Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Austin Bay

Austin BayAtatürk yazarı
Yazar
8.5/10
15 Kişi
47
Okunma
6
Beğeni
1.467
Görüntülenme

Austin Bay Gönderileri

Austin Bay kitaplarını, Austin Bay sözleri ve alıntılarını, Austin Bay yazarlarını, Austin Bay yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
256 syf.
9/10 puan verdi
Atatürk
#austinbay Amerikalı bir albaydan "Modern Türkiye'nin kurucusu Dahi generalden liderlik üzerine dersler" diye başlamış. Atatürk'ün askerlik hayatı ve komutanlık yönünün anlatıldığı güzel bir kitap. Bizde bu yönüyle anlatan fazla kitap bulunmaz maalesef; varsa yoksa sonsuz yermek (bir kesim ailesine kendisine öyle ithamlarda bulunmuşki.. Osmanlıya hakarettir bu! Osmanlı önüne gelen herkesi harbiyeye almaz menşei belli olmayan kimseyi kurmay yapmaz.) ya da sonsuz övmek var... Vizyoner bir kişilik olduğu gayet ortada. bugünlerde bir kez daha ispat oldu.. "Kılıçla fetih yapanlar sonunda pullukla fetih yapanlara yenilmeye mahkumdurlar. Askeri ve diplomatik başarılar ne kadar parlak olursa olsun ekonomik başarılarla takviye edilmediği sürece başarılı olamaz.." Ekonomi önemli..
Atatürk
AtatürkAustin Bay · Pegasus Yayınları · 201347 okunma
Reklam
Bu kitabın araştırmalarını yaptığım sırada birçok tarihî kaynağı Türkçeden İngilizceye çevirme nezaketini gösteren Dr. Yürük İyriboz, bana Atatürk'ün idealini ve vizyonunu gösteren kişisel bir öykü anlatmıştı. Babası Nihat lyriboz 1921'de Ankara'daki Ziraat Okulu'nun müdürüymüş. Yunanlar Orta Anadolu'ya doğru ilerlerken, Mustafa Kemal'e öğrencileriyle birlikte savaşta gönüllü olarak çarpışmak istediklerini söylemiş. Nihat'ın ailesi de Mustafa Kemal'in ailesi gibi Selanikliymiş. Nihat ve öğrencilerinin, Anadolu'daki Türk halkının büyük çoğunluğunun tersine okur-yazar olduğunu Mustafa Kemal gayet iyi biliyormuş. Paşa onu yanına çağırmış. Nihat ona, "Biz Yunanlarla savaşan birliklere katılacağız," demiş. Bunun üzerine Mustafa Kemal, "Hayır, biz onları her halükârda yeneriz. Ama zaferden sonra öğrencilerinize ihtiyacımız olacak. Bundan sonra olacaklar için size ihtiyacım var," demiş. Ondan sonra olanlar Türkiye'yi iyi yönde değiştirdiği gibi halen bütün dünyadaki reformculara ve modernleşme yanlılarına esin kaynağı olmayı sürdürüyor.
Sayfa 204 - Pegasus YayınlarıKitabı okudu
Atatürk'ün gerçek mirası, ardında bir diktatörlük değil demokrasinin temel yapısını bırakmak oldu.
Sayfa 200 - Pegasus YayınlarıKitabı okudu
Mustafa Kemal Atatürk 10 Kasım 1938'de 57 yaşında öldü. 1934'te çıkarılan soyadı kanunu sayesinde Türkler anlaşılabilir bir telefon rehberi çıkarmış ve bu, kayıt tutmayı kolaylaştırmıştı. Mustafa Kemal kendisine Atatürk soyadını seçti. Kendi çocuğu olmamakla birlikte yıllar içinde birçok çocuğu evlat edinmişti.
