Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
MS 100'den önce hiçbir yazar Hıristiyanlardan bahsetmez. Bunu yapan ilk Romalı yazarlar Genç Plinius, Tacitus ve Suetonius'tur ki bunların eserleri ikinci yüzyılın ikinci on yılına aittir.
Sayfa 57
THE TORTURED POETS DEPARTMENT diye bir yükselişim var ahahha
"Sende zaten tam bir yazar tipi var. Nasıl söylesem, işkence görmüş bir yazar."
Sayfa 29
Reklam
Günümüzde sanatçılar Filistin'de verilen mücadeleyi eserleriyle ölümsüzleştirir. Ressam, direnişi resmederek istilayı ve işgali anlatır. Yönetmen, kamerasını gerçeklere çevirir. Yazar kalemiyle direnir. Müzisyen notalarıyla Kudüs için umut şarkıları besteler. Örneğin, Feyruz konserlerinde şarkılarını seslendirirken gülmez. Ortadoğu'nun acılarına şarkılarıyla tanıklık eden sanatçı ne zaman Filistin'de kadınların yüzü gülerse o vakit şarkılarını gülerek söyleyeceğini ifade eder. Kalpleri, akılları ve elleri sanatla yoğrulan bu ruhlar kültüre sahip çıkarak isyan bayrağını dalgalandırmaktan vazgeçmezler.
Bir Delinin Hatıra Defteri
Ne mektubu yahu?! Ne ilgim var benim mektup denen saçmalıkla?! Eczacılar yazar mektubu...
Bu yazar favori yiyeceği söyleyip beni acıktırıyor
Senden istediğim sadece mutluluk olsaydı, hiç seninle uğra uğraşmaz bir buçuk porsiyon İskender yerdim.
Bir Delinin Hatıra Defteri
Aşkın ikinci bir hayat olduğunu söyleyen yazar ne güzel söylemiş!
Reklam
Ziyad Marar şöyle yazar: “Onaylanma peşinde fazla hevesle koşanlar, korkan veya başkalarına muhtaç görünürler. Acı gerçek şudur ki özgürlük arzusu ve onaylanmak arzusu birbiriyle doğrudan çelişir. Mutluluk arayışı özgürlük ve onaylanma arasındaki bu ikilemi çözme arzusunun bir ifadesidir.”
Sayfa 103
Yazar olmak başka birine, bir yabancıya dö- nüşmektir: İnsanın kendisini dönüştürmeye başlaması gerekir. Yazmak, demek canlandırmak, yeni bir kişiliğe bürünmek demektir. Yazmak başkasının yerine geçmektir.
O vakit ne kadar mesuttular...
O vakit ne kadar mesuttular! Her akşam yemekten sonra saatlerce beraber otururlar, babası yazısını yazar, kanun kitap ve dergilerini karıştırır, Ahmet Cemil bir köşeye büzülür, dersine çalışır, annesi oğluna bir gömlek yahut kızına elbise dikmekle meşguldür.
Sayfa 21 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, Çeviri: Ali Faruk Ersöz, 3. BasımKitabı okuyor
Reklam
San Juan de la Cruz bize manevi yolumuzda ne rüyetler ne de bu yoldan daha önce geçmiş olanların söyledikleri sözleri aramamız gerektiğini söyler. Sadece bizi inancımız desteklemelidir, çünkü inanç durudur, saydamdır, inanç içimizde doğar ve başka şeyle karışmaz. Bir rahiple sohbet eden bir yazar ona Tanrı'yı deneyimlemenin nasıl olduğunu sordu. "Bilmiyorum," diye yanıtladı rahip. "Benim şimdiye kadar edindiğim tek deneyim Tanrı'ya olan inancımdır." En önemli olan da budur zaten.
Kutsal kitapta "Öldürmeyeceksin" yazar. O birini öldürdü diye şimdi onu öldürüyorlardı.
Sayfa 24
1516. Edebiyatta kahramanın büyüklüğü onun toplumdaki konumundan değil, temsil ettiği ahlaki ikilemin büyüklüğündedir. Sosyal statüsü, ünvanı veya mevkiinden bağımsız olarak kahraman romanda iyilik veya kötülüğü temsil ettiği ölçüde bir önem kazanır. Bu nedenle roman veya dramada kral önemsiz bir rolde iken hizmetçi baş kahraman olabilir. Bu, neden hayatta böyle değildir? Çünkü yazar edebiyatta bize kahramanın ruhunu tanıtır; hayatta dış özellikleri ile tanırız. Bir kişi yıllarca yakınımızda olabilir ( iş arkadaşımız veya komşumuz) , onu tanıdığımızı zannedebiliririz; fakat onun hakkında bildiklerimiz adı, mesleği, maddi durumu, sosyal statüsü gibi herhangi bir ahlaki ehemmiyeti olmayan bilgiler bilgilerdir. Gerçek anlamda önemli olan ve ancak bir edebiyatçının o insan hakkında bize söyleyebileceği şeyler genellikle bilinmez olarak kalır.
Sayfa 34 - Hayata, insanlara ve özgürlüğe dairKitabı okuyor
Grafik
Tanrıya inanç kimseye kibir vermesin. Çünkü Tanrı kibire yol açanları yokluk defterine yazar ..
Sayfa 17 - Cem Yayınevi - Birinci Basım, 1991 İstanbulKitabı okuyor
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.