Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
176 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
Ne hürriyeti, ne müsâvâtı hatta ne o yoldan gelecek şöhreti isteyen”, “Yâ Râb! Bana bir ses yaratan kudreti ver” diyen, yine kendi tabiriyle “yeryüzünde yegâne ihtirası, milletinin lisanında istediği gibi bir kaç manzume meydana getirmek” olan Yahya Kemal’in Kendi Gök Kubbemiz’i, gücünü mazinin ve ananenin büyük mirasından alan fakat gününün sade ve beyaz diliyle söylediği şiirlerini toplar. Millet, tarih, vatan gibi kavramları daima “medeniyet” perspektifinden yorumlayan, vârisi olmakla gurur duyduğu bu medeniyeti asırlar boyunca inanç, sabır ve ustalıkla yoğuran Fatih’ler, Itrî’ler ve Sinan’larla beraber yaşamış olan şair, bu kitaba aldığı şiirleriyle okuyucusunu da “cedleri”nin mağfiret iklimine sokar. Kitabın ismi gibi bir bölümü de “Kendi Gök Kubbemiz” Yahya Kemal’in tarih, vatan, milliyet, fetih mefhumları ve en güzel cepheleriyle İstanbul’la; ikinci bölüm “Yol Düşüncesi” ölümle; üçüncü bölüm “Vuslat” ise aşkla ilgili şiirlerin yer aldığı kısımlardır. Fakat bütün bu bölümler ve şiirlerde Yahya Kemal aynı duyuşun insanı ve şairidir. İstanbul, Türklüğün bir harikası ve şahikası olduğu; kadın, zarafetinde bir medeniyeti aksettirdiği, ölüm de vatan toprağında munisleştiği için güzeldir...
Kendi Gök Kubbemiz
Kendi Gök KubbemizYahya Kemal Beyatlı · İstanbul Fetih Cemiyeti Yayınları · 19833,563 okunma
·
Puan vermedi
Kudüs’ü yazmak kutsal yazmak kadar zor. Zira insanlık tarihi kadar kadim olan bu şehirden nice peygamberler, krallar, Sultanlar gelip geçmiş. Orada nice devletler, kavimler, boylar ve soylar yaşamış. Her şeyden önemlisi üç semavi dininde kutsal olmuş. Tarih var, savaşlar var, helakler var, yıkımlar var ve orada her zaman dinler ve mabetler var.Mucizeler var efsaneler var destanlar var hikayeler hatta hurafeler var… Binlerce seneye yayılan bütün bunlar sadece birkaç bin metre karelik bir şehirde yaşanmış bir farklı filmin çekildiği bir set gibi. Mekan aynı sahneler bazen binlerce sene öncesini bazen de sonrasını sergilemekte…
Kudüs ve Aksa
Kudüs ve AksaBünyamin Erul · Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları · 2019253 okunma
Reklam
·
Puan vermedi
Bağımsızlık mücadelesi denince akla; savaş meydanları gelir… Gerçekten de hemen hemen her milletin tarihinde kanla yazılmış bağımsızlık destanlar vardır… Polonyalılar bütün milli değerleri ile birlikte yok olma tehlikesini bir değil birkaç defa atlattılar… Onların ülkelerine ayak basan her sömürgeci tabiyatın gereği olarak doğrudan bu hedefe kilitlenmişti. Polonyalılar ise kendilerini tarih sahnesinden bütünüyle silmeyi azmetmiş düşmanlarını pes peşe tarihe gömmüş bir ulus olarak bugün hala ayakta… “Uçan Üniversite” de böyle bir destanın kısa bir öyküsüdür…
Uçan Üniversite
Uçan ÜniversiteÜmit Şimşek · Akıl Fikir Yayınları · 2018216 okunma
144 syf.
·
Puan vermedi
·
7 saatte okudu
"Siyasal içerikli yazılarıyla bir köşe yazarı olarak bildiğimiz
Uğur Mumcu
Uğur Mumcu
bu kitapta, 1980 öncesinde siyasal yaşamda adı duyulan, belli dönemlere damgasını vurmuş birçok ünlünün yaşam öykülerini, siyasal geçmişlerini, bir güldürü yazarının ustalığı ile anlatıyor.. Mumcu'nun, o dönemde Politika ve Çivi gazetelerinde Mehmet Ferda takma adıyla yayınladığı bu yaşam öyküleri, zamanın ünlü Türk büyükleri! için birer kimlik kartı niteliğinde. Genç okuyucular, bu, kerameti kendilerinden menkul ünlü(!)lerin bir kısmını tanımayabilirler.. Ama haksızlık etmesinler; böyle ünlülerin günümüzde de birçok örneği yok mu? Kitaptaki adların yerine, bugün tanıdıkları ünlülerin adını yazsalar, çok fazla şey değişmeyeceğini görecekler.
