Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
20. Yüzyıl Delileri Artık Özgür Değiller
Beklenmedik şeylerden korkarız. Delilerin, beklenmedik şeyler yapmaları beklenir. Bizler ise, beklenmedik şeyler karşısında ne yapacağımızı bilemeyiz. Tüm mesleki, toplumsal ve cinsel ilişkilerimizde, her şeyi önceden bilmek ve denetlemekten hoşlanırız. Gerçekten denetleyemediğimiz tek şey olan düşlerimizi de ya unutur ya da bastırırız.
20. Yüzyıl Delileri Artık Özgür Değiller
Delilik, günümüzün gelişen totaliter devletinin bir parçası. Neyin delilik sayılacağını, devlet tarafından tedavi ruhsatı verilen resmî şifacılar, psikiyatristler belirliyor. Deliler, deliliklerinin özgürlüğünü yitiriyor.
Reklam
20. Yüzyıl Delileri Artık Özgür Değiller
İnsan davranışlarında çeşitlilik, cinsel faliyetlerden tutun da düşünce biçimlerine varıncaya kadar, her bakımdan tek yönlü olma yolunda. Özgürlük, güç merkezleri tarafından sunulan şıklardan birini özgürce seçmekle sınırlı.
20. Yüzyıl Delileri Artık Özgür Değiller
Yeryüzünde yaşayabileceğimiz bir sürü yer olduğu halde o kadar sıkışıp kaldık ki, ne zaman yürüyüp ne zaman duracağımızı gösteren ışıklara muhtacız.
20. Yüzyıl Delileri Artık Özgür Değiller
“Anne üşüyorum. Sobayı yakamaz mısın?” “Kömürümüz yok.” “Neden?” “Çünkü baban işsiz kaldı.” “Neden?” “Fazla kömür olduğu için.”
Sayfa 56 - İletişim Yayınları
277 syf.
9/10 puan verdi
·
7 günde okudu
Daha evvel hiç okumadığım ve tesadüfen pek de burun kıvırarak okumaya başladığım kitabın henüz birkaç sayfasına gelmeden zihnimde bir kanaate vardım ve uzunca bir incelemeyi hak ettiğini düşündüm. Kitabı ben e kitap olarak okudum ama iletişim yayınlarından çıkan 3. Baskıya aitti. Alıntılarımdan da belli olduğu gibi kitabı çok beğendim. Gündüz
Cehenneme Övgü
Cehenneme ÖvgüGündüz Vassaf · İletişim Yayınları · 20209,9bin okunma
Reklam
20.yüzyıl delileri artık özgür değiller
Yeryüzünde yaşayabileceğimiz bir sürü yer olduğu halde o kadar sıkışıp kaldık ki, ne zaman yürüyüp ne zaman duracağımızı gösteren ışıklara muhtacız.
20.yüzyıl delileri artık özgür değiller
Psikiyatrist baskıcı bir rol oynar. Onun temel kaygısı bireyin sağlığı ve sözümona ruhsal sağlığı değildir. Onun temel yükümlülüğü, yönetici seçkin kesimin, sınıfın, partinin ya da kültürün buyurduğu onaylanmış standartları savunmaktır. Bu standartları savunmakla psikiyatrist, bireyin gelişimini ve özgürlüğünü sınırlayan o kurumları da
129 öğeden 106 ile 120 arasındakiler gösteriliyor.