlayamadıysak boş konuşmuşuz' demektir olduğunu ifade ediyor sanki. Ölüm, yaşam gibi hayatın kaçınılmaz bir gerçeği ama asla bir son değil, inanan için bir başlangıçtır. Biz biliyoruz ki; ömür sermayesi tükeniyor, ölüm ölmüyor. Bir ölümlü olarak, toprağa götüremeyeceğim şeylere bağlanmaktan haya ederim. Ölüm kapımızı çalmadan ve tövbe kapısı kapanmadan dostlar; bize kalmayacak bir dünya için, bize kalacak günahlar biriktirmeyelim..
Giderken Bana Bir Şeyler Söyle
Giderken Bana Bir Şeyler SöyleMustafa Ulusoy · Timaş Yayınları · 20131,801 okunma
96 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
Yazar kendisinin kabul ettigi gibi harika bir hikaye degil ama verdigi mesajlar da marti uzerinden aslinda insanligi anlatiyor.Sonsöz de soyledigi gibi "Acaba biz,dunyamizdaki ozgurlugun bitisini izleyen martilar miydik?"
Martı Jonathan Livingston
Martı Jonathan LivingstonRichard Bach · Epsilon Yayınları · 201167bin okunma
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.