YouTube kitap kanalımdaki Azerbaycan edebiyatı videosunda bu muhteşem kitabı önerdim: ytbe.one/FM7RoOXGSok
Hayatımda ilk kez Azerbaycan edebiyatı okuyorum ve bana başlıktaki cümleyi kurduran muhteşem bir kitap önermek istiyorum bugün size: Beş Katlı Evin Altıncı Katı.
Hayatınızda hiç Anar Rızayev diye bir yazar duydunuz mu? Açıkçası ben
YouTube kitap kanalımda Victor Hugo'nun Bir İdam Mahkûmunun Son Günü ve diğer kitaplarını nasıl daha bilinçli okuyabileceğinizi anlattım: ytbe.one/nYN27KVPeFY
Yine bir Victor Hugo kitabı ve yine 10 üzerinden 10 değil de, henüz icat edilmemiş bir sayı sistemiyle birlikte sonsuz puan vermek istediğim bir kitap daha...
Bu incelemenin
Muazzam tek kelimeyle harika. Duygu, heyecan, aksiyon olan çok başka bir şey.
Erbain, ne demek Erbain Arapçada 40 anlamına gelir, bizde kullanımı ise "Hicri takvime göre 22 Aralıktan 31 Ocağa değin süren kırk günlük kış dönemi.", Şiilikte, hicrî takvime göre Aşure Günü'nden 40 gün sonra gelen Safer ayının 20'inci gününe verilen isimdir.
YouTube kitap kanalımda Shakespeare'in hayatı, mutlaka okunması gereken kitapları ve kronolojik okuma sırası hakkında bilgi edinebilirsiniz: ytbe.one/rGxh2RVjmNU
Onlarca kişiyle birlikte Othello'nun sahip olduğu kıskançlığın başka insanlarda ne kadar değişken olabileceğini gösteren kolektif bir inceleme yazdık.
Sadece benim
Oğuz Yılmaz’ın tüm kitaplarını okudum. Bir şiir, bir deneme. Ve sıradaki kitap
Kılavuzun Pusulası’ydı. Tek kelimeyle bayıldım. Harika bir hikâye harika karakterler. Kitabı iki günde bitirdim ama etkisinden iki hafta çıkamadım desem abartı kaçmaz.
Bibliyoterapi üzerine geçen diyaloglar ayrı bir etkiledi beni. Birkaç tane ilk kez duyduğum kelime vardı. Önce bu kelimelerin anlamını verseymiş diye eleştiride bulundum. Sonra bir baktım ki kelimelerin kendim araştırıp buldum ve bu benim için daha iyi oldu. Özellikle yaptığını düşünüyorum. Bir de romanda 4 bölüm var her biri farklı bir bakış açısı ile yazılmış. Bu da sizi kurguya daha bir çekiyor. Her bölüm farkı bir zamanda geçiyor. Bu zamanları yazar şifrelemiş. Örneğin 61. Türkiye Hükûmeti kurulalı birkaç ay olmuştu diyor. Biraz araştırınca bunun 2011 yılı olduğunu anlıyoruz. Bence bu da çok hoş bir detay olmuş. Kitabı okurken araştırmaya sürüklüyor sizi. Şunu da söylemeden edemeyeceğim “Gaitada Yumuşama Tanrısı” diye bir ifade gördüm ve biraz internete bakınca kahkaha attım gaitada yumuşama “ishal” demekmiş :)) Bunun gibi daha nice ayrıntı gizli kitapta. Sayın
Oğuz Yılmaz kaleminize sağlık mükemmeldi. Okuru bol olsun .
Harry Potter serisi benim için hiçbir zaman alelade bir seri olmadı, her zaman özeldi. Seriyi benim için bu kadar özel yapan neden ise gerçekten iyi düşünülerek, harika detaylara yer verilerek muhteşem bir eserin ortaya koyulmuş olmasından biraz daha farklı. Asıl nedenim karakterleri kendimle tamamen özdeşleştirmem. Ben kendimi hiçbir zaman içinde
Zülfü Livaneli nin okuduğum 4. kitabı ve tek kelimeyle harika. Yezidinin kültürü IŞİDler tarafında uğradıkları insanlık dışı zulmü anlatan, bir kitap. Yezidi ile kürdün sevdası sonucunda kötü sonla biten hikâye. Bitirdikten sonra etkisinde kalacağınız bir kitap. İyi okumalar...
HuzursuzlukZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 201799,3bin okunma
Samançının Colu, eserin orijinal ismidir. Yine gerçek bir öyküye dayanır. Ciyde köyünü de içine alan kolhozda, ismi gerçekten Tolgonay olan bir kadın vardır ve bu kadın eşi ve çocuklarını cepheye göndermiştir. Cengiz Aytmatov, küçükken ailesiyle birlikte Tolgonay Ana’nın evinde misafir olmuştur. Bu arada Tolgonay, bizdeki Dolunay, Tolunay
O kadar güzel ve komik bir roman ki… İçinde bir sürü macera, eleştiri, aptallık, komedi ve aşk var. Hepsi iç içe geçmiş hikayeler ve tek kelimeyle harika! Kitabın ne hakkında olduğunu sınıflandırmak ve açıklamak oldukça zor. İlk bölüm bahsedilenin aksine cinsel içerikten ziyade şiddete dayansa da, dilde ve popüler kültüre göndermelerde birçok grotesk unsur var. Gerçekliğin ve güncel olayların sabit unsurlarının yanı sıra yazarların hayatına yapılan göndermeler ve Müslüman dünyasının tasviri esere zenginlik katmış. Okudukça Don Kişot'un eylemlerinin kökeninde deliliği olsa da, bunların kötü niyetlerin bir ürünü olmadığı sonucunu çıkarabiliyoruz. Kitap Don Kişot'un, şövalyelere ve onların yaşamlarına dair eski uslu, son derece romantikleştirilmiş vizyonuna katılmayı reddeden dünya tarafından dövüldüğü ve sık sık tekrarlanan çatışmalara sahne olduğu için bir gülünç kaynağı sağlar, ama aynı zamanda, çatışmadan önce kendimize nasıl tepki vereceğimizi sorgulamamıza da yol açar. Belki hepimiz biraz Don Kişot gibi, biraz da onu yanlış bulanlar gibiyiz. Uzun ve karmaşık bir kitaptı ama yakın zamanda 2. bölümü okumak için sabırsızlanıyorum.