Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ahmet Akgündüz

Ahmet AkgündüzBilinmeyen Osmanlı yazarı
Yazar
Çevirmen
8.6/10
79 Kişi
370
Okunma
69
Beğeni
4.938
Görüntülenme

Hakkında

  Rotterdam İslam Üniversitesi rektörü, Osmanlı Araştırmaları Vakfı mütevelli heyeti başkanı. İlkokulu köyde tamamladıktan sonra, Gaziantep İmam-Hatip Lisesi’ni ve Gaziantep Lisesi fen bölümünü bitirdi. 1980 yılında Erzurum Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi’nden, 1982 yılında İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden mezun oldu. Dicle Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ne Hukuk Tarihi Araştırma Görevlisi olarak giren Akgündüz, 1983 senesinde Mastırını ve 1986 senesinde de “İslam Hukukunda ve Osmanlı Tatbikatında Vakıf Müessesesi” adlı teziyle doktorasını tamamladı. 1987 senesinin Kasım ayında hukuk doçenti olan Akgündüz, aynı yıl Konya Selçuk Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ne “Hukuk Tarihi ve İslam Hukuku Doçenti” olarak tayin edildi. 1986-1991 yılları arasında Başbakanlık Osmanlı Arşivi'nde Uzman Müşavir ve Devlet Arşivleri Danışma Kurulu üyeliği sıfatlarıyla araştırmalarda bulunan Akgündüz, 1993 Eylül’ünde Dumlupınar Üniversitesi’ne Hukuk Profesörü olarak atandı. Ekim 1993’de aynı üniversiteye bağlı Bilecik İktisadi ve İdari bilimler Fakültesi’ne Dekan olarak tayin olunan Akgündüz, aynı zamanda Osmanlı Araştırmaları Vakfı Mütevelli Heyet Başkanıdır. 1997-1998 ders yılında Princeton Üniversitesi’nde misafir profesör olarak araştırmalarda bulundu. Arapça, Hollandaca (Flemenkçe), İngilizce ve Farsça bilen Akgündüz, evli ve iki çocuk babasıdır.
Tam adı:
Ahmed Akgündüz, Prof. Dr. Ahmet Akgündüz
Unvan:
Akademisyen, Yazar
Doğum:
Malkaya, Çüngüş, 1955