Sayfa 199 - Pegasus YayınlarıKitabı okudu
Reformlar için verilen mücadele o zamandan beri devam ediyor. Yirmi birinci yüzyılda, militan siyasi İslamcılar hilafeti yeniden canlandırma iddiasıyla dünya çapında bir savaş sürdürüyorlar. El Kaide'ye göre, Mustafa Kemal'in 1924'te yaptığı gibi dünyevi ve dinî otoriteyi bölmek Allah'ın takdirine karşı gelmekti. O yüzden örgüt Müslüman halifeliğini - bu kez dünya çapında yeniden kurmayı hedef olarak belirledi.
Sayfa 199 - Pegasus YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Mustafa Kemal'in 17 Şubat 1923'te düzenlenen İzmir İktisat Kongresi'nde yaptığı konuşma, pratik koşullara göre belirlenen ekonomik hedefleri ortaya koyuyordu. Tarihî referanslar ve akıllıca düşünülmüş şiirsel betimlemeler kattığı konuşmasına, Türk halkının bu hedeflere ulaşabileceğine yönelik bir inanç hâkimdi. "Osmanlı tarihi, milletin arzu ve ihtiyaçlarını yerine getirmek için meydana gelen olayların ve harcanan çabaların tarihi değil, birkaç despotun şahsi kapris ve heveslerini tatmin etmek amacıyla gerçekleşen olayların tarihidir… Venedik devletinin teklif ettiği bir ticaret anlaşması, şerefine uymadığı gerekçesiyle Kanuni Sultan Süleyman tarafından reddedilmişti (…) Kılıçla fetih yapanlar sonunda pullukla fetih yapanlara yenilmeye mahkûmdur (…) Askeri zaferler ve diplomatik başarılar ne kadar parlak olursa olsun, iktisadi başarılarla takviye edilmediği takdirde uzun ömürlü olması beklenemez. Bu sebeple, parlak zaferlerimizi iktisadi zaferlerle taçlandırmamız şarttır." Mustafa Kemal'in yeni savaş meydanı gelecekte yatıyordu. Geleceği gören dürbününde pulluklar kılıçlara karşı galip geliyordu.
Sayfa 198 - Pegasus YayınlarıKitabı okudu
1923'te Türkiye nüfusunun ancak yüzde 10'u okuma yazma biliyordu. Bu içler acısı durum nedeniyle daha kolay okunacak Latin harflerine geçmeyi önerdi. Ne de olsa, okuma yazma bilmeyenlerin Arap alfabesi konusunda hiç fikri yoktu. Reformcular bu fikri onlarca yıldan beri savunuyordu. Jön Türkler de ticaret hayatını kolaylaştıracağını düşündüğünden Latin alfabesi taraftarıydı.
Sayfa 197 - Pegasus YayınlarıKitabı okudu
Büyük Savaş sırasında Türk kadınları iş gücünün bir parçası olmuştu. Erkekler siperde savaşırken kadınlar üniforma ve kum torbası imal etmişti. "Çarşaf hâlâ giyilmekle beraber (…) çoğu kadın artık yüzünü kapamıyordu." Mustafa Kemal savaşın ateşi ve çaresizliği içinde bile bu konuya kafa yormuştu. Artık bu fakir, feodal, kültürel olarak
Sayfa 196 - Pegasus YayınlarıKitabı okudu
Sultan ve halifenin eski doğruları sayesinde, ordusu Viyana kapılarına dayanmış, ancak yaratıcı tartışmalar ve ekonomik tecrübeler kısıtlanmıştı. Osmanlı'nın kendini kültürel ve teolojik olarak üstün varsayması, entelektüel olarak geri kalmasına yol açmış, bu da sosyal yeniliği ve kültürel uyum sağlamayı bastırmıştı. Ardından bir sel gibi üretici, yenilik yapmaya zorlayan yeni fikirler sökün etmişti. Büyük kısmının kaynağı Avrupa olsa da sadece bu kıtayla sınırlı olmayan yeni fikirlerin ampirik başarısı, ilahî takdire dayalı bir mükemmellik iddiasındaki eski mutlak doğrulara meydan okuyordu. Demiryolu güzel Selanik'i Avrupa sistemine, telgraf Doğu Anadolu'yu dünyaya bağlamıştı. Bunlar giderek birbirine bağlı hale gelen dünyada eski doğrulara meydan okuyup onların maddi, sosyal, psikolojik ve hatta manevi zayıflıklarını ortaya koyan somut dışavurumlardı. Ne var ki yüzyılların birikimi olan alışkanlıkların ortadan kalkması yavaş gerçekleşir. Geçmişte padişahlar karar verip buyuruyor, tebaalar bunu kabul edip gerçekleştirmek için var gücüyle çabalıyordu. Sultanın zincirleri onları sorumluluktan bağışık kılan bir tür psikolojik ve sosyal güvenlik sistemi sağlıyordu. Yüzyıllar boyunca oluşturulan tiranca zincirler Türklerin maneviyatını yaralamıştı. Bu simgesel yaralar bütün düşman ordularından daha dirençli olan ve topluma dayatılan ahlaki güçleri yansıtıyordu.
