Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.26
buse soysal
buse soysal
@soysalbuse
87 okur puanı
Haziran 2016 tarihinde katıldı
Hala titriyorum resmen için için.Yook yook kızın başına gelenlere üzüldüğümden,ürktüğümden falan filan değil.
Tamamen sinirden ! Bu yazar bi harika derdim Önsöz kısmını okumasam kitabın.Keşke de okumasıydım ! Bir de iyi bir bok yapıyormuş gibi Q 'ya aşık olacaksınız demiş herkes senin gibi sadist mazosişt manyak mı be kadın !
Şimdiden uyarıyorum
bu sefer biraz aramız açıldı Gündaycığımla.Neden , derseniz bu kitabını pek beğenmedim de ondan.Hem o önceden okuduğum 2 kitapta ki (Az ve Daha ) tarzını bulamadım ama kitabı okumak için resmen yanınızda Ermenice bir sözlük bulundurmanız gerekiyordu.Tamam karakterlerin özelliği gereği onların Ermenice konuşmasını anlarımda kendi kullandığı dış uslüpta neden Ermenice kelimeler var ?! Konusu itibariyle de bana hiç hitap etmeyen bir kitap oldu normalde diğerleri gibi beni sarsa ince bir kitap olduğundan 2-3 günde bitirebileceğim kitabı 1 haftada zar zor bitirebildim maalesef.
Bu arada konusuna küçükcükte olsa bir değinecek olursak, Antalya'da Topaz Center diye bi mücevher dükkanları olan Ermeni bir şirketin turistleri nasıl kazıkladığını anlatıyor.
ıldız Tozu beni Neil Gaimanla tanıştıran ilk kitap oldu diyebilirim kitaptan çok yazarın adını daha çok duydum diyebilirim.Dünya edebiyatında Fantastik ya da aslında daha çok masalsı romanla yazmasıyla ünlü olan bir yazar.Perili Ülke efektleri bol olan masalsı hayalsi kitaplara serüvenlere hep bayılmışımdır.Ama bence kitabından çok filmini izlemenizi tavsiye ederim çünkü kitapla oldukça paralel gitmiş ve sadece senaryolaştırılması dışında kurguda pek bir farklılık yapılmamış.
Okur Takip Önerileri
Jojo'ddan okuduğum 2.kitap.Daha öncesinde Senden Önce Ben kitabını okumuştum ve bana çok orijinal ve duygu yüklü bir kitap gibi gelmişti ayrıca yazarıda hikayeyide aşırı beğenmiştim sizlerede önermiştim.
Kütüphanede yazarın bu kitabını da görünce merakla hemen alıp başladım elbette.Öncelikle gereksiz yere -500 sayfa hatta daha fazlada olabilir - uzatılmış bir kitap.Ayrıca konusu ve üslubuda çok tanıdık.Şu sıralar gelmişli geçmişli ya da 2 kadının hayatının ortak bir hikayede kesiştiği kitaplardan piyasada çok fazla var.İlk kitabını çok beğenerek okuduğum bu yazarın bu 2.kitabı bence ilk kitabına göre biraz daha vasat kalmış konu bakımından.Üslub yine bi harika ama dediğim gibi işte bu tarz kitaplardan çok fazlar var o yüzden ben okumaktan bıktım açıkçası.Ama şöyle bir araştırdığımda Senden Önce Ben'den daha önce yazılmış bir kitap olduğunu keşfettim.O zaman bence yazar kendini daha geliştirmiş 2.kitabında diyelim.
Ayrıca içinde aldatmanın olduğu kitaplardaki bir aşka açıkçası ben hiç inanmıyorum.Bir aşk masum olacaksa vay bee ne aşkmış denecekse bence o hikayede aldatma olmamalı hikaye hakkında spoilerda vermek pek istemiyorum ama bence kitabın adı daha çok Aldatmak falan olmalıydı.İki yüzlü insanların aşkı bana hiçte öyle aman aman içim çok ısındı falan dedirtmiyor açıkçası.
Öncelikle yazarın bir teraspist olduğunu belirtmem gerek.Biraz da o gözle okudum diyebilirim kitabı.Ayrıca okurkende bazı notlar aldım izin verirseniz şimdi sizlerle onları paylaşmak istiyorum gerçi biraz spoiler gibi oluyor ama ben her zaman dediğim gibi burada kitap,dizi,film önermiyorum yorumluyorum tanıtıyorum !