Büyüklerimiz
Büyüklerimiz
Büyüklerimizi anlamak için buyurun derım
Büyüklerimiz
BüyüklerimizUğur Mumcu · Um:ag Yayınları · 1997196 okunma
75 syf.
·
Puan vermedi
“Anlıyor musun, kıskanıyorum. Bir deli gibi, bir çılgın gibi kıskanıyorum. Bu gözleri, beni deli eden, çıldırtan bu güzel gözleri, bu siyah gözleri kıskanıyorum. Onlarda bir başka hissin, bir başka hayalin gölgelerini görmek istemem. Onlarda yalnız ben yaşamak, yalnız ben ölmek isterim.” Selim İleri'nin ön sözünde bahsettiği gibi ''Bugün hala Siyah Gözler'den habersiz nice edebiyatsever...”var.Onlardan biri de maalesef ki benim.. Siyah Gözler bundan tam bir asır önce kalem alınmış yazarı erkek olmasına rağmen kadın karakterin psikolojik tahlillerini ustaca yapılmış muazzam bir eser. Kitabın son sayfasında tarih 17 Temmuz 1326 [29 Temmuz 191O] okuduğum zaman itibariyle ise takvimler 29 Nisan 2024 görüyorum ki ilişkilerdeki partnerler arasındaki karşılıklı iletişim bozukluğunda bir değişiklik yok. Kadınlar başta aşka koymasının nedeni bir kez daha anladım.Çünkü kadınlar bir kez aşka teslim olunca ve partnerinin yanlış özensiz tavırlarıyla karşılaşma ihtimalinde kolaylıkla kontrol çıkabiliyor. Kuruntular silsilesi başlıyor… artık beni sevmiyor artık bana değer vermiyor beni bırakacak beni terke edecek sadece ben çok seviyorum vs vs…ilişkide her iki taraf için çekilmez hale geliyor… Cemil Süleyman yüz yıl öncesinde bunu otuzlu yaşlarında dul bir kadının bakış açısından bizlere oldukça iyi yansıtmış. Akıcı ve kısa ama etkisi uzun güzel bir kitap…
Siyah Gözler
Siyah GözlerCemil Süleyman · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20202,298 okunma
75 syf.
·
Puan vermedi
“Anlıyor musun, kıskanıyorum. Bir deli gibi, bir çılgın gibi kıskanıyorum. Bu gözleri, beni deli eden, çıldırtan bu güzel gözleri, bu siyah gözleri kıskanıyorum. Onlarda bir başka hissin, bir başka hayalin gölgelerini görmek istemem. Onlarda yalnız ben yaşamak, yalnız ben ölmek isterim.” Selim İleri'nin ön sözünde bahsettiği gibi ''Bugün hala Siyah Gözler'den habersiz nice edebiyatsever...”var.Onlardan biri de maalesef ki benim.. Siyah Gözler bundan tam bir asır önce kalem alınmış yazarı erkek olmasına rağmen kadın karakterin psikolojik tahlillerini ustaca yapılmış muazzam bir eser. Kitabın son sayfasında tarih 17 Temmuz 1326 [29 Temmuz 191O] okuduğum zaman itibariyle ise takvimler 29 Nisan 2024 görüyorum ki ilişkilerdeki partnerler arasındaki karşılıklı iletişim bozukluğunda bir değişiklik yok. Kadınlar başta aşka koymasının nedeni bir kez daha anladım.Çünkü kadınlar bir kez aşka teslim olunca ve partnerinin yanlış özensiz tavırlarıyla karşılaşma ihtimalinde kolaylıkla kontrol çıkabiliyor. Kuruntular silsilesi başlıyor… artık beni sevmiyor artık bana değer vermiyor beni bırakacak beni terke edecek sadece ben çok seviyorum vs vs…ilişkide her iki taraf için çekilmez hale geliyor… Cemil Süleyman yüz yıl öncesinde bunu otuzlu yaşlarında dul bir kadının bakış açısından bizlere oldukça iyi yansıtmış. Akıcı ve kısa ama etkisi uzun güzel bir kitap…
Siyah Gözler
Siyah GözlerCemil Süleyman · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20202,298 okunma
Reklam
318 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
Günlerdir tarihin tozlu sayfalarında enfes bir yolculukta idim. Masalsı bir hikayenin içinde yavaş yavaş, sindire sindire yaşadım olayları. Adeta bir köşeden ilk elden izliyor gibiydim olanları.
