"Nasıl kolayca söyleyiveriyor bunu. Sevmek! Kelimelere herkes kendine göre bir anlam, bir değer veriyor galiba. Bu değerler aynı olmadıkça iki kişi iki ayrı dil konuşuyorlarmış gibi olmuyor mu?" Gene de sevinçliydi.
Kulakları kapı ötesinin bütün tıkırtılarına açık, yalnız kanının damardaki koşusunu duyardı. Son haftaya değin kendi etinin gürültüsünü bu kadar açık hiç işitmemişti.
Görünüşler dünyasının bize kendini benimsetme biçimiyle, bizim dış dünyaya kendi özel yorumumuzu benimsetmeye çalışma biçimimiz yaşamımızın dramını oluşturur.
Ben bunda bir kötülüğe, günaha alışmadan başka bir şey görmüyorum.Duyarlık körlenir; arılık solar; tepkilerin keskinliği azalır; ılımlılık gösterir insan, boyun eğer...