Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Nellie Bly yolculuğuna 14 Kasım 1889 sabahında başladı. Jules Yeme bu güzel kadıncağızın dünya turunu tek başına ve seksen günden kısa bir zamanda tamamlayacağına inanmıyordu. Ama Nellie gezegeni yetmiş iki günde kucakladı ve bu arada gördüğü, yaşadığı şeyleri köşe yazılarında kaleme aldı. Bu genç gazetecinin ilk meydan okuyuşu değildi, sonuncusu da olmadı. Meksika hakkında yazmak için o kadar Meksikalılaştı ki, çok korkan Meksika Hükümeti onu kovdu. Fabrikalar hakkında yazmak için fabrika işçisi olarak çalıştı. Cezaevleri hakkında yazmak için kendini hırsızlıktan tutuklattı. Tımarhaneler hakkında yazmak için delirmiş gibi yaptı ve rolünü o kadar iyi oynadı ki, hekimler onun zır deli olduğuna hükmettiler. Bu sayede, maruz kaldığı ve herhangi bir insanı delirtebilecek psikiyatrik tedavi yöntemlerini gözler önüne serebildi. Nellie yirmi yaşındayken Pittsburgh' da gazetecilik erkek işiydi. İşte o dönemde ilk köşe yazılarını yayınlama densizliğini yaptı. Otuz yıl sonra, Birinci Dünya Savaşı'nın ateş hattında mermilerden sakınarak sonuncuları yayınlayacaktı.
1960 askeri hareketinin "Kudretli Albay"ı Alpaslan Türkeş, kendisi gibi Irkçı-Turancı görüşleri taşıyan ve "14'ler" adı verilen subay arkadaşlarıyla birlikte, 13 Kasım 1960'ta bir iç darbeyle Milli Birlik Komitesi'nden uzaklaştırılmış, yurt dışına sürgüne, Hindistan'a gönderilmişti. İki yıl sonra Türkiye'ye geri dönmüştü. Alpaslan Türkeş, artık ordu içinde güçsüzdü, ekibi tasfiye edilmişti. Darbe yolunun kapandığını görünce, sivil siyaset arenasına girerek iktidar olmayı istedi.
Reklam
İçkiyi yasakladı ama kendisi güç sarhoşu oldu. “Ata’ya saygı duruşunda sap gibi ayakta durmaya gerek yok.” (12 Mayıs 1994) “Bütün okullar İmam Hatip yapılacak.” (17 Eylül 1994). “Her 10 Kasım’da yaygara kopartılıyor.” (14 Kasım 1994) “Elhamdülillah şeriatçıyız.” (21 Kasım 1994 ) “Yılbaşına karşıyım.” (19 Aralık 1994 )
Sayfa 329Kitabı okudu
-Hey neden gözlerin kapalı yürüyorsun? -Tüm yolları ezberledim de ondan. -Ama bir şeye takılıp düşebilirsin. -Sorun değil,tüm düşmeleri de ezberledim
İnsan göğsünün ortasına elleriyle bir boşluk açıp, sevdiğini ölüme kadar orada saklamak istiyordu.
Reklam
"Anla kendini. Çünkü bu hayatta anlaman gereken ilk şey bu..."
"Ayağa kalkabiliyorsan yürü, yapabiliyorsan eğer koş. Bazı ağrılar dinlenince geçmez."
1927 yılında 13 milyon vatandaşımızın %80'i köylerde yaşamaktaydı ve bunların yarısının toprağı yoktu. Ordu Sağlık Bürosunun raporuna göre köylülerin %80'i sağlığa uygun olmayan yerlerde yaşıyordu. Evlerin %97'sinde hijyenik tuvaletler yoktu. Halkın %9'u frengili, %14'ü sıtmalı, %72'si bitliydi.
Sayfa 4
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.