Hoşça bak zâtına kim zübde-i âlemsin sen.
Merdüm-i dîde-i ekvân olan âdemsin sen.
• Şeyh Galip
youtu.be/OO0blZAZZjwFilistin, işgal edilmiş zihinlerin meselesi değildir.
İnsanlığın Meselesidir.
Bir kurşun geceyi tam ortasından böler
Geçit vermez kimseye Bingöl dağları
Kimsesiz olan benim dağlarda,
Yıldızlar, çobanlar
Ozanların anlattığı gibi hiç değil
Biz güneşi sevdik, ışığa koştuk
Sonra destanlar gibi yaşadık yalnızlığımızı
O selamsız sabahsız kalabalıklar içinde
Yalnız kahramanların türküsünü söyledik
İnandık öylecene, sonuna kadar...
Sonuna kadar sevdik, gün geldi öldük
Arkamıza bakmadan yürürken ışığa doğru
İçimizde hiç bitmeyen bir sesti haykıran
Binlerce yıl beklemeye değer mi dirilmek için
Bugünden ölümsüzlüğe yürümek varken.
Biz Tonyukuk alanını ziyaret ederken gelen bir Moğol sanki hiç kimse yokmuş gibi duasını yaptı, ayrılırken bir selam verdi ve geldiği gibi sisler içinde kaybolup gitti.
Bilge bir devlet adamı olan Tonyukuk, kendi adına dikilen anıtlarda, yine kendi ağzından Doğu Göktürk Devleti'nin kuruluşuna, kendi hayatına dair bilgileri aktarıyor. Anıt alandaki üzerinde yazıtların bulunduğu iki taşın çevresinde arkeolojik kalıntılar yer alıyor.
Tonyukuk alanında Birinci Taş olarak anılan anıt üzerindeki yazılar sağlam, yer yer küçük döküntüler dışında, bu yazı rahatça okunabilecek durumda. Taşın dört yüzündeki yazıtların okunması sürecinde yine Radloff ve Thomsen arasında yarış var. İkinci Taş, birincisine göre daha yıpranmış durumda. Yazıların bir kısmı tamamen kaybolmuş, kalan yazıtlar ise belli belirsiz.
Ulanbatur'a çok yakın olmasına rağmen anıt alanında kimsesizlik var. Doğu Göktürk Devleti'nin bilge veziri Tonyukuk bin üç yüz yıl öncesinden sesleniyor, sonsuzluğa uzanıp giden anıt mezar taşında.
" Kızıl kanımı akıtıp kara terimi dökerek hizmet ettim. Tanrının lütfuyla bu Türk halkının arasına silahlı düşman sokmadım. Başarılı olduğumuz için devlet devlet oldu, halk da halk oldu. Ben yaşlandım, kocadım. Herhangi bir ülkede, hakanlıkta, halkın başında benim gibi (bir vezir) varsa ne gibi dertleri olacaktı ki? Türk Bilge Kağan döneminde bunları yazdırttım. Ben Bilge Tonyukuk. "
Gök Tanrı dininin Sibirya içlerinde başlayan inanç işaretlerini görüyorum burada. Geyik kutsal. Türklerin Erig yani Geyik isminde bir kağanı var, Göktürklerin ilk dönemlerinde.
(...) Geyik kültü bütün Türk coğrafyasında çöl eski zamanlardan günümüze kadar gelen bir çizgi ile devam eder. Bu kültün çok eski zamanlarda da Türkler tarafından kayalara resmedildiğini biliyoruz.