1-)Sadece manevi din terapisi mi yapıyor bu adam inanmayan birine nasıl yaklaşıyor bu alanda ?
2-)Aldatılan bir kadına adam bir kez daha yaparsa ne yapacağını sen bilirsin ama şimdi şeytana uydu diye affetmesini söylüyor bir kez yapan bir daha da yapabilir eğer bir kez daha yaparsa o kadın terapistine beddua etmez mi? Sonuçta bizim görevimiz bir karar vermesini sağlamak değil sadece rehberlik etmek kararı kendisine bırakması lazım yazar böyle bir olayda bir terapist olarak seçenek sunmak ve kararı ona bırakmak yerine yanlı bir seçenek sunuyor. Ayrıca kadının kadınlık onurunu ve kadının 2.kez aldatılma durumunda neler yaşayabileceğini göz ardı etmiş,Bu duruma sadece dinsel yaklaşmak bence çok yanlış.
3-)Kitapta çok fazla tekrar yapılıyor.Sanki zorla bir fikri sokmak ister gibi.Bir şeyi söyleyip gerisini okuyanın aklıın hidayetine bıraksa daha iyi olurdu diye düşünüyorum.
4-)Son kısımda bulunan kendine yapılan övgüleri koymasuı biraz anlattığı kişiliğe ters düşmüş,reklam sezdim bu konuda kitapta ki bütün samimiyet bir anda kayboldu benim için.
Bu eleştirilerim dışında bende maneviyat olarak bir insana çok destek olacak bir şeyler katabilecek bir yetide kitap olduğunu düşünüyorum.
Aslında 2014 yılında çıkmış olan ve benim de çok izlemek istediğim ama bir türlü fırsatını bulamadığım bir filmin kitabı.Film ile kitap çok benzediği için aslında kitabı okumaya çokta gerek yokmuş maalesef arkadaşlar.Ama bende huydur bir şeyin sanki ilk seferinde anlamıyormuş gibi önce kitabını okur sonrada üstüne cilası olsun diye filmini izlerim.Film ayrıca Oscar ödülleri de adlı 2014 yılında.
Gerçek bir hayat hikayesi olduğu için bir çok insanı derinden etkileyebilecek bir kitap ve film aslında.Ama ben okurken de izlerken de öyle çok fazla etkilenmedim.Oyunculuklar bana biraz yavanmış gibi geldi öncelikle ayrıca buna benzer çok fazla film çekilmişti daha önceden ve bende bşr çoğunu izlediğim için sanırım artık bu tip şeylere bağışıklık kazandığımdan mıdır nedir bilemiyorum.Ama her şeye rağmen beni ağlatan yine de bir çok sahne oldu ...
Özgür bir adamın ailesinden koparılıp kaçırılarak köle yapılmasını anlatıyor.Özgür bir zenci olduğunu kanıtlamaya gücü yetmeyince 12 yıllık bir esaret başlıyor.Ayrıca filmde bir de Brad Pitt süprizi var :)
Ağır bir din eleştirisi var kitabın bazı yerlerinde.Öyle bi anlatıyor ki bazı yerleri ben en imanlıyım diyen bile bi sorgu içine düşüyor.Özellikle Havva ve Adem teorisi okunmaya değer.
Kinyas Ve Kayra'nın gözünden anlatmada geçişlerde başlıyok yok bu yüzden karmaşık bi yapısı var kitabın.
Düşünceler kitabı daha çok olaylar oldukça absürd tabi ki karakterlerde öyle.
Hakan Günday'ın tüm kitaplarında karakterlerin başına gelmeyen hlt kalmıyor bu kitapta da her haltı yapan karakterler var.Tam tersi bir çizgide.
Nihilist bir felsefe ve anlayış ile yazılmış ayrıca asıl bu kitabından Oğuz Atay'ın Varoluşçu çizgisinden esinlenmeler belli oluyor.
Olay ve kurgu sevdiğim için benim için oldukça ağır giden bir kitap oldu açıkçası.
Dex'ten çıkma ve tabiki de ismindende belli olduğu gibi fantastiğin sınırlını zorlayan bir kitap olan Paranormal kitabına.Biz normaller insan kurtadamlar,periler,vampirler,troller ise elbette paranormal oluyor peki bunlar gerçek kimliklerini gören (bu kimsenin görmediği bir şey ) bir kız ne oluyor ?