Okurlar

69 okur beğendi.
370 okur okudu.
17 okur okuyor.
296 okur okuyacak.
20 okur yarım bıraktı.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Evet, insanın en birinci üstadı ve tesirli hocası, onun validesidir.
Sayfa 154Kitabı okudu
Reklam
Korkunun dağları beklediği bu vasatta, diğer dersiâmların bir çoğu teslim bayrağını çekerken, Süleyman Efendi'ye öğütte bulunmayı da ihmal etmediler: "Artık hocalıkta bize ekmek kalmadı. Bize tevdî edilecek yeni meleklere gidelim." O ise bütün azim ve kararlığıyla: "Efendiler, hocalık bir meslek, bir ekmek teknesi değildir. Hocalık, Allah'ın, Resûlullah'ın, Kitabullah'ın ve dîn-i mübîn-i İslâm'ın tebliğ memurluğudur" diye cevap verdi.
Sayfa 48 - Osmanlı Araştırmaları VakfıKitabı okudu
Rusya ve İngiltere'de bir Müslüman memur bile yapılmazken, Ermeniler Osmanlı ülkesinde bakan da olabiliyorlardı. Buna rağmen, hak ve hürriyet diyerek terör estirmeye başladılar. Yüzlerce Müslüman köyünü basarak çoluk çocuğun kanını döker oldular.
Sayfa 269Kitabı okudu
İslâm hukukunda erkeğin cinsel organının kesilerek hadım edilmesi tamamen yasaklandığı gibi, hayaları kesilerek veya tesirsiz hale getirilerek hadım edilme de yasaklanmıştır. Bu ikinciye ihtisa denmektedir. Konuyla ilgili bir hadis-i şerifi buraya almak istiyoruz: Ebû Hüreyre (ra), Hz. Peygamber'e çıkarak, "Ya Resûlullah! Yaşım çok genç, zinaya düşmekten korkuyorum. Evlenmek için gerekli maddi imkana da sahip değilim. Müsaade ederseniz, husye bezlerimi aldırayım." Dört defa sorması karşısında sükutla cevap veren Allah'ın Peygamberi, sonuncuda biraz da kızgınlıkla "Ey Ebu Hureyre! Senin kavuşacağın mukadderâtı yazan kalemin mürekkebi kurumuştur. Durum böyle olunca ister hadımlaş ve ister hadımlaşma, müsavidir". İnsanları hadim etmenin İslâmiyet'te caiz olmamasının asıl delili ise, Kur'an'daki şu âyettir ve bütün Osmanlı şeyhülislamları hadımlığı yasaklayan fetvalarını bu ayete da yanarak vermişlerdir: "(Şeytan devamla şöyle der): Onlara emirler vereceğim, ta ki, Allah'ın yarattığını değiştirmeye kalkışacaklar. Kim Allah'ı bırakıp da şeytanı dost edinirse, açık ve büyük bir hüsrana maruz kalır." Bu âyet-i kerimeyi değerlendiren Islâm hukukçuları, hadımlık konusunda şu görüşü açıklamışlardır: Insanın hadım edilmesi, haramdır; ancak bir menfaat ve maslahat için olursa insanlar dı- şındaki canlıların mesela atın ve öküzün hadım edilmeleri caiz olur
Önce şunu ifade edelim ki, "helâl dairesi geniştir, keyfe kâfi gelir; harama girmeye hiç lüzum yoktur. (
Bediüzzaman Said Nursî
Bediüzzaman Said Nursî
) " kaidesince, İslâmiyet'te de eğlence vardır. Bu eğlence, meşru dairenin sınırları içinde kalmak şartıyla, erkekler ile erkekler arasında, kadınlar ile kadınlar arasında veya mahremiyet düsturlarına riayet edilerek birbirine yasak olmayan kadınlar ile erkekler arasında yapılabilir. Mesela bir aile reisi, hanımı ve çocuklarıyla meşru dairede eğlenebilir. Aynen bunun gibi, Harem-i Hümayun denilen padişahların evi de bir aile yuvasıdır. Padişah, eşleri ve çocuklarıyla birlikte meşru olarak elbette ki eğlenebilecektir. Bu aile eğlencelerine, padişahın karı-koca hayatı yaşadığı câriyeler de katılabilecektir. Elbette ki bu eğlenceler, Haremin müsait bir yerinde ve mesela hünkâr sofasında yapılacaktır. Ancak bir kısım kitaplarda tasvir edildiği gibi, gayr-ı meşru eğlencelerin yapıldığı yer manasına alınmamalıdır. Zira evvela bu sofanın duvarlarındaki ayet ve hadisler, tasvir edilen eğlencelere müsaade edilmezdi...
Reklam
İlim bir gıdâdır ve mutlaka hazmedilmesi gerekir. Rahvan bir at gibi acele koşan zihin, hakikatlerin üzerinden kayarak geçer ve hakikatler o zihnin elinde parçalanır. Orada sâbit durmaz ve zihninden çıkar gider... Daha sonra zihin, hakikatlerin tamâmını değil sâdece büyüme ve yeşerme kâbiliyetini kaybeden ba'zı parçalarını kendinde toplamaya çalışır... Hazm edilmediğinden yeşermez ve zihin sâdece o hakikatleri kusar ve ba'zan da bu kusuntular kokuşur. ■ Sathi zihinlilik başımıza gelen en şiddetli hastalıktır. ■ --
Bediüzzaman Said Nursî
Bediüzzaman Said Nursî
Hazretleri
Kızıl İcaz
Kızıl İcaz
"Kardeşim! Kıyamet kopmadan 60 - 70 sene insanlık, İslâm medeniyetinin huzurunu yaşayacak!"
Bediüzzaman Said Nursî
Bediüzzaman Said Nursî
(ra) (Nakleden:
Mustafa Sungur
Mustafa Sungur
Ağabey Nakli Aktaran:
Ahmet Akgündüz
Ahmet Akgündüz
youtube.com/live/EjBXjHSNLf...)

