"Herkese merhaba. Hannah Baker konuşuyor. Canlı ve stereo.
Geri dönüş yok. Tekrar yok. Ve bu sefer,kesinlikle hiçbir istek yok. Umarım hazırsınızdır çünkü sizlere hayat hikâyemi anlatmak üzereyim. Daha açık olmak gerekirse, hayatımın neden sonlandığını. Ve eğer bu kasetleri dinliyorsanız, o nedenlerden
biri de sizsiniz demektir."
Hannah Baker günlük hayatta karşılaştığımız herhangi bir insan olabilir. Komşumuz, arkadaşımız ya da aileden biri.
İntihar hakkında son dönemde yazılmış en cesur eser olabilir. Hannah ölümünden bir gün önce 13 kasedin bulunduğu ayakkabı kutusunu göndermekle gizimi aydınlatmaya başlıyor. Ama her ihtimale karşı birine kasetlerin yediğini bırakmış ve kurallara uymadıkları takdirde diğerlerini yayınlayarak herkesin öğrenmesini sağlayabilir. Okuduğunuz zaman ister istemez kendini hayatınızdaki zorlukları gözden geçirirken bulacaksınız kendinizi, ben olsam ne kadar dayanabilirdim peki diyeceksiniz. Aslında okurken ben hep sinirliydim. Bazı konularda çoktan pes ettiğini söylediğinde ya da onu kurtarabilecek tek kişiyi görmediğinde.
Biliyorsunuz gündemde fazlasıyla yer tutan bir diziye dönüştürüldü bu roman. 13 Reasons Why olarak bulabilirsiniz bir Netflix'in son dönemde en çok ses getiren dizilerinden biri, eleştirilere yüzlerce maile ve şikayete rağmen ikinci sezon onayı da alındı. Dizi ve kitap karşılaştırma olayında hep kitapların tarafını tutan biriyimdir ama bu sefer dizinin hakkını yiyemeyeceğim. Dizinin kurgusunun gerçekten çok daha gelişmiş ve bazı noktaların daha mantıklı olduğunu itiraf etmek zorundayım.
#bikottiokuyor