"Ne güzel bir şeker portakalı fidanıymış bu ! Hem bak , dikeni de yok . Pek de kişilik sahibiymiş, şeker portakalı olduğu ta uzaktan belli. Ben senin boyunda olsaydım başka şeyi istemezdim. "
" Ama ben büyük bir ağaç istiyorum. "
İyi düşün , Zezé . Henüz gencecik bir fidan bu. Bir gün koca bir ağac dönüşecek . Seninle beraber büyüyecek. İki kardeş gibi iyi anlaşacaksınız . Dalını gördün mü ? Bir tanecik dalı olsa da sanki özellikle senin binmen için hazırlanmış bir ata benziyor. "
Brezilya edebiyatının klasiklerinden Şeker portakalı, José
Maur de Vasconcelos ' un başyapıtı kabul edilir. Yetişkinler
dünyasının sınırlamalarına hayal gücüyle meydan okuyan Zezé 'nin yoksulluk, acı ve ümit dolu hikâyesi yazarın çocukluğundan derin izler taşır . Beş yaşındaki Zezé hemen her şeyi tek başına öğrenir: sadece
bilye oynamayı ve arabalara aşılamayı değil, okumayı ve sokak şarkıcılarının ezgilerini de . En yakın sıradaşıysa, anlattıklarına kulak veren ve Minguinho adını verdiği bir şeker portakalı fidanıdır...
Not: filmi de varmış ( izlemedim)