Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
5/10 puan verdi
Beklentimin altında.. :(((
Herkese merhabalar. Öncelikle kitabı yarım bırakan birisi olarak bu incelemeyi yazacağım. Kitabın başları güzeldi. Ortalarına doğru kitap sıkmaya başladı. ana karakterlerin gelgitleri okurken canımı sıktı, keyif vermedi. Artık şu sahneler geçse de okusak dedim resmen. Genellikle kitaplarımı okurken okumayı bıraktığımda o dünyayı özlerim. Bunda hiç öyle bir şey olmadı hatta durmadan okumayı bıraktım. Sürükleyicilik olarak çok kötüydü. Lakin yalan söyleyemeyeceğim yazarın dilini beğendim. Ayrıca baş karakterlerin arasında olan bazı tatlı sahneleri de beğendim. Kitapta durmadan işte evrene gidilmiş işte ne bileyim farklı yerlere gidilmiş bunu beğenmedim. az ve öz kelimelerle çok fazla Duygu geçirebilecekken çok fazla kelime ile hiçbir şey geçirememiş, yazar. 2. kitabını okumam. Zaten bu kitabı 100 sayfa kala bıraktım sadece sonunu okudum. Erkek karakterden nefret ettim zaten. Yani sevgilim varken niye başka bir kıza bu şekilde umut veriyorsun. Ayrılabilirsin. Ana karakteri de beğenmedim, daha olgun karakterler okumayı sevdiğimi farkettim. Kitapta sadece Nisa karakterini beğendim ve dediğim gibi ana karakterler arasında olan atışmaları beğendim. Bir sürü beğendiğim alıntı oldu ama dediğim gibi sadece alıntılar etkiledi, kitap beni etkilemedi. Ayrıca kitapta bir olay olmuyordu, en çok sıkan da bu oldu zaten. Güzel başladı, güzel bitemedi.
Ama Gitme, Lavinia
Ama Gitme, LaviniaElif Öner · Artemis Yayınları · 2022151 okunma
480 syf.
8/10 puan verdi
Nefretle yoğurulmuş, tutkulu bir aşk hikayesi. Romantizm içermez!!!
Genç yaşta hayatını kaybeden İngiliz kadın yazar Emily Brontë'nin ilk ve son romanı... Bay Lockwood şehir hayatının hengâmesinden kaçıp kırsalda çiftlik kiralar. Ev sahibi Heathcliff'i ziyaret etmek için Uğultulu Tepeler'e gider. Aile bireylerinin birbirlerine karşı öfke ve nefretine şahit olur, onların hikayelerini merak eder. Bu hikayeyi üç kuşağa şahitlik edip aralarında yaşayan Kahya Nelly Dean'in ağzından sürükleyici bir anlatımla dinliyoruz. Evlatlık alınan Heathcliff'in aşağılanan, hor görülen, acınası durumundan güçlü, zalim, acımasız bir karaktere dönüşü anlatılır. Betimlemeler oldukça başarılı. Aile içi çatışma, intikam ve nefretle yoğurulmuş bir aşk hikayesi... Bütün karakterlerin kötü olması ve her fırsatta nefret ve kin kusmalarına rağmen mutlu sonla bitmiştir. İz bırakan bir kitap... Emeğine sağlık Emily Brontë...
