“En ufak bir ses bile sinirlerimin içine saplanıyor du. Kanımın köpürdüğünü hissediyordum, her an gözlerim kararabilir, kendimden geçebilirdim. Her hücrem serinleme ve uzaklaşma açlığı içindeydi, insanların yakınında olmak, bu boğucu hal beni eziyordu. Yanımdaki pencereyi sonuna kadar açtım. Harikaydı, dışarıda gizem vardı, kanımdaki o huzursuz çalkantı gece göğünün sınırsızlığında dağılıp gitti.”