Sayfa 196 - Pegasus YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Özgürlük beraberinde birtakım yükler getirir. Özgür yurttaşlar özgürlüğün bir bedeli olduğunu kavramak durumundadır. Belirsizlik ve eksikliğin mücadelelerini her zaman zora sokacağını bilmeleri şarttır. Siyasi özgürlüğün elde edilip korunması ekonomik yeterlilik, zihinsel ve sosyal yaratıcılık gibi özelliklerle donanmış yurttaşlık ve kamu katılımı gerektiren alanlarda güven gerektirir. Yurttaşlar kendilerini teşvik eden siyasi kurumlar vasıtasıyla enerjilerini bu alana yönelttiği zaman belirsizlik yenilenme için gereken bir fırsata dönüşür. İşte bu -yani yenilenme fırsatı- özgürlüğün en büyük sosyal ve kişisel yararıdır.
Sayfa 195 - Pegasus YayınlarıKitabı okudu
"Bundan sonra olacaklar için size ihtiyacım var." -Mustafa Kemal
Sayfa 195 - Pegasus YayınlarıKitabı okudu
El Kaide gibi militan İslamcı hiziplerin yürüttüğü global terör, Atatürk'ün, Türkiye'nin askerî zaferini pekiştirme yolunda siyasi bir harekât olarak gördüğü sosyal ve siyasi reformlarına yeniden ilgi duyulmasına yol açtı. Geriye dönüp son yüz yıla ve gelecekteki elli yıla baktığımızda, Atatürk'ün, stratejik askerî ve siyasi kazanımları hâlâ önemini koruyan bir yirminci yüzyıl lideri olduğunu görürüz.
Sayfa 193 - Pegasus YayınlarıKitabı okudu
Meiji Restorasyonu döneminde devrimci bir çıkış yaşayan Japonya o zamanlar hızlı modernleşmenin en başarılı örneği olarak gözüküyordu. Fakat Mustafa Kemal'in liderliğini yaptığı yeni Türkiye Cumhuriyeti şaşılacak ölçüde dev adımlar atmıştı. Gawrych'e göre Türkiye'nin Kurtuluş Savaşı "20. yüzyılda görülecek yarı-direniş hareketinin nihai zafere ulaşmak amacıyla çok başarılı biçimde icra edilmiş ilk örneğiydi." 20. yüzyılda daha sonra yaşanan milliyetçi bağımsızlık hareketleri (örneğin Cezayir) Mustafa Kemal'in yöntemlerini kopya etmişti. Gawrych'e göre, "Atatürk Batı'da 20. yüzyılın en büyük askeri stratejist ve komutanlarından biri olarak kabul görmelidir. O siyasetle savaş, millî iradeyle askeri güç, stratejiyle taktik arasındaki ilişkiyi çok iyi kavrayan bir askerdir." Atatürk bir asker olarak doğduğuna yemin etmişti ve nitekim 20. yüzyılın en iyi askerlerinden biri olduğunu kanıtladı.
Sayfa 192 - Pegasus YayınlarıKitabı okudu
220 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.