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
238 syf.
6/10 puan verdi
Tüm Yönleriyle Osmanlı'da Harem
Tüm Yönleriyle Osmanlı'da Harem
Ahmet Akgündüz
Ahmet Akgündüz
"Helal dairesi keyfe kâfidir; harama girmeye hiç lüzum yoktur."
Bediüzzaman Said Nursî
Bediüzzaman Said Nursî
Bu kitabı yıllar yıllar önce bir lise öğrencisiyken almıştım. O zaman okurken sıkılıp yarıda bırakmıştım. Aradan uzun yıllar geçmesine rağmen bu kitabı okumak istedim. Öncelikle şunu belirtmek isterim ki
Tüm Yönleriyle Osmanlı'da Harem
Tüm Yönleriyle Osmanlı'da HaremAhmet Akgündüz · Timaş Yayınları · 200750 okunma
530 syf.
·
Puan vermedi
·
32 günde okudu
Bilinmeyen Osmanli diye başlayan ancak bildiklerimizden öteye gitmeyen bir kitap. Yer yer alıntılara yer verip kanitlama girişiminde bulunsa da yazar öznellikten kopamamış, her paragrafın sonunda Osmanli hakkinda olaki yanlış birsey düşünürüz korkusuyla övgüler yağdırmış.. Önemli tarihsel olaylarin detayina ineceğine, padisahlara atilan iftiralari def etmeyi daha önemli bulmuş. Onlarin içki içmediği, eglence hayatina düşkün olmadığı, bazılarının deli diye anılması..bunlar artik tarihsel özelliğini kaybetmiştir bence. Bunun yerine Osmanlinin o dönemde yaptığı savaşların önemine o günden bugüne nasil gelindiğine övgülerle değil araştırma incelemelerle değinebilirdi. Kitabin hic mi güzel yani yok . Kronolojik açıdan ne ne zaman olmus ,önce kim padisah olmuş ezberlemek zor olduğundan kitabi okuyunca o siralama beyninize yer ediyor..bu kadar.
Bilinmeyen Osmanlı
Bilinmeyen OsmanlıAhmet Akgündüz · Osmanlı Araştırmaları Vakfı · 2000144 okunma
Reklam
233 syf.
·
Puan vermedi
Bu kitabı okumaya başlarken böyle bir şey okuyacağımı hiç hayal etmemiştim. Haremin ne olduğunu, nasıl oluşturulduğunu, haremdeki düzenin ne olduğunu, haremdeki cariyelerin ve eğitimin, günlük yaşantının ne olacağının anlatılacağını düşünmüştüm. Evet, bunlar da anlatılıyor ama o kadar çok savunma amaçlı bir kitap yazılmış ki bunlar sanki arada kaybolup gitmiş. İki cümleden biri, şunlar şunlar Osmanlı için böyle diyorlar, haremi böyle kötülüyorlar ama bundan bundan sebep böyle bir şey olamaz. Bu da belli bir yerden sonra insanı boğuyor. Ayrıca o kadar tekrar etmiş ve tekrar etmekte ısrar etmiş ki insan gerçekten boğuluyor. İşin tarihi boyutu ile değil de dini boyutu ile ilgiliyseniz okuyun evet bu kitabı seveceksiniz ama benim gibi objektif tarihi bir kitap okumak istiyorsanız okumayın.
Tüm Yönleriyle Osmanlı'da Harem
Tüm Yönleriyle Osmanlı'da HaremAhmet Akgündüz · Timaş Yayınları · 200750 okunma