“Kırk yıl cevap almasan benden, gene yaz…”
…
“Dünya dünya olalı kimselerin benim gibi sevdiğini ve sevebileceğini sanmıyorum. İnandığım en kesin gerçek bu canım.”
Dönem şairlerinin aşkı büyük olur ama Ahmed Arif’in Leyla Erbil’e duyduğu aşk bir başka; çok daha derin!
Aşkının karşılığını alamamış, Leyla Erbil onun aşkını dost olarak cevaplamış
« Kimselere mecbur olmadım, olmam da. Yiğitliğim ve rivayet olunan erkekliğim, bundandır...
Ama senin mecburun olmak, beni hiç mi hiç küçültmüyor. Aksine yüceltiyorsun, İNSAN ediyorsun, yaşatıyorsun...»
Sayfa 16 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
5 Mayıs 1954
Bismil
Leyla, Zalim Leyla!
Bu, benimki dördüncü. Oysaki senden bir tek mektup aldım. O belalı ve korkunç ilk mektubun, yani 4-1, ben mağlubum… Ben, belki yazamazdım da, melankolim ve serseriliğim tutar da yazamaz, boş verirdimse, sen yazacak, “bu oğlan, öldü mü kaldı mı?” diye sen arayacaktın, değil mi?
Bari bu suskunluğun
« Ve biz, milyarlarca, aşkın, yalanın, alçaklığın, kahramanlığın; kapıları, kapakları, kuş uçurmaz uzaklıkları ve ayrılıklarıyla, kahrolası yasaklarıyla, bu acayip kaos karanlığında, biz ikimiz!»
Sayfa 15 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Benim aziz Leylâm, sevgili belâm,
Gözlerinden öperim. O güzel burnuna yıldızlarca öpücük....Bana yaz! Ben daha buradayım.
Kendine iyi bak. Bir daha hiç bir ana doğurmaz seni..
"...beni ben ettiğin için sana teşekkür etmek, galiba pek resmî kaçar. Hattâ ben, züppelik diyorum buna. Ben, senin için, ancak her şeyimi, bütün mevcut kıymet hükümlerini ve canımı fedâ etmekle belki biraz hafiflemiş olurum. Yine de ödemiş, karşılık vermiş olamam... Bu, hem çok acı, hem de şaheser bir ruh hali. Kimselere mecbur olmadım, olmam da. Yiğitliğim ve rivayet olunan erkekliğim, bundandır... Ama senin mecburun olmak, beni hiç mi hiç küçültmüyor. Aksine yüceltiyorsun, insan ediyorsun, yaşatıyorsun..."
Sayfa 4 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
22 Mayıs 1954
Bismil
Leylâm, Merhametsiz Ömrüm,
Suskun, uzanmış, seni yaşıyorum. Hastalığım grafikte birdenbire yükseldi. Doktorsuz, eczanesiz, sıhhiyesiz, Allah’ın belası bir köydeyim. Aileme, gözleri görmez olmuş anama yalan söylüyorum. Hastalığımı anlatamıyorum. 140 liraya 5 kişi geçiniyorlar. Ben de cabası... Bu korkunç kaos içinde sen, yeşil ve derin huzur, kafamdasın. Kurtuluşumu, her şeyimi, dünyayı sevmemi sana bağladım, sana borçluyum.
5 Mayıs 1954 Bismil
Leylâ, Zalim Leylâ!
Bu, benimki dördüncü. Oysaki senden bir tek mektup aldım. O belâlı ve korkunç ilk mektubun, yani 4-1, ben mağlubum...