Nietzsche Ağladığında da geçen bir cümle var “hakikatin ne kadarına dayanabilirsin?” Bazen, insanlar tabiatları gereği gerçeklerin ağırlığı karşısında ezilir, un ufak olur. Hayat öğretir, bazen yalanlara inanmak iyidir. Her yalan acı vermez tıpkı her gerçeğin mutluluk getirmediği gibi. Ne zaman birine yalan söyleyecek olsam hep şu soruyu sorarım, hakikatin ne kadarına dayanabilir?
Kendime kara lahana pazı ve beyaz lahana (karışık) sarma yaptım pişiyor...
Şimdi rica ederim, "erkek halinle arvat gibi sen ne halt karıştırıyorsun mutfakta" demeyin, yemek sepetinden söylüyorum nasıl bir yağ ya da malzeme ile yapıyorlarsa 3 gün midem ağrıyor..
Belki görünüşü de pek iyi olmamış olabilir ama, idare edin artık, olacak o kadar :)
Biz erkekler Allah'lık gariban varlıklarız bilirsiniz, maddi açıdan demiyorum, anlayın işte.
Mutfak işlerinde çaresizlik, beceriksizlik, elinden hiçbir iş gelmemesi, kendi söküğünü dahi doğru dürüst dikememesi öyle işte ne yapalım :)