.
Bir okyanusun dibinde olmak gibiydi. Hiç ışık yoktu ve koca bir okyanus üzerinize çöküyordu. Ama çoğu insan buna o kadar alışmıştı ki bunu normal sanıyordu, yukarıda bir dünyanın olduğunu bile unutmuştu.
.
.
.
Öykü cok sevmesem de aynı karakterlerin farklı biçimde karşıma cıkmasını cok sevdim.
Genelde göçmenlik, baba ilişkisi ön plandaydı. Yeraltı edebiyatını da çapruştırdı bana. Halk içinden dışlanmış, yanlış yollarda olan insanlar var. Duyguları aktarısını cok sevdim. Bogul hikayesini biraz daha az sevdim diğerlerinden.
On kısa öyküden oluşan eseri kısa bir cümle ile tanımlarsam, neden ve sonuçlarının değişmediği bir göç hikayesi diyebiliriz. Bu göç hikayesinin içinde yoksulluk, şiddet ve hiçbir coğrafyada değişmeyen kadınların çaresizliği var elbette. Kitabın ismi aslında anlatılmak istenenin tek kelimeyle özeti olmuş. Dominik Cumhuriyeti'nde yaşayan Ramon