Evet bildiğiniz ve tahmin ettiğiniz gibi tam bir ergen kitabı :D
Biliyorum benim de bu tarz romanlar okumak için yaşım geçti ama yine de aklım kalacağına ...
Diğer türlerde okuduğum kitaplara nazaran daha orijinal konulu ve bence okumaya değecek eğlenceli bir roman diyebilirim.Eğer bu türlere benim gibi ergenlikten bu yana bayılıyorsanız ama her kitabı da birbirine benzetiyorsanız bence bu seriye bir bakın derim.
Kitap bir geri sayımla başlıyor.Bilmem kaç gün önce falan diye.Tabi insan kitap boyunca merak ediyor son günde ne oluyor acaba diye ? Yoksa kitabı ayrıcalıklı kılan kılan öyle çok özel bir şey yok maalesef.Hatta ben bunu biraz da John Green 'in diğer bi romanı olan Kağıttan Kentlere benzettim.Yine ergenlik döneminde bir oğlan ve yoldan çıkmış (bana göre) bir kızın peşinde sürüp giden bir hayat.
Ama bu kitabı diğer kitaplarından daha iyi kılansa bence kitapta ara ara verdiği mesajları son günde olan olayla örtüşmesi.Gerçekten altı çizelecek çok fazla söz vardı hele de ölmeden önce söylenilen son sözler...
Uzuuunn zamandır bu kitabı kesiyordum diğer kitap bloglarından okuyup duruyordum bir kaç kere almaya yeltendim ama kısmet olmadı derken nihayet aldım ve eve gelir gelmez 2 günde okuyup bitirdim.
Çünkküüü çokk heyecanlı ve çokk güzel bir kitap ! Uzun süredir devamını böyle heyecanla okumayı beklediğim bir kitap olmamıştı bence gerçekten hakkındaki yorumları ve övgüleri hakeden bir kitap.2.kitabı olan Devrimin Kızı'nı da umarım en yakın zamanda alır okurum.Yabancı yayınevinin kitap tasarımlarına bayılıyorum ! Okuoku'da 9.90 indirimi olunca elbette kaçırmadım vee bir sürrrüü kitap aldım bu şimdi gelecek 2.youtube videosunda anlatıcam :)
Kitap distopya türünde aslında bence farklı bi konusu varmış gibi geldi bana diğer kitaplara göre.Yine bir nükleer savaşı sonrasında bir grup insan kalır ve 2 düşman aile kalır bunların çocukları birbiri ile evlendirilir en sonunda başkanın oğlu ile kurucunun kızı evlendirilir ama kızın asıl görevi başkanın oğlunu öldürmektir.Ve başkanın oğlu umduğu gibi biri çıkmaz vee olaylar olaylar.Sonu oldukça değişik ve heyecanlı bitti :)
çıkçası beklentim oldukça yüksekti bu kitaptan ama beklentimi ne derece karşı karşıladığı , bilemiyorum ...
Bana çok John Green havalarında tam bir ergen romanı gibime geldi.Aslında bu traz yazılan romanlarla karşılaştırıldığında oldukça orijinal karakterlere sahip bir kitap diyebilirim.Burada bad boy good girl olayı tersine biraz daha böyle uyanık hatta iki erkeği birden idare edecek bir kızla böyle daha naif böyle daha tatlış ilk aşkına sadık kalacak kadar saf bir oğlan var.
Ayrıca dikkatimi çeken şeylerden birisiyse LGBT olayını bizzat gözümüze gözümüze sokmasıydı yazarın.Bilmiyorum siz bu konu hakkında ne düşünüyosunuz ama benim midem pek kaldırmıyor-saygısızlık söz konusu değil ben bunun daha çok hastalık olduğunu düşünüyorum çağımızda çok normal bir şeymiş gibi gösterip bu şekilde bilinçaltlarımıza giriyorlar.-.
Sevgili başroldeki kızımızın 2 babası vardı bu durumda.O yüzden bu kısmı bile diğer kitaplara göre bana değişik geldi.
Ayrıca kızın sade, kendi halinde bir kız olması gerekirken tam bir klişe olaraktan böyle kostümler peruklar takan hatta balosuna bile dikkat çekici bir şekilde katılması garibime gitti.
