Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Adile Berber

Adile Berber
@Adileeee
Psikolojik Danışman
Antalya
15 okur puanı
Nisan 2019 tarihinde katıldı
Hayatımızın ilk beş yılında öğrendiklerimiz hayatımızın geri kalanında öğrendiklerimizden daha fazladır. Sevgiyi, nefreti, insanlığı hayatımızın ilk beş yılında büyük ölçüde öğrenmiş oluruz. İlerleyen yıllarda enerjimizin çoğunu yanlış öğrendiklerimizi düzeltmeye harcarız.
Reklam
Meditasyonu kendimizi geliştirmek için değil, her şeyi daha iyi yapmak İçin içimizde uyanan kompulsif arzuya bir son vermek için yapıyoruz. Deneyimli bir meditasyoncuyu belli eden şey, onun uzun yıllar boyunca hiçbir yargılama yapmadan nefes alıştırmasına tekrar tekrar geri dönmekte gösterdiği istektir.
Nefes, doğduğumuz andan öldüğümüz ana kadar bizi terk etmeyen en sadık dostumuzdur.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Zihnimizin demir atmaya ihtiyacı vardır. Ruhsal acılarımızın çoğunluğu zihnimizin bir konudan bir konuya sıçramasından - ki bu son derece yorucu birşeydir- ya da bizi mutsuz eden düşüncelerden ve duygulardan kaynaklanır. Zihnimizin bu tür bir davranış içinde olduğunu fark ettiğimizde ona nötr ve değişmez bir yere demir attırmamız gerekir. En yaygın çapa nefestir..
Reklam
Para dediğimiz şey zamandır. Zamanını verir, karşılığında para alırsın.
Duyguyu kullanabilmek için ayırt etme ve düşünme kabiliyeti çok önemlidir. Ayırt etme ve düşünme becerini kaybettiğin an, duygunu kullanamazsın.
Duygusal acıyla mücadele ettiğimizde, bu mücadelenin içinde sıkışıp kalırız. Bizi zorlayan o duygular yıkıcı olmaya başlar. Bunun sonucunda zihinsel, bedensel ve ruhsal çöküntü içine gireriz. Duygularımız kaskatı kesilir zaman içinde donup kalır ve biz de bu duyguların içine saplanıp kalırız. Bir ilişkide özlemini çektiğimiz mutluluk bizi es geçer. İş hayatında tatmin olmamız imkansızlaşır. Günlerimizi ağrılarımızla ve sızılarımızla adeta sürünerek geçiririz. Bu dertlerin çoğunun kökünde yatan şeyin, hayatın kaçınılmaz dertleriyle nasıl bir ilişkimiz olduğuyla bağlantılı olduğunun genellikle farkında bile değilizdir. Değişiklik, kendimizi acı veren duygulara alışılmamış bir sevecenlikle açtığımız vakit doğal bir biçimde gelir. İşler kötü gidip de kötü hissettiğimizde kendimizi (veya başka birini ya da herkesi) suçlamak, eleştirmek ve yola getirmeye çalışmak yerine, kendimizi olduğumuz gibi kabul edebilir ve böylece ilk adımı atmış olabiliriz. Her şeyden önce şefkat! Bu basit yaklaşım hayatınızda müthiş bir değişiklik yaratabilir, kendi acımıza tanıklık edebilir ve ona sevgiyle, anlayışla yaklaşabiliriz.. sevdiğimiz bir kişiyle nasıl ilgileniyorsak kendimizle de aynı şekilde ilgilenmemiz gerektiğinin farkında olmamızdır.
Bir şeye karşı direnç gösterdiğinizde, o şey bodrum katına iner ve orada ağırlık kaldırmaya başlar!
Reklam
İnsan bir kere endişelenmeye başladı mı, en büyük endişesi endişelenmek olur.
Hayat dediğimiz şey, motivasyonun parmağının ucundadır. Joseph Goldstein
Neye direnç gösterirsek, o varlığını sürdürür. Acı+direnç=ıstırap
Bir adım geri atıp acımızı sakinlikle karşılamayı öğrenebilir ve hazzın doğal bir şekilde gelip gitmesine izin verebiliriz. Buna dinginlik diyoruz. Hazzı nasıl kucaklıyorsak, acıyı ve acı ile haz arasında kalan tüm nüansları da kucaklamayı öğrenebilir ve her anımızı doya doya yaşayabiliriz. Buna da yaşama sevinci diyoruz. Acıyla bir miktar zaman geçirmeyi öğrenmek kişisel mutluluk İçin gereklidir. Bu size çelişkili bir durum gibi gelebilir ama mutlu olmak İçin mutsuzluğu da kucaklamayı bilmeliyiz.
Bizi zorlayan duygularla sıkı bir mücadele içine girmek yerine, kendi acımıza tanıklık edebilir ve ona sevgiyle ve anlayışla yaklaşabiliriz. İşte öz şefkat dediğimiz şey, sevdiğimiz bir kişiyle nasıl ilgileniyorsak, kendimizle de aynı şekilde ilgilenmemiz gerektiğinin farkında olmamızdır.
71 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.