Uğultulu Tepeler
Uğultulu TepelerEmily Brontë · Koridor Yayıncılık · 201642bin okunma
Reklam
İyi ki doğdun
#HasretGültekin🌹 * Hasret'in hayat yolculuğu boyunca attığı bütün adımlar, Samed Behrengi'nin nehrin sonunda ne olduğunu merak eden küçük kara balığı gibi merakla başladı. Evlerinin kömürlüğünde gördüğü kırık bağlamayı merak etti ilkin. Sonra doğduğu köyün ortasından geçen nehrin karşı kıyısında, öte tarafta ne olduğunu... Behrengi'nin küçük kara balığıydı Hasret; karşı kıyıda ne olduğunu öğrenme merakıyla nehirler boyu yüzmek çocukluğundan beri onun ruhunda vardı. * #MadımakKatliamı #SivasKatliamı #2Temmuz1993 * Hasret Gültekin odasına Mercan Erzincan, Sanal Müze için özel olarak kaydedilen "Güle Yel Değdi" ile eşlik ediyor. * Fotoğraf: Hasret Gültekin ve Mahzuni Şerif, 1 Mayıs 1993, Sivas * 📌Hasret Gültekin odasını sanalmuze.madimak.org/sivas-katliami/... adresinden, * 📌Sanal Müze'yi sanalmuze.madimak.org adresinden ziyaret edebilirsiniz. * Yapım: Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu - AABK Proje Koordinatörü & Sanal Müze Yönetmeni: Eylem şen Yazar: Bülent Yıldız * Kaynak @madimakhafizamerkezi *
Hasret Gültekin
Hasret Gültekin
Aşık Mahzuni Şerif
Aşık Mahzuni Şerif
135 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Yazar kitabında modern zamana dudak ucuyla yapılan eleştirileri kekeme çocuklar korosunun lideri gibi gür bir sesle anlatıyor. Bu koroda bir zamanlar baş örtüsüyle üniversiteye giremeyen kızlar, inandığı şeyi kısık bir sesle söylemek durumunda kalan kekemeler yer alıyor. Muhafazakar kesimin içinde biriktirdiklerinin bir bakıma dışavuruşu diyebiliriz. Farklı bir şarkı dinlemek isteyenler bu koroya kulak verebilirler. Ancak söylemeden geçemeyeceğim kitabın içerisindeki karakterler çok belirsiz. Radyodaki adam mı telefonla arayanla konuşuyor yoksa telefonla arayan mı radyodaki adamla konuşuyor diyaloglar çok belirsiz. Belirsizlik içerisinde de kitabın akıcılığı maalesef gidiyor.
Kekeme Çocuklar Korosu
Kekeme Çocuklar KorosuTarık Tufan · Profil Kitap · 20136,6bin okunma
96 syf.
·
Puan vermedi
İranlı yazar Sadık Hidayet’i ilk defa bu eseriyle tanıdım. Kitapta zaman, mekan, kronoloji yok. Olağanüstü bir kitap ve alışılmışın dışında. İnce bir kitap ama hazmedilmesi okuma süresinden daha uzun sürüyor. Ben hayranlıkla bitirdim.
Kör Baykuş
Kör BaykuşSadık Hidayet · Yapı Kredi Yayınları · 202328,1bin okunma
392 syf.
9/10 puan verdi
·
3 günde okudu
#yırtıcı -RUNYX “Hayatın tadına bir kez baktığında ondan vazgeçemezsin..” Gothicana gibi dark academia bir kitapla tanıdığımız yazardan şimdi bir mafya hikayesi bizleri bekliyor. Bu karanlık dünyaya adım atacak olmak daha haberini aldığım ilk dakika beni heyecanlandırmıştı. Çünkü yetişkin romance/ mafia hikayeleri aşırı sevdiğim ve okumaktan
Yırtıcı
YırtıcıRuNyx · Martı Yayınları · 202432 okunma
Reklam
150 syf.
8/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Ömer Faruk Dönmez'in farklı bir üslubu var, herkes sever mi bilemiyorum. Ama ben okumaktan çok büyük keyif alıyorum. Bu kitabı da Yusuf suresinin tefsiri mahiyetindeydi. Yazarımız ölü bir yazar olduğu için korkusuzca yazmış her şeyi.. size kendinizi sorgulatan, günümüzde peşinden koştuğumuz dünyalık işlerden 'ya ben ne yapıyorum' silkelenmesiyle uzaklaşabileceğimiz bir aydınlanma sunuyor..
Ölü Bir Yazarın Anlattıkları
Ölü Bir Yazarın AnlattıklarıÖmer Faruk Dönmez · İz Yayınları · 2021638 okunma
102 syf.
·
Puan vermedi
·
14 saatte okudu
Yazarın okuduğum ilk kitabı. İlk sayfasından son sayfasına kadar korkuyu kaygıya ekleyip nereye gidiyoruz, nasıl bu hale geldik, durdurmak yerine eklemeler yapıp nasıl tüketen toplum olduğumuzu hayıflanarak okudum.. Hepimizin içinde olduğu gemi batıyor, bunu görüyoruz, ne mi yapıyoruz; bizi batıranların türlü sebepler öne sürüp bizi batmaya ikna edenlere alkış tutuyoruz. Ben bir fedakarlık yaptım diye avunuyoruz. Nereye kadar avuntu içinde yaşayacağız bir dur demek ne zaman aklımıza gelecek.. Yazar 'madem kötüler, o halde neden işleri rast gidiyor' derken Livaneli'nin Son Ada kitabında geçen "Aslında köpekbalığı neye göre kötü, yunus neye göre iyiydi? Belki de iyilik ve kötülük diye bir şey yoktu" kitabı okurken sıkça hatırımda kaldı. Alçaklığı türlü konumlarda görüyoruz. Birçoğunda bulunuyoruz hatta. Sorsan hepimiz durumdan rahatsızız ama benim yapmamla ne değişecek diyip kabuğumuza gömülüyoruz. Deve kuşu misali ama bizim kafamız hep kumda. Fakat unutmamamız gereken bir şey var yazarın da değindiği gibi 'kapılar kapandığında bütün insanlığın parmakları arada sıkışacak. Biliyoruz.' Evet. Biliyoruz. Kitabı okuyun, okutun, üzerinde bolca düşünün. Kaleminize yüreğinize sağlık hocam.