Semerkant
Semerkant
hep hatırımda kalacaksın. (Bunlar bana hissettirdiklerin...) Gelelim gerçeklere... Benim için başarılı kurgusal bir tarih kitabı. Gerçekleri yansıtmadığını, gerçek tarihle ilgili doğrular barındırmadığını bilerek, başarılı bir kurgu-roman gözüyle bakarak okudum. Edebi ve hikaye açısından başarılı ve yüksek puanı hakeden bir kitap. Keyifli okumalar :)
Semerkant
SemerkantAmin Maalouf · Yapı Kredi Yayınları · 202061,4bin okunma
·
Puan vermedi
Türk Maarifi ( sayfa 40-47 arası)
Türk Maarif sistemine ne oldu? Kitapta diyor ki: “.. bu yeni maarif sistemi ruhçuluk idealine memleketimizde son vererek bu vatanı yakın gelecekte kör ve sağır makinenin vatanı yapmak azmindedir.” Ve kıymetli yazarımız Nureddin Topçu bu sözleri 1970 yılında söylemiş. O yakın gelecek gelmiş, teknolojik bir çağ başlamış, eğitim sistemi de dahil buna bağlanmış bir sistem içinde bu sözleri okumak ne acı. Peki yazarımızın kalemine göre neler oldu Türk Maarifinde: * Millet dili, milli tarih ve milletin ruhuyla bağlarını koparmış olan ve kültürün yerine TEKNİĞİ oturtan bir maarif sistemi * Millet ruhu ile bağları kopartılan bugünkü okul millete insan yetiştirmek için değil fabrikaya usta yetiştirmek için çalışıyor. * Ruhsuz, idealsiz, inançsız bir öğretim gençliğe karakter yerine hüner verecek ve insana elbette aşağı canlıların hizasına indirecektir. * Bugünkü mektep insanın ruhunu yüceltmek için değil makineye esir olarak midesinin saltanatını yaşatmak için açılmış kapıdır * Mektep artık gençliğe karakter mayası aşılamıyor * Düşünen ve seven insan yerine usta adam, çok kazanan adam yetiştiriyor. Günümüze kadar gelen süreci ne de güzel özetlemiş. Geldiğimiz dönemde ruhsuz öğrenci, anne- baba, eğitimci üçgeninde oluşuyor geleceğimiz. Çözümü de sunmuş taa 1970 yılında ve demiş ki: Bize bir İNSAN MEKTEBİ lazım: * Bir mektep ki bizi kendi ruhumuza kavuştursun * Her hareketimizin ahlaki değeri olduğunu tanıtsın * Hâyâyâ hayran gönüller * İnsanlığı seven temiz yürekler yetiştirsin * Her Ferdimizi milletimizin tarihi içinde aratsın * Vicdanlarımızı her an Allah(c.c)’ın huzurunda yaşamayı öğretsin.
Türkiye'nin Maarif Davası
Türkiye'nin Maarif DavasıNurettin Topçu · Dergah Yayınları · 20164,636 okunma
336 syf.
·
Puan vermedi
Kpss tarih konularını çalışmaya yeni başladım. Ve baktım ki tarih sadece konu çalışarak öğrenilmez. Yıllardır kütüphanemde duran kitabı açtım ve okumaya başladım.
Türk'ün Ateşle İmtihanı
Türk'ün Ateşle İmtihanıHalide Edib Adıvar · Can Yayınları · 20142,838 okunma
127 syf.
8/10 puan verdi
·
5 günde okudu
ERHAN METİN BAHTİYARI KİM AĞLATTI Merhaba #kitapsever dostlarım. Bugün sizlere harika bir öykü kitabı ile geldim. Yazarın @erhanhocaylatarzitarih kaleminden özenle yazılmış. #bahtiyarıkimağlattı eseri ile geldim.Kitabımız Akıcı ,su gibi ilerleyen ara ara beni düşündürdü . Betimlemeleri çok iyiydi ve benim için duygu yüklü bir kitaptı.
Bahtiyar’ı Kim Ağlattı?
Bahtiyar’ı Kim Ağlattı?Erhan Metin · Bir Kitap · 202310 okunma
Reklam
576 syf.
