Roman yazgının terslikleriyle, iyi ya da kötü talihle, toplumsal ilişkilerle, tutkuların çarpısmasıyla, kişiliklerle uğraştı; ama varlığın özünün ta kendisiyle hiç uğraşmadı.
...anladım ki bir yanım La Bourgogne' la birlikte batmıştı, bundan böyle yüreğime binip de onu batırmalarına engel olmak için bir sürü ince duygunun parmaklarını, bileklerini kesecektim.''
Evlerin çevresindeki pis kokulara katılan ağaçlar, tomurcukları bile Eylül'den kalma kederli ve dayanıklı görünen ağaçlar; sanki İlkbahar ile onları unutarak geçip gitmiş, içinde büyüdükleri ağır ve belli zenci kokuları ile beslensin diye bırakmış.