Özellikle de mutsuz olduğum, hayal kırıklığına uğradığım dönemlerde yazıya, edebiyata doğru eğilimim artış gösteriyordu. Bu anlamda, fanteziler kuran birinden farkım yoktu belki. Yazmak iyi geliyordu. Sağaltıcı bir gücü vardı.
"Bütün bunları yazmak o kadar zor ki. Şu an bulunduğum noktada hiçbirinin olmadığını görmek... Aslında bu kadar yükselmek ya da alçalmak, daha doğrusu bu kadar ileri gitmek istememiştim hiçbir zaman. Aynaya bakıp kendini tanıyamamak, insanın kendi anılarını bir başkası yaşamış gibi anlatması, dünyanın kendisi dahil üzerindeki hiç bir şeye kayda değer bir varoluş nedeni bulamamak ve zihnin bedenden binlerce kilometre uzakta olması o kadar korkunç ki!"
On altıncı yüzyılda muazzam bir yetenekle doğmuş bir kadın muhtemelen delirirdi, kendisini vururdu ya da yarı cadı, yarı sihirbaz, korkmuş ve alay konusu olmuş bir şekilde köyün dışındaki yalnız bir kulübede günlerini geçirirdi. Çünkü yeteneğini şiir yazmak için kullanan aşırı derecede yetenekli bir kızın diğer insanlar tarafından engelleneceğini ve kısıtlanacağını, kendi zıt içgüdülerince işkence edilip parçalanacağını beden ve akıl sağlığını muhakkak ki kaybedeceğini tahmin etmek için psikolojiden çok iyi anlamak gerekmiyor.
İç eleştirinize
karşı
konuşun!
Değersizlik
hissi
içiniz
deki
kendinizi
eleştİren
diyalog
tarafından
oluşturulmuştur.
"Hiç
iyi değilim."
"Berbatım." "Diğer insanlara göre aşağıdayım." ve bunun gibi değer düşü
rücü ifadeler, umutsuzluk duygularını ve düşük özgüveni yaratır ve
besler. Bu kötü zihinsel alışkanlığın üstesinden gelmek için, üç adım
gereklidir:
a) Aklınızdan geçtikçe eleştirel düşünceleri tanımak ve yazmak üzere kendinizi eğitin.
b) Bu düşüncelerin neden çarpıtılmış olduğunu öğrenin.
c) Daha gerçekçi bir kendini değerlendirme sistemi geliştirmek için
bu düşüncelerinizle konuşun.
"Çek yazmak" günlük hayatın bir parçası. ... Kelime aslında Batı dilleri için· de yabancı. Gerçek kökü ise "yazılı belge" anlamına gelen Arapça şakk kelimesi.
Yazar olmak başka birine, bir yabancıya dö- nüşmektir: İnsanın kendisini dönüştürmeye başlaması gerekir. Yazmak, demek canlandırmak, yeni bir kişiliğe bürünmek demektir. Yazmak başkasının yerine geçmektir.
Elbette iş başvurularını değerlendirebilecek bir kod yazmak kolay olmayacaktır ve mühendislerin kendi bilinçaltlarındaki önyargıları yazılıma aktarmaları riski hep olacaktır." Ama bu tür hataları fark edip yazılımı düzeltmek, insanları ırkçılıktan ve kadın düşmanlığından arındırmanın yanında devede kulak kalır.
"Temiz bir sayfa açmak ve o sayfayı seninle birlikte yeniden yazmak istiyorum." Dedi.
Kabul ettim. O sayfaya birkaç güzel kelam yazdık. Ben uç kısmlarına kenar süsleri yapmaya çalıştıkça Iskender sayfada origami denemeleri yaptı. Daha sonra o "a4" kâğıt "c4" tipi
patlayicıya dönüşüp ellerimde infilak etti. O yanmış ellerden
hala merhamet umar Iskender.
Ağır aksak yürüyen bir evlilik
bizimkisi.. Yavaş başlayıp hzlandığımz, dingin başlayıp heyecanla devam ettirdiğimiz bir delilik. Bu normal olrmavan bir durumdur.
Genelde insanlar evliliğe hizlı bir giriş yapıp gelişme içinde boğulurlar. Ya da bir delilikle karar verip heyecanla yürüdükleri bu volda refüjlere çarpa çarpa yavaşlarlar. Ama biz gün geçtikçe daha da heyecanlanıyoruz.