·
Puan vermedi
Tanrıların savaşıp kendilerini yok etmesinin ardından, tehlikeli bir arayışın içindeki bir avcı, savaş şöhretinin peşine düşüp ayrıcalıklı hayatı reddeden bir soylu ve Kan Yeminliler olarak bilinen ünlü paralı askerlerin arasında intikam peşinde koşan bir köle... İskandinav mitolojisi ve Viking kültürü Vigriò dünyasında canlanıyor.Yazar zaten profesyonel bir tarih uzmanı ve tarihsel canlandırıcı gerisini siz düşünün.Mitolojik tanrılar,tanrı soyundan gelenler İskandinav mitolojisine ait büyücüler, yaratıklar... En sevdiğim de kadın kahramanlar.Viking dünyasının güçlü kadın savaşçıları, kitapta en sevdiğim karakter olan Orka...Kitapta inanılmaz karakterlerler var ve bunun yanında başlarda biraz zorlansamda çok fazla İskandinav folkloruna ait yaratıklar var. Burda keşke kitabın arkadasinda resimleri olsaydı dedim çünkü başlarda hayal etmekte zorlandım. Buna rağmen yazarın dili oldukça akıcı ve net. Uzun zamandır Epik fantastik okumamıştım çok iyi geldi başka dünyalara yolculuk etmek. Sıra ikinci kitapta...
Elif Acar
Elif Acar
Tanrıların Gölgesi
Tanrıların GölgesiJohn Gwynne · Martı Yayınları · 2023111 okunma
224 syf.
10/10 puan verdi
·
34 saatte okudu
Müşfik Baba’dan mıdır yoksa bulunduğumuz mekandan mıdır bilinmez müthiş huzurlu başladı bu kitap benim için. Mis gibi kahve ve kitap kokusu arasında bir sahaf dükkanındayız. Müşfik Baba kapının önündeki delikanlıya hayranlıkla bakarken biz de daha kim olduğunu bile bilmeden sahipleniyoruz onu. Yazarımız Güven Kemerkaya‘nın
Güven Kemerkaya
Güven Kemerkaya
okurunu hemen
Tripoliçe'nin Külleri
Tripoliçe'nin KülleriGüven Kemerkaya · Çınaraltı Yayınları · 038 okunma
280 syf.
7/10 puan verdi
·
13 saatte okudu
Bernardine Evaristo “Girl, Woman, Other” adlı romanı ile 2019 yılında Margaret Atwood ile birlikte Booker Ödülü’nü kazandı/paylaştı ve bu ödül Evaristo’yu Booker’ı kazanan ilk Siyahi kadın yaptı. Bu girişten sonra gelelim yazarın diğer kitabına: Beyaz Köle. 2008 yılında yayımlanan ve iki yüz seksen sayfadan oluşan “Beyaz Köle (Blonde Roots)”
Beyaz Köle
Beyaz KöleBernardine Evaristo · Doğan Kitap · 202331 okunma
584 syf.
10/10 puan verdi
Elveda Göktürkler
Sanırım son zamanlarda okuduğum en en en güzel ve akıcı kitaptı. Senelerdir duymama rağmen erteledim keşke yapmasaymışım. Göktürkleri ve Kürşat'ı okumak, Ötüken'de rüzgarı hissetmek, tüm karakterlerle hikayenin içinde bulunmak o kadar güzeldi ki... Bu kadar sayfa ne anlatıyor ki derken günde 250 sayfa okutan su gibi akan bir eser... Geçmişini merak edenlere tavsiye ederim. Eğer unutursam da ileride tekrar oku :)
Bozkurtlar
BozkurtlarHüseyin Nihal Atsız · Ötüken Neşriyat · 202014,4bin okunma
320 syf.
8/10 puan verdi
·
21 günde okudu
“Kaç ömür gerek, yaşamayı öğrenmek için?” Gece Yarısı Kütüphanesi kitabını severek okuduğum yazar, yine beklentilerimi boşa çıkarmadı. Konusu zaten oldukça ilgi çekici olan bir kitap. Olayların bir gelecekten bir geçmişten akıcı bir şekilde anlatılmış olması kitabın en sevilen özelliklerinden biri olabilir. Karakterimiz Tom ölümsüz değil ancak hücrelerinin yavaş yaşlanmasına sebep olan bir hastalığa sahip. Öyle ki daha 30larında görünen Tom aslında dört otuz dokuz yaşında. Evet, evet tam 439 yaşında! Kitapta belli başlı konular var bu yüzden hikaye çok ayrıntılarla boğulmamış. Tarihe şahitlik eden karakterimiz Londra’da bir okulda tarih öğretmeni olarak çalışmaya başlar(böyle bir duruma daha iyi bir meslek düşünemezdim ben:) Tom bir yandan üyeleri geç yaşlanan kişilerden oluşan cemiyeti idare etmeye çalışırken bir yandan da kendi gibi olan kızını aramaya uğraşır. Kitabın sonlarına doğru ise hiç beklemediğimiz bir ihanetle öfke hissediyor ve hemen ardından mutlu bir sonla kitabın kapağını huzurla kapatıyoruz. Ben okurken çok keyif aldım. Bir şans verin isterim:)
Zamanı Durdurmanın Yolları
Zamanı Durdurmanın YollarıMatt Haig · Domingo Yayınevi · 20226,7bin okunma
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.