446 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
52 günde okudu
Tatil nedeniyle elime pek alamadım ama her elime aldığımda elimden bırakmaya ara vermeye kıyamadığım çok güzel anlatımı ve sıkmayan detaylarıla çok güzel bir eser.
Merhaba Söğüt
Merhaba SöğütYavuz Bahadıroğlu · Nesil Yayınları · 20212,728 okunma
288 syf.
10/10 puan verdi
·
31 günde okudu
Yakın tarihimizi DOĞRU anlatan bir kere okudum ama elimdeki kitaplardan sonra inşallah tekrar okumak istediğim çok beğendiğim eserlerden...
Kayıtdışı Tarihimiz
Kayıtdışı TarihimizYavuz Bahadıroğlu · Nesil Yayınları · 20171,012 okunma
Reklam
224 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
10 günde okudu
Sonu ağlamaklı malesef acıklı bitmesini istemezdim ama gerçek tarih bu olduğuna göre diyecek bir şey yok. Anlatımı acıklı hikayeye rağmen çok güzel.
Kırım Kan Ağlıyor
Kırım Kan AğlıyorYavuz Bahadıroğlu · Nesil Yayınları · 2021430 okunma
384 syf.
6/10 puan verdi
Baş karakterler arasındaki iletişim kopuk kopuk ve yetersiz olması rahatsız etti beni. Karakterler üzerinde fazla durulmamış ve önemsememiş gibiydi . Keyif alarak okuduğum söylenemez.
Yalan Da Olsa
Yalan Da OlsaAmanda Scott · Epsilon Yayınları · 201529 okunma
166 syf.
8/10 puan verdi
·
12 günde okudu
Okul yıllarımda en sevmediğim dersti tarih... Ne kadar önemli olduğunu anlamak ve okumaya başlamak için 30'lu yaşları beklemem gerekiyormuş ama. Tarih okumaya başladığımda daha da eskilere Homeros'a kadar gitmem gerektiğini gördüm. Oradan felsefeye, oradan mitolojiye derken iş sarpa sardı. O kadar çok şey vardı ki okunacak sıraya sokmak bile aylar sürebilirdi. Biraz oradan biraz buradan derken ilerleme başladı. Başladı ama dünya tarihinde değişen bir şey olmadığını görmek çok ilginçti. Hep derler tarih tekerrür eder diye de okuyunca anlıyor insan, bu derece mi ders çıkartmaz insanoğlu diye. Çıkarmıyor işte. Ne alakası var derseniz, hep entrika, hep cinayet, hep hırs, kıyıda köşede aşk, kullanılan ve atılan insanlar, herkesten saklanan gerçekler, göz boyamalar. Emre Kongar, bir sosyolog olarak bu konuyu güzelce deşmiş. Sultan Mehmet zamanındaki bir gizli oluşumun peşine düştüğü sandukanın macerası bu roman. Sandukayı ele geçirmeye çalışırken kaçırılan gerçeklerin kitabı. Kuvvetli bir metafor sanduka. Bir bilinmez, içinde ne var, belge, zehir, vs derken kopup giden gerçekler olduğunu görmek ironik. Kanımca tek sıkıntısı var kitabın o da dil. Her ne kadar Türkçe yazılmaya çalışılmış ise de eski Türkçe kelimeler hayli fazla kitapta. Molla Hayrettin ile Ebu Cafer'in Gazali özelinde materyalizm tartışması bu sebeple zor anlaşılır ama kısacık bir bölüm. Beklenmeyen ve keyifli bir Emre Kongar romanı diyebilirim rahatlıkla. Sn. Kongar'ın giriş kısmındaki açıklamalarından sonra "Beyaz Kale"yi aldım (kısa ama Orhan Pamuk diyeyim). Sonraki adım ise "Gülün Adı". İyi okumalar.
Hocaefendi'nin Sandukası
Hocaefendi'nin SandukasıEmre Kongar · Remzi Kitabevi · 2012188 okunma
544 syf.
·
Puan vermedi
İlk 200 sayfasında kendi milleti için bir şeyler yapmaya çalışan bir adam gördüm ancak sonra çığırından çıktı . Bu kitabı izlediğim bir filmden sonra bu adam bunları nasıl yapmış olabilir ne düşündü acaba diyerek okumaya başladım . Kitabı okuduğumda gördüm ki anlamak mümkün değil . Bu nasıl mantık dedirtti sık sık bana . Zamanında Almanlar tarafından katliama uğrayan bir milletin bugün başka bir topluma katliam yapması da anlaşılır şey değil . Demek ki ya insanlık unutuldu ya da insanlık aslında hiç var olmadı .
Kavgam
KavgamAdolf Hitler · En Kitap · 201610,8bin okunma
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.