Nereden bilecektim?
Şimdi geriye dönebilecek olsam, kendime söyleyeceğim tek şey iki kelimeden ibaret olurdu: Kaybetmekten korkma.
Bu zamana kadar kaybetmekten korktuğun kim varsa, eline bir kürek almadı mı?
Senin için derin mezarlar kazmadı mı?
Düşmedin mi her seferinde?
Bulmadın mı kendini en dipte?
Güvendiğin eller seni sırtından vurmadı mı?
Vurdular. Düştün. Güvendin. Yanıldın. Her seferinde daha da güçlenerek ayağa kalktın ama hiçbir şey değişmedi. Acıyı sadece ruhunda hisseden bir adamdın, bu yüzden mi bu kadar çok ağrıttılar içini? Düştüğünde dizlerin, kanadığında ellerin hissetmiyor diye mi? Adil olsun diye mi?
Sen misin el ele tutuşamadığım ?
Gözlerine doya doya bakamadığım?
Yanıma geçerken heyecanlandığım Koridorlarda beklediğim sen misin?
Sen misin göz göze gelemediğim?
Kapını çalamadığım?
Bakmaya kıyamadığım
Sesini işitemediğim sen misin?
Ben kendi dünyamda yaşar giderim
Bir gece ansızın aklına gelirim.
Sakın arama beni, açamam
Sakın gelmeyelim göz göze, dayanamam.
Sen misin kavuşamadığım?
Yanından kaçtığım
Uğruna gazeleler yazdığım
Her akşam dinlediğim şarkı sen misin?