Bunların dışında aslında oldukça gördüğümüz bir hikaye benim beklentimin biraz altında kaldı diyebilirim.
1 haftadır elimde süründürüp durduğum kitabı nihayet dün akşam bitiridm.Aslında çok fazla beklentim olmasına rağmen yine beklentimin altında kalan o kadar çok bir çok ülkede çok satanlarda olmasına rağmen beni çok fazlada etkilemeyen bir kitap oldu açıkçası.
Öncelikle macera-suç-dram kategorisinde bir kitap diyebilirim.Macera ve suç olmasına rağmen biraz işin içinde psikolojik gerilimde var.Yani siz öyle zannediyorsunuz ama aslında yok :D Evet çok mantıklı açıklama yaptım eminim anladınız :D
Spoiler vermek istemiyorum çünkü sonu oldukça değişik bitiyor aslında tam bir mindfuck filmi olacak türde diyebiliriz sonu beklenmedik bitiyor ama bi 200 sayfa kadar okumakta biraz eziyet çektim açıkçası sonunda ne olacağını merak etmesem hayatta okumaya devam etmezdim çünkü yazar 200 sayfa boyunca sürekli aynı şeyler anlatıp duruyor.
Ayrıca kitabın bütün karakterlerine uyuz oldum ya bir kitapta hiç mi normal bir Allah'ın kulu olmaz ya hepsi sayko :D
Aslında bu bir kitap değil bu aslında bir erkeğin anı defteri , sevgilisinden ayrıldıktan sonra içini açtığı bir günlük diyebiliriz.Ve bunu bir mektupla belki sevdiği kadın görür diye Okuyan Us yayınevine yolluyor ve yayınevide defteri olduğu gibi hatta kapağını bile değiştirmeden yayınlıyor ülkemizde oldukça satılan ve beğeneilen bir kitap oldu içinde hiç bir konu bulunmamasına rağmen.Adamın ara ara büyük harflerle yazdığı sözler sanırım içimize fena dokundu.
Benim en çok sevdiğim sözüyse : "Dayanmak kelimesinin içinde yanmakta var." oldu.
Müptela Yayınlarından çıkan ve bu yılın en tatlış kitabı olan Romantik-Komedi türünde bir kitap ile daha karşınızdayım.Konu öncelikle bildiğiniz Amerikan filmlerinden çakma maalesef bu konuda anlaşalım hatta birebir buna benzer bir dadı filmini izleyip postunu yazmıştım.
Ama Türk yazarlar yazınca o konu bana daha bi samimi daha bir gerçekçi geliyor işte bir de olayın bu tarafı var.Ayrıca bu kitaptaki erkeklerin hepsi hayal ürünüdür hem yakışıklı hem zengin hem sadık hem sevgi dolu hem sempatik br erkek henüz hayatta yoktur şimdi birbirimizi kandırmayalım !
Kitabın konusu dediğim gibi aynı olduğu için hiç anlatmıyorum sadece kapaktaki fotoğrafın bene ayraçtaki fotoğrafla değiştirilimesi gerektiğini düşünüyorum çünkü çocuklaeın cinsiyeti ve yaşı kapataki gibi değilmiş ben sanıyordum ki baktığı çocukların ikiside bebek bir şeyden anlamıyorlar :) Meğersem çocuklar bir çok şeyi anlayacak yaştaymış hatta kitabıda bol bol tatlış kılanda buydu.Aslında tam bir yaz kitabıydı bence biraz çıtır çerezlik bir kitaptı.
Açıkçası şu sıra okuduğum kitaplardaki karakterlere inanılmaz uyuz oluyorum bu kitaptada bu durum maalesef değişmedi.Yine başroldeki kıza ağır gıcık oldum bir de maalesef tüm kitap onun gözünden anlatılıyor.Ama diğer okuduğum kitaplardan bu yönülüyle ayrılıyordu işte.
İlk defa bir kitapta başrolün korkak ve gıcık,soğuk nevale pekte güzel olmayan (bence) bir kız olduğunu gördüm tam tersine burada erkek zengin,yakışıklı ve sağduyulu biraz Barbie tipli kızlardan hoşlanması çapkın olması falan alışılmış olsada bilmiyorum kıza acayip uyuz olduğum için 2.kitabını okumayı düşünmüyorum.
