Çoğunlukla bir kitaptan kurtulmak ona sahip olmaktan daha zordur. Kitaplar, sanki asla geri dönemeyeceğimiz bir anın tanıkları gibi, bir ihtiyaç ve unutkanlık anlaşmasıyla tutunurlar insana.
Düşünceliyken insan yalnızlığı sevdiğinden
Ben bile yorgun benliğime fazla geldiğimden
Onunkine değil, kendi gönlüme uydum,
Benden kaçandan kaçtım seve seve
-İşte erkekler! derdi, asla memnun değildirler, artık sevmemek isterlerse bütün düşüşün, bıkkınlığın suçlarını kadınlara yüklemek için çare bulduktan sonra sevmemek suçunu da onlara bırakmak için zavallıları aşağılayacak şeyler ararlar.
Artık ne mutlu ne de mutsuzum.
Her şey geçip gidiyor.
Bu zamana kadar yaşadığım, soğuk bir cehennemi andıran sözde "insan" dünyasında tek gerçek şey bu.
Her şey geçip gidiyor.