Kur'an'da Hz. Lokman'ın oğluna verdiği
öğütlerden biri de şudur: "Namazı özenle kıl, iyi olanı emret,
kiitü olana karşı koy, başına gelene sabret. İşte bunlar kararlı-
lık gerektiren işlerdir" (Lokman, 1 7) . Kur'an hayatta insanın
başına gelen musibetlerin bir imtihan olduğunu, bu imtihanı
sabırlı olanların kazanacağını bildirir (Furkan, 20) . Bu sebeple
Müslümanlar Allah'tan sabır dilemeli (Bakara, 250; A'raf, 1 26)
ve kendileri sabırlı davrandığı gibi birbirlerine de sabrı tavsiye etmelidirler (Beled, 1 7; Asr, 3) . Ayrıca "Sabredin ve sabırda
yarışın" buyrulur (Al-i İmran, 200) . Kur'an-ı Kerim'de Allah'ın sabredenlerle beraber olduğu (Bakara, 1 53, 249; Enfal
46, 66) , onları sevdiği (Al-i İmran, 1 46) , sabır ve takvalarıyla
güzel davranışlarda bulunanların ecirlerinin asla zayi edilmeyeceği (Hud, 1 1 5; Yusuf, 90), onlara kat kat mükafat verileceği (Nahl, 96; Nisa, 25), sırf Allah rızası için sabredenleri
meleklerin tebrik edeceği (Ra'd, 20-24) ifade edilmektedir.
Ömür dediğin bir gündür o da bugündür. Bol sorgulamalı günler…
Sayfa 5
Kimsenin ismini taşımadığı için yetenekleriyle silinip giden kimseler vardır; bir isim taşımak dışında hiçbir vasfı olmayan ahmakların sistemik gölgesinde.
Bazen bir kişinin gidişiyle kimsesiz kalınır bazen onlarca kayba rağmen kimsesiz olmaz insan…
Yoksunluk yaşayan çoğu zaman kapatır kulaklarını, gözlerini eskiye dönme arzusuyla, geçmişe ya da daha doğrusu hiçbir zamanda olan yaşamına dönmek ister. Çözülmemiş acılara uygunsuz merhem sürüldüğünün ispatıdır. Çok az kimse sarılır yoksuna, çok az kimse birlikte yol alır yoksunla; başa sarıp durma riski vardır zira…
Avunma, bazen en çok ihtiyaç duyulan kandırılma hâli; bazen eldekiyle, gidenin acısını hafifletme. O olmayanla teselli bulma çabası ve O’nun yerine geçene haksızlık…
Yalnızlık iyidir, kötüdür, bir felakettir, bir felaketten kaçma çabasıdır.
Karanlıkta filizlenen bir tohumun ihtiyacıdır.
Kuluçkaya yatış hâlidir.
Bir hayal kırıklığıdır.
Tecrittir, saldırıdır, ödüldür…
Bireyselliğin anahtarıdır, inzivadır, zordur, “Oh be!” dir.
Çok yalnızım, mutsuzum
Göründüğüm gibi değilim aslında Karanlıklarda kaybolmuşum
…
Bir ışık arıyorum,
bir umut arıyorum uzun zamandır
Aradıkça batıyorum karanlık kuyulara
kimse duymuyor çığlıklarımı,
duyan aldırış etmiyor
çekip kurtarmak istemiyor
Bense insanların bu ilgisizliği karşısında
ilgiye susamışım
Ümidimi yitirmişim
Biliyorum bir gün dayanamayacak küçük kalbim
Arkamı dönüp inandığım
ve güvendiğim her şeye veda edeceğim
en yakın yabancı sendin,
daha sürülmemişken ışığın biberi
yaramıza,
yaslanırken boşlukta duran bir merdivene
henüz.
…
Nilgün Marmara
"Kaçmak, kaçtığı yere geldiğinde bavulundaki kirli çamaşırları yanı başında görme hâlinin şaşkınlığı ve beyhudeliğidir."
"Çok oldu ışık aramaktan vazgeçeli, yeri geldi kendimi yaktım, önümü gördüm..."
Ey iki adımlık yerküre
Senin bütün arka bahçelerini gördüm ben!
Bazen kendimi sayfalarca kandırıyorum.İnsanları sevmenin gerekliliğine , hayatın bir anlamı olduğuna dair .Sonra yine tek bir cümle kazanıyor: Öylece kendi halimde olmak!..
"Sözler rahatlatıcıdır, içinde bulunduğumuz ortama hükmeder, istediğimiz izlenimi yaratmak adına yeterlidir. Sözler kimi zaman bir manipülasyon aracıdır kimi zaman da ulaşılamayanın bir ifadesi."
Sayfa 43Kitabı okudu
"İcat ettiğim ilk keşfim soluklanmak
Son buluşum ise yaşamak olmalı."
Sayfa 44 - Aliye Aybüke ÖzdemirKitabı okudu