- Ey büyük Türkiye Leyla'sının mecnunları!
İdealinizi en az Mecnun kadar sevin.
Ancak bu Leyla'ya kavuşmanın yolu başkadır, mecnunluğu bırakın, derlenip toparlayın!
En azından yakin geçmişte yaşanan tecrübelerden ibadet ve istifade ile akl-ı selime, ilmin inşasına dönelim.
Geçmişte bazı müesseselere ve siyasete fazla güvenip atalete düştük, afaka aldanarak derunu ihmal ettik.
Şimdi sorumluluğumuzu müdrik olarak, çocuklarımızın dini terbiye vesair formasyonu ile bizzat daha yakından ilgilenelim, her evi bir mektep haline getirelim.
Prof. Dr.
Hz. Osman radıyallahu anh anlatıyor: "Resülullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Kim abdest alır ve abdestini güzel yaparsa hataları vücudundan tırnak diplerine varıncaya kadar çıkar dökülür.''
Allahümme bike esbahnâ ve bike emseynâ ve
bike nehyâ ve bike nemûtü ve ileyke’l-masîr.
“Allah’ım! Senin iznin ve yardımınla sabahladık ve akşamladık. Yine senin izin ve
yardımınla yaşar ve ölürüz. Sonunda dönüşümüz sanadır.”
(Ebû Dâvûd, “Edeb”, 110; Tirmizî, “Deavât”, İbn Mâce, “Dua”, 14)
Ebu sa’id (ra) hazretleri der k: Hz. Peygamber (aleyhisselatu vesselam) şöyle buyurdular:
“Bir kul İslam’a girer ve bunda samimi olursa,daha önce yaptığı bütün hayırları Allah, lehine yazar, işlemiş olduğu bütün şerleri de affeder. Müslüman olduktan sonra yaptıkları da şu şekilde muamele görür: Yaptığı her hayır için en az on misli olmak üzere yediyüz misline kadar sevap yazılır. İşlediği her bir şer için de - Allah affetmediği takdirde- bir günah yazılır.”
(Buhari hadisi tâlik olarak kaydeder (iman,31),Nesai(iman,10))