7 Aralık 1909 yılında Bulgaristan’ın Bansko kasabasında doğdu. Babasının isteği ile makine teknisyeni oldu. Sofya Üniversitesi Edebiyat bölümünü okuma isteğini gerçekleştiremedi. Çeşitli işlerde çalıştı, zor koşullarda yaşadı. Bulgaristan Komünist Partisi saflarında politik faaliyetlerde bulundu. 1940 yılında tek kitabı “Motor Türküleri” yayınlandı. Bu kitap Nikola Vaptsarov’u Bulgar ve dünya insanlığı karşısında onurlu bir yere taşıdı. 1942 yılında Alman faşizmine karşı ülkesini savunduğu için tutuklandı, işkence gördü. Beş arkadaşıyla birlikte 23 Temmuz 1942'de idam edildi.
Vaptsarov'un şiirleri Erdal Alova tarafından Türkçeye çevrildi ve 1992 yılında Yön Yayıncılık tarafından yayımlandı. Evrensel Basım, şairin şiirlerini "İnsana Adanmış Şarkılar" adıyla derledi.
Karıma
Rüyalarında geleceğim bazen
beklenmedik bir konuk gibi uzaktan.
Sokakta bırakma beni
kapıyı sürgüleme üstümden.
Usulca gideceğim. Oturacağım ses çıkarmadan,
gözlerimi dikeceğim seni görmek için karanlıkta.
Sana bakmaya doyunca
bir öpücük konduracak ve çıkıp gideceğim.
Kavga amansız ve katı.
Kavga , dedikleri gibi destansı.
Ben düştüm. Yerimi başkası alacak ... o kadar.
Burda. bir kişinin lafı mı olur?
Kurşuna diziliş, dizildikten s onra kurtlar.
O kadar yalın ve akla yatkın.
Ama birlikte olacağız fı rtınada,
halkım, çünkü sevdik seni.
23 Temmuz 1 9 42
saat , 14.00
Hayatla kavgalıyız,
ama sanma ki
nefret ediyorum hayattan.
Tersine, tam tersine !
Sonunda bilsem öleceğim,
hayatı kaba,
çelikten pençeleriyle
yine seveceğim!
Yine seveceğim!
Geleceğim bazen uykudayken sen
Beklenmedik, uzak bir konuk gibi.
Sokakta, bir başına koyma beni
Kapıyı sürgüleme üstümden.
Usulca girecek, bir yere ilişeceğim..
Bir zaman, karanlıkta, bakacağım yüzüne.
Ve yorgunluk gözkapaklarımı indirince
Seni kucaklayacak ve çıkıp gideceğim.
...
Ma sûc e naxwe, were bêje,
Gava bi hirmegirman diçelqin fabrîqe,
Ku bi mîtralyozan tê reşandin û tê qusandin navder
Ma sûc e ku bêjim “ji te hezdikim”? 🌼🍀
#spoiler
"KALBIM ŞAİRLER MEZARLİĞI "
Ne çok seviyorum bu ölmüş gitmiş insanları ne çok biriktiyorum içimde bilemezsiniz ..
Neden beğenmiyorsun? hiç bir şey diyorlar
"Çünkü özgün kelimeleri ve eşsiz yaşamları yok " diyorum ..
"ve hatta ölüş-leri
O yüzdendir beğenmeyişlerim ..yoksa şımarık falan değilim
Bir Bulgar
Emekçi şair, sözün her anlamında. Fabrikadaki işçilerinin yoksulluk , açlıkla nasıl uğraştığını anlatır şiirlerinde. Kendisi Bulgar doğumlu bir komünisttir. Tarihi Drazki gemisiyle İstanbul u da dolaşmıştır gençken. Sonu maalesef Naziler tarafından kurşuna dizilmekle bitiyor.
Şiirleri özellikle fabrikalarda ağır işte çalışan işçi sınıfına hitap ediyor. Makinelerin, açlığın, işçilerin, kavganın, aşkın, acının şairidir. 11 arkadaşıyla birlikte kurşuna dizilmeden önce kalem olmadığı için kağıtla kestiği bedeninden akan kanla son şiirlerini yazar, arkadaşları aracılığıyla şiirler elimize ulaşır.
Son ana kadar ideolojisinden vazgeçmeyen, savunduğu fikrin arkasında duran , saygı duyulması gereken, cesur bir şair. İyi okumalar.
İnsan niçin ölsün, suçu fikrini açıklamaksa...
Vaptsarov, Bulgar bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelir. Hiçbirimiz gibi o da ailesini, ülkesini, dilini, dinini, milliyetini seçememiştir. Uzun yıllar tarlalarda, fabrikalarda işçilik yapmış ve yaşamının son iki yılı hariç hep de işçi kalmıştır, kirli tulumları çıkarmadan...
(Onun ilk başta Lermontov ya da Nâzım Hikmet sanabilirsiniz. )
Eğer böyle dizeler yazdıysanız hayat dolu bir insan olurdunuz, hayat izin verirse eğer;
O her şeye rağmen hayat dolu bir devrimcidir. Komünist olduğu için işten çıkarılır, kendisi yüzünden eşi de bir türlü iş tutturamaz. Yılmazlar yine de, zaten kim vazgeçebilmiştir yaşamaktan.
Fakat, rejim , düzen , siyaset peşini bırakmamıştır şairin. O da boyun eğmemiştir onların yasasına. Kurşuna dizileceği son güne kadar da yazmaya devam etmiştir.
O ve beş arkadaşı idam mangası önüne çıkarıldıkları zaman bile susmamışlar ve "Özgürlük uğruna düşen ölmez " şarkısını söyleyerek bu dünyadan göçertilmişlerdir.
Ondan geriye kalan ve en çok sevdiğim ise şu dizelerdir:
"Hayat için her şeyi yapabilirim.
Uçabilirim gökyüzünde bir deney uçağıyla, İçine girebilirim patlayacak bir roketin,
Bir başıma çok uzak bir gezegeni arayabilirim boşlukta. "
Hep aynı şairleri görmekten sıkılanlar için güzel bir şiir kitabıdır.
Hayat kimsenin kimseye armağanı değildir.
Bilinçle okumak dileğiyle...