"Bak Momo" derdi, "Ne oluyor, biliyor musun? Bazen önüme upuzun bir cadde çıkıyor. Öyle uzun ki, insan bunun sonu gelmez sanıyor.
O zaman acele etmeye başlıyorsun. Gittikçe daha çabuk... Her seferinde önüne baktığında yol kısalır gibi olmuyor. Daha hızlı, daha gayretli, daha korkulu çalışıyorsun; sonunda nefesin kesilip güçsüz kalıyorsun. Ve cadde önünde upuzun duruyor."
Susup, biraz daha düşündükten sonra sürdürdü konuşmasını: "Caddeyi bütünüyle görüp düşünmemeli. Hep bir sonraki adımı, bir sonraki nefesi ve bir sonraki süpürgeyi... Ve hep bir sonra geleceği... O zaman zevkli olur. Önemli olan işini iyi yapmaktır. Ve öyle yapmak gerekir. Bir de bakarsın ki, adım adım bütün yolu bitirmişsin. Nasıl olduğunu anlamadan ve yorulmadan."
Niçin büyümeli? İstemiyorum. Hiçbir zaman istemedim. Ama zaman durdu, ben devam ettim. Aslında, kimse insanların acıya katlanma gücünü bilemez. Tek bilen kendi yüreğimizdir. Ve neye yarar?