Fahrenheit 451 devlet sansürünün, totaliter rejimlerin dehşetini anlatan temel yapıtlardan biri sayılmasına rağmen, Ray Bradbury, romanı hakkında şöyle der:
"Romanım hep yanlış ya da eksik
YouTube kitap kanalımda Dostoyevski'nin hayatı, bütün kitapları ve kronolojik okuma sırası hakkında bilgi edinebilirsiniz:
ytbe.one/0i9F0L1dcsM
Dostoyevski vs. Dostoyevski
Dövüş başladı. Kim yenecek? Raundların bitmek bilmediği bir zihin boksu izliyoruz. Hakem kim? O da Dostoyevski adında biri... Yeraltında gerçekleşen bu dövüşten
İyi Bilimkurgu, İyi Edebiyattır sözüne karşılık diyeceğim şudur; DUNE, Bilimkurgunun “Edebiyatıdır.”
“Ya kahraman olarak ölürsün, ya da kötüye dönüşmeni izleyecek kadar uzun yaşarsın.”
Bu repliği “Batman” severler Nolan’ın yönettiği Kara Şövalye filminden hatırlayacaktır. Bu hayatta herkesin bir amacı vardır, en amaçsız insanın bile
Olasılıksız
Olasılık neydi? Bir şeyin olmasının veya olmamasının olabilirlik yüzdesi veya değeriydi.. Gerçekten olabilir miydi? Yoksa zihninde gördüğü görüntüler sadece bir yanılsamadan mı ibaretti?
David Caine, üniversitede olasılık dersi veren bir öğretim görevlisi.. Bir gün ders verirken ağır epilepsi nöbeti geçirir. Ve mesleğini
Bir inancı ve görüşü temsil eden kişinin zaaf ve eksiklerini,
Temsil edilen inancın, ideolojinin ve görüşün noksanı ve arızası olarak kabul eden bir kişi,
O inancın doğrularına ulaş(a)madığında bu hata ve etiketlemede ki asıl suçlu kimdir ve neden ?
Hediye şu ; Bu soruya verilecek ters köşe ve zihin açan yoruma 3 kitap
Her zihin kendine göre strateji kurar, onu çözdüğünüz anda tüm oyununu çökertirsiniz. İnsan olmak zayıflıktır aslında. İnsaniyet dedikleri şey bir çeşit zaaftır…
1900 lü yılların başında yayınlanmış olan bu kitap, Fransız yazarın o dönemdeki Fransız halkının yaşadığı sorunları temel alarak, bu sorunların hepsini tembellik ve iradeyle alakalı zeminlere oturtup, çözümüne ilişkin tezler sunmuştur. Kitabı okurken en çok içerlediğim nokta ise 1900 lü yılların Fransa'sında var olan yozlaşmaların, günümüz