"Zamandır her dakika beni yutup yiyen
Sonsuz kar donmuş bir gövdeyi sararcasına;
Yukardan baktığım yeryuvarlağı bana
Bir sığınak göstersin istemem yeniden.
Çığ götürür müsün düştüğünde beni sen?"
"Ey Acı'm, sakin ol, ve artık rahat dur.
Akşam olsun diyordun; bak, oldu işte :
Kimine gam getirip kimine huzur,
Kent bürünüyor karanlık bir örtüye."
Charles Baudelaire / Kötülük Çiçekleri
"Bazı kadınlar terk edildiklerinde, sevgililerini, rakiplerinin kollarından çekip alırlar ve rakiplerini öldürürler, sonra da dünyanın öbür ucuna darağacına ya da mezara sığınırlar. Bu, hiç kuşkusuz güzel bir şeydir; bu cinayetin nedeni, yüce bir tutkudur ve insan adaletinin de üstündedir. Bazı kadınlar da boyunlarını bükerler, acılarını sessizce çekerler ve öldüğü güne kadar ağarlar, bağışlanması için dua ederler, acılar çekerek bu yüzü omuzlarında taşırlar. İşte aşk budur; gerçek aşk, meleklerin aşkı, kendi acısıyla yaşayıp, ölen aşk..."
"Hangi durumda olursa olsun, kadınların erkeklerden l fazla acı çekme nedenleri vardır, bu yüzden erkeklerden daha çok acı çekerler. Erkek güçlüdür, gücünün etkisini gösterir: Gider, gelir, düşünür, bir şeyler yapmaya çalışır, geleceği anlayıp teselli bulur. Charles da işte böyle yapıyordu. Ama kadın, yaşadığı yerde, hiçbir şeyin avutamadığı kederiyle baş başadır; kederin açmış olduğu uçurumun dibine kadar iner, derinliğini ölçer; onu, genellikle duaları ve gözyaşlarıyla doldurur. Eugénie de böyle yapıyordu."
Honore de Balzac | Eugenie Grandet