Hüseyin Hakan
Hüseyin Hakan
Diğer Alçaklar Gibi
Diğer Alçaklar GibiHüseyin Hakan · Fabrik Kitap · 20239 okunma
72 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Emre Timur; kalemini ve hikaye örgülerini sevdiğim bir yazar. Yazarın kaleminden okuduğum 7.kitabı Tereddütte uzun süredir listemdeydi. Kitabın daha uzun soluklu olmasını isterdim. Novella türünde yazılmış bu kitabı bir solukta okurken, kapağını kapattığınız vakit tadı dimağınızda kalıyor. Hülasa bu vesile ile kitap keşke hiç bitmeseydi derken
Tereddüt
TereddütEmre Timur · Az Kitap · 202337 okunma
O'ndan geldik O'na döneceğiz. Yazar Müslüman bence:)
"Çölün içine dalmak için ne yapmalıyım?" "Kendi yüreğini dinle. Yüreğin her şeyi bilir, çünkü evrenin ruhundan gelmektedir ve bir gün oraya geri dönecektir. "
Reklam
Okumuş Bir İşçi Soruyor...
Kitaplar yalnız kralların adını yazar. Yoksa kayaları taşıyan krallar mı? Bir de Babil varmış, boyuna yıkılan, kim yapmış Babil'i her seferinde? Yapı işçileri hangi evinde oturmuşlar altınlar içinde yüzen Lima'nın? Ne oldular dersin duvarcılar Çin Seddi bitince?
Sayfa 60 - Ne oldular dersin duvarcılar Çin Seddi bitince?
Ahh canım Martin Eden, yine çıktın karşıma..
…diğer bir gün çok istediği meşhur yazar kimliğine kavuştuktan sonra bu yalan dünyadan sıkılıp kendi gerçeğine, yani denizin sularına dönerek ölmeyi seçen Martin Eden oluyordum.
Tamamen duygu olabilen düşünce, tamamen düşünce olabilen duygu, yazar için bir mutluluktur.
160 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Bukowski'den Alaycı Bir Manifesto - Factotum
Henry Chinaski, Los Angels Üniversitesi Gazetecilik mezunu bir adamdır. Henüz 22 yaşında; ucuz, dandik bir bavulla yollara düştüğünde ailesinin tam tersi isteklere sahip olmak istediğini biliyordur. Sarhoş olup, bar köşelerinde berduş içkileri içerken hayatına bazen arzuladığı bazen de onu iğrendiren kadınlar girer. Chinaski o kadar çok işe girer çıkar ki bu bir yandan hayatı tanımasına bir yandan da anlamasına yol açar. Ama iş anlatmasına gelince... Yazar olmak. Tek istediği bu. Ama bir yandan aylak işler de yakasını bırakmaz. O da 3-4 gün yaşadığı bataklık gibi Otellerde sızar kalır. ''Rafflesia'' cinsi bitkiye benzetiyorum ben Chinaski'nin yaşadığı hayatı. Bitki koktukça Henry ona çekildi. Bazı insanlar çürümeden etkilenir ve kendisi de çürümenin bir parçası olur. Ama yollara düşmekten vazgeçmemesi benim gözümde önemli bir durum. Yazar, hayatının adeta bir bölümünü yansıtan yüce
Charles Bukowski
Charles Bukowski
sabahın köründe kalkıp zengin insanlara yalakalık yapan bir çalışma sistemine başkaldırı yazmış. Tarihsel gelir eşitsizlik oyunlarını göz önüne sermiş. Okuyun derim kitap dostları.
Factotum
FactotumCharles Bukowski · Metis Yayınları · 20202,876 okunma
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.